Nakit olarak traducir portugués
377 traducción paralela
Bir keresinde 5000 dolara ihtiyacım oldu, şıp diye verdi, nakit olarak.
Uma vez precisei de $ 5.000 e ela deu-mos logo, em dinheiro.
Nakit olarak şu anda alacağım.
Quero em dinheiro, agora.
Nakit olarak 15,000 frank getir.
E traga 15 mil francos em dinheiro.
Bütün varlığım nakit olarak bankada duruyor.
Todo o dinheiro que tenho está no banco.
Bu işlemi hatırladığım kadarıyla, ödemeyi nakit olarak yapmıştım...
Tanto quanto me lembro paguei a quantia total em dinheiro...
Nakit olarak tanesi 500 dolar.
Em dinheiro? Cerca de 500 $, cada um.
Parayı nakit olarak getir.
Traz o pagamento, em dinheiro.
Bu tekne için, elden nakit olarak, kaç para istersiniz?
Quanto quer por este barco, dinheiro na mão?
Sadede gelirsek Bay Rink... elinize nakit olarak 1200 dolar vermeye... hazırız.
Ele quer certificar-se que recebe algo que valha mesmo a pena. Indo directo ao assunto, Sr. Rink, estamos preparados para lhe entregar, em dinheiro, a quantia de $ 1.200.
Ben en kısa sürede ve nakit olarak ödemek istiyorum.
Prefiro pagar tão cedo quanto possível e em dinheiro.
Gönderilmeden önce parası nakit olarak ödenir.
Antes de serem mandadas para o Leste, terão de ser pagas com dinheiro.
Bütün parayı nakit olarak ayın 1'inde istiyorum.
Todo o dinheiro, e em notas, até ao dia um do próximo mês.
Şey, Blanche bu sefer hepsini nakit olarak almamı istedi.
- A Blanche quer tudo em dinheiro.
Nakit olarak müthiş bir servet var. Acele edip kimse almadan onu almalısın.
Há uma fortuna aí, e tu podes pegá-la, se te despachares!
Çekin karşılığını nakit olarak alacaksın.
Ele entrega-lhe por troca, dinheiro.
Ve herşey yolunda giderse, beşyüz doları, nakit olarak alacaksın.
E talvez uma pequena fazenda na colina, se tudo der certo.
Nakit olarak bile öderim.
Pagar-lhe-ia até mesmo à vista.
Başka depozitler de olacak. Nakit olarak.
Irão haver mais depósitos, também em dinheiro.
Nakit olarak, 2.600.000 dolar.
2,6 milhões em notas.
Nakit olarak, vergisiz.
Em dinheiro... Livre de impostos.
24 saat içinde nakit olarak elimizde.
Em 24 horas vamos ter o dinheiro.
Sana nakit olarak 100,000 dolar veriyorum, ne olursa olsun şampiyonanın sonuna kadar oynaman için.
Eu te darei um bonus de $ 100,000, pagável dependendo de como voce jogue no campeonato.
- Evet. İşte, ben o parayı nakit olarak topladım ve Florida'da bir evim var.
Angariei esse dinheiro... e tenho uma casa de lnverno na Flórida.
Diğer yandan, size 4000'i hemen şimdi nakit olarak verebilirim.
Por outro lado, podia pagar 4000 agora, em dinheiro.
Doğal olarak oyuncularımın paralarını öderim. Hem de nakit olarak, Amerikan doları.
Naturellement que pago aos meus jogadores dinheiro, americano.
Öldürülmen için yaptığım tüm anlaşmaları iptal edeceğim ve borcum olan paranın yarısını nakit olarak ödeyeceğim.
Anularei todos os contratos sobre si... E pagarei a outra metade em dinheiro onde escolher.
Elimizde nakit olarak çok yok, ama şunu belirtmek isteriz ki, Ben... biz sizi ailemiz olarak görüyoruz.
