Nasir traducir portugués
117 traducción paralela
555-KÖSELE 555-TOPUK and 555-NASIR
555-PINF, 555-RGNE.
Prens Nasır, sizde de öyle değil mi?
O Príncipe Nasir não acha espantoso?
Nasır hakkındaki ölümcül hüküm belli.
- Temos provas decisivas do caso Nasir.
- Prens Nasır Al-Subaai.
É o Príncipe Nasir Al-Subaai.
Bize göre Prens Nasır iki kardeşten en hırslı olanı.
A nosso ver, o Príncipe Nasir é provavelmente o mais ambicioso dos irmãos.
Mussawi, Bob'u Beyrut'a Prens Nasır'ı öldürmek için yolladığımızı söylemiş.
O Mussawi divulgou que mandámos o Bob a Beirute para assassinar o Príncipe Nasir.
Nasır olayındaki adamlar olabilir mi?
Poderão ser os mesmos por detrás da operação Nasir?
Pek çok insan, Nasır'ın ölmesini istiyor olmalı ve Bob pek çoğunu tanıyor. Gerisini sen bul.
Há imensa gente que quer o tal Nasir morto e o Bob conhece imensa gente.
Julie, çalışmaya başladığım küçük şirket şu anda Prens Nasır'ın ekonomi danışmanlığını yapıyor.
Julie, a pequena empresa para que comecei a trabalhar é agora a principal consultora financeira do Príncipe Nasir.
'Prens Nasır Al - Subaai'diyorum, ve bilgisayarıma el konuyor.
Fiz uma busca do Príncipe Nasir Al-Subaai e bloquearam-me o computador!
Tüm bu Nasır işi nereden çıktı?
De onde veio esse caso? Quem me passou a operação Nasir?
Prens Nasır, ülkesinde üs kurmamıza izin vermeyecek ama kardeşi verecek Bu konuda bir şeyler yapmalıyız.
Se o Príncipe Nasir não autoriza as nossas bases militares no país e o seu irmãozinho autoriza há-de ser preciso tomar medidas.
Nasır işi için endişelenen kim?
Quem está preocupado com a operação Nasir?
Nasir. Benim değerli evladım.
Nasir... meu querido rapaz.
Nasir Amini ülkenin durumu açışından çok önemli duruma gelmişti özellikle de Amerikan birlikleri çekilince.
O Nasir Amini era uma peça chave para a estabilidade do país especialmente com a retirada das tropas americanas.
Hepsi İngiliz vatandaşı olan Nasir Ashraf, Marwat Sayed, Salim Khan ve Faruk Ahmed 5 yıl önce Pakistan'ın Pashawar kentinde tutuklandılar.
Ashraf Nasir, Marwat Sayed, Salim Khan e Faruk Ahmed, todos cidadãos britânicos, foram presos na cidade paquistanesa de Peshawar, há cinco anos.
Öyle mi? Görgü tanıkları bu sabah sizi Brian Nassir'ın garajının dışında görmüşler.
Testemunhas confirmam que o viram junto à garagem do Brian Nasir esta manhã.
Dr. Nasir'in çalışmaları beklentilerinizin ötesindedir.
O trabalho da Dra. Nasir superou todas as expectativas.
Dr. Nasir, kendisi burada mı?
Ela está no edifício? A Dra. Nasir? Sim.
Dr. Nasir!
Dra. Nasir...!
Kızın adı Dayita Nasir.
O nome dela é Dayita Nasir.
Dr. Nasir oradaki laboratuardan beş gün önce kaçırılmış.
A Dra. Nasir foi raptada dessas instalações há cinco dias.
Dr. Nasir muhtemelen onların elindedir. Fakat istihbaratımız Bay Kruger'ı Batı Hint Adaları'na kadar izledi.
Provavelmente, têm a Dra. Nasir, mas a Secreta localizou o Sr. Kruger nas Índias Ocidentais.
