Namussuz traducir portugués
475 traducción paralela
Namussuz yüzünden göl gibi oldu her yer.
Uma montanha do caraças. Wolf Creek Pass?
Namussuz.
Que jogada suja.
Radyomuza ne namussuz oldugunuzu anlatir misiniz?
Pode dizer aos ouvintes que é um safado?
Beni burada bırakamazsın seni namussuz!
Não me podes deixar aqui, seu palerma!
O namussuz...
Aquele maldito...
Herkes bencil ve namussuz.
Todos são egoístas e desonestos.
Rezil, namussuz, ahlaksız!
Podre, corrompida, decadente!
Sen namussuz yalancının tekisin!
Tu, sujo pícaro mentiroso!
Şaka mı ediyorsun, böyle namussuz bir sıçana mı?
A um vigarista desses?
Olamaz, seni işe yaramaz, namussuz hırsız!
É um ladrão e malandro!
Namussuz şey.
Esse velho cão.
Bırak! Seni namussuz, küçük hırsız!
É um ladrãozinho!
İyi ki, bir sonraki kent yönetimi tam anlamıyla namussuz bir yönetimdi, ve onun talebini kabul etti.
Felizmente, a posterior administração da cidade, era completamente desonesta, e acedeu ao seu pedido.
"Kendimi namussuz hissederim" diyor.
"Sentir-me-ia desonesto", disse ele.
Düşün bir kere, namussuz hissedermiş.
Imagine : desonesto.
Seni namussuz!
Parvalhão de merda.
Bunu namussuz kuyumcu yapmış olmalı... değerli taşları değiştirmiş.
Esse joalheiro mentiroso deve... deve ter trocado as pedras.
Savaşı kazandınız ha, namussuz?
Então, crápula, lá ganhou a guerra...
Namussuz herif.
Pobrezinha...
Hayır, ben namuslu diilim... ve namussuz olmaya da devam edicem.
Näo, sou imerecido... e pretendo continuar assim.
Ona, ispiyoncu, dolandırıcı, namussuz hayta diyen dostlar.
Havia quem lhe chamasse um delator, um escroque, um trapaceiro.
Seni pis işlerini yaptırmak için onun yollamadığını nerden bilelim? Namussuz pis çözümlerini ne zaman önereceksin?
Como sabemos que não foi igualmente suja e enviada por ele para sacar o anel, sendo suja, enquanto nos amava com os seus modos sujos?
Bir an için namussuz bir adam olduğunuzu düşünelim.
Vamos supor, apenas para exemplo, que você é um homem desonesto.
Aslında işler şahaneydi. Ta ki bir gün terbiyesiz, namussuz bir çocuk mektuplarımı çalana dek.
Na verdade, os negócios estavam ótimos até que um dia... uma criança malvada e desonesta roubou minhas cartas.
Şu polisler ne namussuz, İngiliz askerleriyle canciğer kuzu sarması.
A polícia não é suja, a relacionar-se com os soldados ingleses?
Adi namussuz herif!
Tipo indecente!
- Namussuz!
Canalha!
Namussuz!
Malandro!
Al sana, namussuz!
Toma, larápio!
Haraç toplayan namussuz bir polisden bahsediyorum! Daha neler var kimbilir?
Um policial que se meteu com o crime, e teve o que merecia.
Hapishanenin müdürü öyle namussuz ki, yetkililer bir duysa... hepimizin toplamından daha çok hapis yatar.
Este encarregado é tão corrupto que, se as autoridades soubessem dele, ele usaria mais correntes do que todos nós juntos.
Yalancı, namussuz.
Uma mentirosa, uma vigarista.
Hayatımda gördüğüm en namussuz genç bayan bu.
Nunca vi uma garota tão descarada!
Soylu geçmişimden arınmam gerek çünkü namussuz rakiplerimle mücadele etmemi, o aile bağları güçleştiriyor.
Preciso me liberar de meu nobre passado, porque tais vínculos tornam mais difícil a luta com adversários inescrupulosos.
Annen ve kız kardeşlerin arasında.. namussuz olan yok.
A nossa familia não tem um tostão!
Seni namussuz! Öğrenmek için buradayız, böbürlenmek için değil.
Eu tenho 71 anos, mas como sou um comunista, na cama sou melhor que um rapaz novo.
İmparator Namussuz Otto'nun büyük büyük yeğeni Fridonya fatihi.
Bisneto do Imperador Otto, o Dobrado conquistador de Freedonia.
Seni namussuz seni.
Seu filho da mãe, tu.
- Ben namussuz değilim.
- Não sou um homem desonesto.
Namussuz!
Besta!
Seni namussuz!
Seu idiota!
Namussuz biri. Fong Wei Tau'dan daha kötü biri.
É pior do que o Fong Wei Tau.
Suiistimal ettiklerini, namussuz olduklarını bilirler nedenlerinin iyi olduğunu düşünürler.
Sabemos que somos desonestos e manipuladores mas pensamos ter 1 boa razão.
Çünkü sen namussuz, ihtiyar bir adamsın.
Porque és um velho corrupto.
- Herkesin namussuz olmasını istiyorum.
- Quero toda a gente corrupta.
Biz neredeyse hadım ediliyorduk, sense bi çift meme takmış, dolanıyorsun namussuz herif!
Elas estavam prestes a nos castrar e você anda por aí com um par de peitos falsos empinados?
Namussuz herif!
Filho da mãe!
- Alay etme. Namussuz.
- Malandro, estás a gozar-me.
Öl, namussuz!
Morra, desgraçado!
Namussuz!
Desgraçado!
Namussuz piçler!
Ele tem interesse. Ok.