Não temos muito dinheiro disponível, mas gostava de vos dizer,... vós sois família para nós.
Dikkatli dinleyin efendim. İstenen 15.000 franktan sadece 12.000'i nakit olarak ödenecektir.
Dos 15 mil francos que pedis, o prestamista só poderá dispor de 12 mil libras em dinheiro.
Siz oğlanlar hesabınızı nakit olarak mı ödüyorsunuz burada?
Vocês aqui pagam em dinheiro?
Dedektif nakit olarak 75,000 istiyordu. Aksi halde Tiny'i yeniden içeri alacaktı.
O detective quer 75 mil em dinheiro, para não denunciar o Tiny.
Son ödemenin teslim zamanı geldi, nakit olarak.
O pagamento final é em dinheiro, contra entrega.
Böylece herkes parayı nakit olarak alır.
O dinheiro já está ali.
Nakit olarak 20 binlik, iki tabanca ve bu.
Tem 20 mil em dinheiro, algumas pistolas e isto.
Malların bedelini yanında nakit olarak getirecek.
Ele trará o pagamento pela carga em dinheiro.
Yapamazsın. 100,000 frankı nakit olarak ödedim.
Não pode! Paguei os cem mil francos em dinheiro vivo.
Parayı nakit olarak ödemiş.
Seja quem for pagou com dinheiro.
Beş milyon dolar, nakit olarak.
Cinco milhões de dólares em dinheiro.
Sana bunu nakit olarak vereceğim.
Dou-te isso em dinheiro.
Bu kadar büyük miktarları genelde nakit olarak görmeyiz.
Não costumamos receber quantias desta ordem em numerário.
Nakit olarak, Sayın Yargıç
Em dinheiro vivo, Meritíssima.
Profesyonel bankacı olan görgü tanığım ve "bacım" sayesinde bir zilyon doları hak ettiğimizi kanıtlamayı düşünüyoruz. Nakit olarak. Ve tevazu ile sizin kararınızı bekliyoruz.
Graças á minha testemunha, bancária de profissão e irmã mulher, tencionamos provar que merecemos um "gazilião" de dólares em dinheiro, e aguardamos, humildemente, a sua decisão.
Nakit olarak, tamam mı?
A dinheiro está bem?
- Bir dakika. - Nakit olarak ne kadar?
- Quanto é com dinheiro na mão?
Parayı nakit olarak alması gerektiğini söylüyordu, borsadan paranın izi sürülemesin diye, ve yapılana değmesi için çok para olması gerekiyordu.
Ele explicava que tinha que ter o dinheiro em espécie para não ter rastos no papel para o CSC, e muito dinheiro, de contrário não valia a pena.
Onu bulan kişiye 10.000 dolar ikramiye vereceğim, nakit olarak.
E se a encontrarem, há um bónus de $ 10.000 para quem o fizer, em dinheiro.
İstasyonumuza vardığınızda, normal ücretin üç katını size nakit olarak ödemeye hazırız.
Estamos preparados para oferecer o triplo pela sua salvação, em dinheiro para a sua tripulação.
Yarın sana 60.000 doların tamamını nakit olarak yollarım.
Amanhã, mando-te os 60.000, em dinheiro.
Ücretini hotel faturasına eklerim... - ama bahşiş vermek zorundasınız ve bunu nakit olarak yapmak zorundasınız. - Dougie.
A massagem pode ficar na despesa do hotel mas nós pedimos para que a gorjeta seja dada a ele em dinheiro.
Burada tam olarak 150 dolar nakit para var.
Acho... uns... 150 dólares em notas.
- nakit olarak alacaksın. - 170,000 mi?
170.000 Libras?
Ona bal küpü diyorlar. Her üye sürekli olarak şehirdeki nakit zengini ticaret grupları tarafından lobi baskısı altında tutulur.
Os membros são abordados todos os dias pelos lobbies ricos.