English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ N ] / Nado

Nado traducir portugués

366 traducción paralela
- Yüzdün mü?
- Atravessaste o pântano a nado?
Ben, eski bir Kansas'lıyım ; vahşi batıda, doğup büyüdüm. Harikalar Diyarı Karnaval Topluluğunun baş baloncusuydum.
Eu sou natural do Kansas nado e criado nas terras bravias balonista emérito do Circo Milagres e Maravilhas.
Honolulu'dan yüzmüs olamaz.
Não pode ter vindo a nado de Honolulu.
Leander, sevgilisini görmek için Çanakkale Boğazı'nı yüzerek geçerken yanına valiz alma zahmetine katlanmamıştı.
Quando Leandro cruzou a nado o Hellespont para encontrar a sua amada, ele não se preocupou com malas.
Ya da Radio City'yi yüzerek geçeyim
Ou nado a fonte da Radio City
Radio City'yi yüzerek
Ou nado a fonte
Bir keresinde göğsümde bir örsle Manş Denizi'ni geçtim!
Uma vez atravessei o Canal da Mancha a nado. Com uma bigorna no peito.
Sanki Manş Denizi'nde yüzmüşüm gibi. Şimdi ne olacak?
Como se tivesse atravessado o Canal da Mancha a nado.
Orada ağırlık kaldırıyorum, yüzüyorum, kendimi formda tutuyorum.
Levanto pesos. Nado. Mantenho-me em forma.
Buradan yüzerek geçebiliriz, hemen başlıyalım.
Podemos atravessar a nado, por isso vamos a isto.
- Havuz boyunca yüzeceğim!
- Vou atravessar a piscina a nado!
- Yüzdün mü?
Veio a nado?
Yüzmek zorunda bile kalsam oraya gideceğim.
Chegarei lá, nem que seja a nado.
Adamin yüzecegini mi saniyor?
Ele acha que o homem voltará a nado para Tróia?
Köprü havaya uçtuğunda orada olan her kimse geri yüzmesi gerekecek.
Assim que a ponte for pelos ares quem lá estiver terá de voltar a nado.
Boğaza ne ile döneceksin yüzerek mi yoksa cankurtaran botu ile mi?
Voltar para o Estreito a nado ou usar o barco salva-vidas?
Ve uyanınca, yeniden sana yüzmek istedim.
E quando acordei, quis ir ter contigo a nado.
Onun ataları denizleri geçip, oğlunu bulmaya Balkanları..
Não te preocupes. A avó dela atravessou o mar a nado, cruzou os Balcãs e chegou ao Nilo.
- Ben yüzeceğim.
- Vou a nado.
Hadi yüzelim.
Vamos a nado.
- Yani karşıdan mı yüzdün?
- Vieste a nado?
- Yüzmüş.
- A nado!
Bu nehri beş defa gider gelirim.
Nado umas cinco vezes, ida e volta.
Aslında pek fazla boş vaktim yok, ama... yüzerim, tenis oynarım, ağırlık kaldırırım.
Bem, eu não tenho muito tempo livre, mas nado, jogo ténis, faço musculação.
Tatmin oldun mu, yoksa kıyıya yüzmek mi istersin?
Satisfeito, ou preferes ir a nado até à costa?
Yüzebilirdim.
- Podia fugir a nado.
İster yüz ister yüzme. Sana tavsiyem burada kalman.
- A nado ou não, aconselho-a a ficar quietinha.
Yüzebilirim.
- Posso fugir a nado.
- Neden eve yüzerek gitmek istiyorsun?
- Por que queres ir para casa a nado?
- Eve kadar yüzüyorum.
- Vou para casa a nado.
- Eve kadar yüzüyor musunuz?
- Vai a nado para casa?
Eve yüzerek gidiyorum.
Vou a nado para casa.
Ben eve yüzüyorum.
Vou a nado para casa.
Bir gün atla göletin karşısına geçmek istedi.
Um dia, ela quis que os cavalos atravessassem o lago a nado.
- Bilemiyorum Charlie. 20 yıldır yüzmedim.
- Não nado há 20 anos.
Kadınlar Yüzme Derneği'nden birilerine sorabilirsin.
Pergunte a qualquer um na Associação de Nado Feminino.
Sanırım artık Kadınlar Yüzme Derneği'nin şampiyonu değilim.
Acho que não sou mais a campeã da Associação de Nado Feminino.
Su altında üç havuz boyu gidebilirim ama ablam yalnız iki boy gidebilir.
Eu nado três piscinas debaixo da água, mas a mana só nada duas.
Rhine'ı yüzerek geçtim, efendim.
- A nado pelo Reno.
- Peki sen eve kadar yüzmek ister misin?
- Queres regressar a nado?
İşte bu Gondor'lu Elendil'in kılıcı. Çok eskiden Karanlıklar Efendisi ile savaştı ve öldü.
Aqu ¡ esta a espada de Elend ¡ I de Gondor... que lutou vontra o Senhor do Esvuro e fo ¡ assass ¡ nado.
Budala inatçı budala!
Tolo. Tolo obst ¡ nado!
- Altın çağımdayım, bir şampiyon kadar formumdayım.
- Nado em ouro, roubo como 1 herói.
Buraya dek, cesaretle yüzen Esteban mısın sen?
Mas é o mesmo Esteban que chegou aqui a nado?
0h, uh, yüzerim de.. Sadece, uh, ben... ben...
Nado, mas...
Sen bu zımbırtıyı taptın, ben de burada yüzüyorum.
Construíste isto, mas eu é que nado. Era o combinado.
Bende yüzdüm.
Vim a nado.
Etrafımız çevrilmiş!
Vamos salvar-nos a nado!
- Ne yüzmek mi?
- A nado?
- Hayır, dinleyin.
Vamos fugir a nado.
Üç yıl boyunca New York'ta sualtı yüzme şampiyonu oldum.
Eu fui campeã de nado submarino de Nova York por 3 anos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]