English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ N ] / Nala

Nala traducir portugués

109 traducción paralela
Gaucho'lar ve atları dört nala koşmaya hazırdılar.
Estavam todos a postos.
Ve Sir Tristan tek aşkını bulmak için ormana doğru dört nala gidiyor. Arkadaşını öldürmek için gitti!
E Sir Tristan penetrou na floresta em busca do seu único amor.
Hey Jed, sol arka nala bir bakar mısın?
Jed, vê a ferradura da pata esquerda traseira, está bem?
Bu davada son parkura dört nala giremezsem, benim son yarışım olabilir.
E se eu não galopar na reta final deste caso, pode ser a minha última corrida.
Dört nala koşuyordu, sırtından öyle bir vurdum ki, nerdeyse hayvan ikiye ayrıldı.
Acertei-o na corrida, bem no meio, quase o parti em dois.
Dört nala koşuyor.
Ele está cavalgando a pleno galope.
Dört nala Crazy Woman nehrine sürdüm.
Eu fui a galope para o rio Crazy Woman.
Dört nala.
Avançam depressa.
Sadece bir kişi. Atını 4 nala sürüyor.
Alguém vem a caminho, e vem com pressa
"tören alayının başında dört nala gider ve alaydaki kızlara saldırır ;"
" que galopa à cabeça da procissão carregando contra as raparigas ;
- Döt nala?
- Galopeva?
- Dört nala...
- Galopava...
"Ateşli atlar üzerinde dört-nala giden adam, bile."
O Homem Que Galopa no Cavalo de Ferro.
♪ Fakat atı dört nala koşuyor. ♪ ♪ Gallopin'in üzerinde. ♪
Mas o seu cavalo É lá que galopa
Hani şu kötü adamın atıyla dört nala gittiği bölüm.
Estava a contar-te aquela história do mau que anda a cavalo.
Ne zaman sürücüsü olmayan bir "posta arabası" nın atları dört nala koşuyorsa, veya uçurumun kenarında yanan bir araba varsa...
Sou um especialista! Se precisam de alguém para cair de uma ponte... ou cair de um penhasco num carro em chamas.
Yine de dört nala koşan hamam böceklerine engel oluyor.
Ainda que com o sabor das baratas saltadoras da baía.
Hayır, teşekkür ederim. Bir sürü üst seviye cani ile takılıp, yirmi dakika görev yapmaya, günün geri kalanda da Paris'te aylak aylak gezip, litrelerce şampanya içerek, düzinelerce sulu gözlü, pembe, hayli tecrübeli, çıtır Fransız köylü kızlarıyla dört nala geçirmeye, hiç niyetim- -
Não desejo andar com um bando de delinquentes ricaços, fazer vinte minutos de trabalho, e depois passar o resto do dia a vadiar em Paris, a beber litros de champanhe e ter dezenas de húmidas, rosadas,
Resmi bir görev, soru sormak yok, dört nala gidiyoruz, çok geç kalmayalım diye endişe içinde!
Vamos a todo o galope para não chegarmos tarde demais. Tarde demais para quê?
- Merhaba Nala.
- Olá, Nala.
Nala!
Nala!
Nala'yı eve götür.
Leva a Nala para casa.
Gel Nala.
Vem, Nala.
Bilerek bana karşı çıktın, daha kötüsü Nala'yı tehlikeye attın.
Desobedeceste-me de propósito e, o que ainda é pior, fizeste a Nala correr perigo.
Nala?
Nala?
! Timon, bu Nala.
Timon, esta é a Nala.
Nala, bu Pumbaa.
Nala, este é o Pumba.
Pumbaa, Nala.
Pumba, a Nala.
Nala, bunu konuştuk.
Nala, já falámos disso.
Nala, annemi bul ve dişi aslanları topla.
Nala, encontra a minha mãe e reúne as leoas.
Bir Centaur dört nala geçerken, sopa buraya gidiyor... dizi eklemden kırmak için.
Quando o centauro passa a galope o varapau bate aqui, e parte a articulação do joelho.
Dört nala koşarak kasabaya gelirlerdi. Kovboylar attan atlarlardı ve her yeri toza bularlardı.
Chegavam a galope á cidade e levantavam uma enorme nuvem de pó que cobria tudo.
Dört nala ıslığı.
assobio de galope.
- Ayağa kalk! - Evet... gördün mü, dört nala kelimesi için başka bir tanıma sahip olmalıyım.
Sim, olha, devo ter uma outra definição para galope.
Sakın o da Nala olmaz diye düşünme.
Nem penses que ela não será a Nala.
- Nala.
- Nala? - Zira.
- Sevgili kızın nerede Nala?
Onde está a sua linda filha, Nala?
Parlayan güneş sabahı selamlamıştı. Işınlar okyanusun içine yayılıyordu. Zodyak dört nala gidiyor,... yaldız gibi parlıyor ve emsalsiz tepelerden fark ediliyordu.
Tal como o Sol saúda a alvorada, depois de os mares dourar com os seus raios, e galopa no Zodíaco por sobre os montes mais altos...
Atını dört nala savaşta hırsla sürüp, başları kesmesinden dolayı alçak olarak anıldı.
Ficou conhecido por cavalgar seu cavalo direto à batalha, decepando cabeças à todo galope.
Sanki Ölüm'ün... dört nala gelişi gibi.
Uma forma de morrer... Um galope para a morte.
Kıkırdamayı öğrenmeden önce mezara dört nala gidiyordum.
Antes de aprender a rir por tudo e por nada, estava condenado à tumba.
Ayakkabılarını tekrar giyip dört nala koş istersen. - Ne?
Volta a calçar os sapatos e galopa por aí o quanto queiras.
Meega nala kweesta!
"Meega, nala kweesta!"
Dört nala giden bir at gibi hissediyorum.
Não me está a agradar. O tempo está uma bodega.
Ve albay adamlarım atlarını düşmana doğru dört nala sürerler ama tırıs dönerler.
E, coronel..... saiba que direi aos meus homens para avançarem contra o inimigo a galope.
Bir kadın yatak odasında, dört ayağı üstündeyken onu dört nala koşturabilecek bir adam ister.
No quarto, uma mulher quer um homem que saiba montá-la quando ela quiser.
Koştur onu dört nala, koştur onu!
Monta-a quando ela quiser! Monte-a!
Nala mı?
Nala?
Çayırları ve bereketli otları olan ölmüş atların ruhlarının dört nala koştukları bir yer.
Prados cobertos de erva... Os espíritos de cavalos falecidos a galopar neles.
Dört nala gitmeye başladığımda, bana ateş et!
Enntendeste? Quando vier a galope à tua frente...
Dört nala saldıracağız.
Vamos andar a toda a velocidade.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]