Kasıklarıma kadar. Bir kahve makinesini bile çalıştıramazken Dr. Nasir'i nasıl bulabileceksiniz bilemiyorum.
Não sei como vão encontrar a Dra. Nasir, quando nem sabem trabalhar com uma máquina de café.
İşler buraya varırsa... Dr. Nasir'in önünde vermesi gereken büyük bir karar olacak.
Se for esse o caso, a Dra. Nasir vai ter de tomar uma decisão difícil.
Sonra da Dr. Nasir'i nerede tuttuklarını ve ondan ne istediklerini öğreniriz.
Depois obrigamo-lo a dizer-nos onde está a Dra. Nasir a ser mantida e o que está a fazer por eles.
Dayita Nasir kayıp.
- E que Dayita Nasir está desaparecida.
Dr. Nasir'in sağlık kayıtları, çalışma geçmişi ve gözetim de dahil her şey.
Registos médicos da Dra. Nasir, historial de trabalho, tudo, incluindo vigilância.
Dr. Nasir'in işvereni olan bir şirket için çalışıyoruz.
Trabalhávamos para a empresa que contratou a Dra. Nasir.
Ayrıca Dr. Nasir ile eşine yaptıklarınızdan da.
E do que fez à Dra. Nasir e ao marido.
Bunu doğru anlamışsam Nasir'in kaçırılmasından sorumlu olan adam aslında nezaretiniz altındaydı ama onun kaçmasına izin verdiniz.
Se estou a entender bem, de facto tiveram o homem responsável pelo rapto da Nasir sob custódia, e depois deixaram-no escapar.
Dr. Nasir ve kocası hâlâ kayıp ve ikisinin de nerede olduğuna dair hiçbir fikrimiz yok.
A Dra. Nasir e o marido continuam desaparecidos e não temos ideia de onde possam estar.
İyi olacaksınız, Dr. Nasir.
Vai ficar bem, Dra. Nasir.
Dr. Nasir, adam bu muydu?
- Vamos tirá-la daqui, está bem? Dra. Nasir o homem era este?
Dr. Nasir hazırladığı bombayı Kruger'ın cep telefonuna yerleştirmiş.
A Dra. Nasir fez uma bomba que o Kruger leva no telemóvel.
Çocuklar, Nasir Kruger için bir cep telefonu bombası yapmış.
Meninos, a Nasir armou uma bomba no telemóvel do Kruger.
Dr. Nasir, zamanlayıcıyı nasıl durduracağız?
Dra. Nasir, como paramos o temporizador?
Dr. Nasir tamamen iyileşecek kocası da hayatta ve iyi durumda bulundu.
A Dra. Nasir vai recuperar totalmente e o marido foi encontrado vivo e de saúde.
Evet. Nasir Vallimamood ilk adı.
Nasceu como Nasir Vallimamood.
Yani, adın Nasir Münih'te yaşıyorsun sana uyacak istediğin ismi seçme hakkın var ve George adını seçiyorsun. Geyorg değil, Heinrich değil George.
O teu nome é Nasir, vives em Munique, podes mudar o nome, para te integrares na sociedade, e escolhes George... não "Gey-org," nem "Heinrich,"
Asıl adı Nasir Vallimamood.
Nasir Vallimamood de nascença.
Ne oluyor?
Mas que droga? Nasir, o que vês?
Pekâlâ, Nasır, benimle gel.
Certo Nasir, vem comigo.
Nasır, Chris'le kal.
Nasir, fica com o Chris.
Nasır?
Nasir?
Nasir.
Nasir.
Kardeşim bana Nasir derdi.
O meu irmão chamou-me Nasir.
Nasir'in tek bir yarası vardı.
- O Nasir só teve um ferimento.
Bir keresinde Nasir hayatımı almaya teşebbüs etmişti. Ama şimdi aramızda güvenilir birisi.
O Nasir já tentou matar-me e no entanto, agora, confiamos nele.
Dr. Nasir.
Dra. Nasir.
Nasir!
Nasir!