Nav traducir portugués
5,219 traducción paralela
Başka bir sınav mı?
Outro teste?
Saha sınavımızı bile geçemedik yahu!
Nem passámos nos testes de campo, caramba.
Asistanlık sınavına iki kez girdim, sonuç iyi oldu değil mi?
Fiz o meu exame duas vezes, então porreiro.
Eğer bu bir çete sınavıysa saldırı dizisinin ilki olabilir.
Se isto é algum tipo de iniciação às gangues, pode ter sido o primeiro de uma série de ataques.
10 dakika içinde İngilizce sınavım var.
Tenho um teste daqui a 10 minutos.
Ve şimdi İngilizce sınavıma çok geç kaldım.
E agora estou muito atrasada para o teste de inglês.
- O sınavı kaçıracaksın.
- Vais perder esse teste.
Bay Moray mülakat sınavı yapacak.
Mas é amiga do Sr. Moray. Tu contaste-lhe?
Sınavımı geçtin, kızım.
Passaste no teste, miúda.
Gerçek bir aşçılık sınavı bu. 15 dakika verin bana.
É um desafio culinário.
Vekil öğretmen olduğum zaman öğrencilerime verdiğim küçük bir sınav.
- Uma prova do meu aluno quando eu era professor.
Power point sunumuna özen göstermiştim.
Tive formação em PowerPoint no NAV e...
Arne, anlayamamışsın. Bu çocuk, iki güne büyük yetenek sınavına girecek.
Arnie, não compreendes, este puto vai fazer um teste de aptidão importantíssimo daqui a dois dias.
Hayır, ilk sınavını geçtin.
Acabaste de passar o primeiro teste.
Üniversite sınavında 1560 tutturan birinden meyve suyu ister misiniz?
Um sumo de quem tirou 1560 nos SATs ( exames de admissão )?
Abi çocuklardan biri dışarıda şınav çekiyor ya.
Uma das crianças está a fazer flexões!
Erkekliğimizi ve hayatta kalma yeteneklerimizi sınamak için çok önemli bir sınav olacak.
Será o derradeiro teste à virilidade e às capacidades de sobrevivência.
Hukuk okuluna giriş sınavına gelecek sene çalışır.
Ele está a estudar para o teste de entrada na Faculdade de Direito, no próximo ano.
Galaksi Mühendislik Sınavı'ndan 12.0 aldım.
Tirei 12.0 no meu exame de engenharia galáctica.
Borsacılık sınavını geçene kadar yapacağın tek şey bu olacak.
E até passares a série 7, não vais fazer mais nada.
Borsacılık sınavına hazırlandığım için az para kazanıyordum.
Ganhando montes de dinheiro, enquanto subia até à Série 7.
- Bu, tarih sınavım.
Este é o meu teste de História.
- Bu da başka bir tarih sınavı.
- E outro teste de História.
- Evet, bu da matematik sınavım.
- Um teste de Matemática.
Annene söyle, ikinci sigorta istatistiği sınavımı geçtim, tamam mı?
Podes dizer à mãe que acabei de passar no segundo exame de cálculo actuarial, está bem?
Yarın bir sınavım var ve, şey, kapatsam iyi olacak.
Tenho um exame amanhã, e, deveria ir.
Bu ilk sınavınızdı Bay Ward ve sınavdan kalmanıza şaşırmadım.
Foi o seu primeiro teste, Sr. Ward! Não é surpresa que tenha falhado.
İkinci sınav :
Teste número 2!
Bu en önemli sınavınız.
Este é o seu teste mais importante.
Bugün İngilizce sınavın yok muydu?
Não tens teste de inglês?
Peki ya giriş sınavı?
E o exame de acesso?
- Sınav için buradayım.
Estou aqui para fazer o exame.
Düzenlediğimiz giriş sınavı mı yoksa sosyeteye tanıtma balosu mu?
Vamos ter um exame de acesso, ou um baile de debutantes?
- Affedersiniz, Latince sınavı hakkında...
- Perdão, sobre a redacção em Latim...
Ancak yarın, kesinlikle onun en büyük sınavı olacak.
Mas amanhã será o maior teste dele.
Asker, yat ve şınav...
Soldado, vai abaixo e dá-me...
50 şınav daha, tamam mı?
Encham lá mais 50.
Şınav çekmekten gocunmadım.
Não me chatearam as flexões extra.
Kesinlikle Matt Prior'dan büyük bir seri. Hintlilere karşı sınavında hayal kırıklığı.
Uma grande época para Matt Prior, mas desiludiu contra os Indians.
Shannon'la birlikte onun odasında Meisner'in sınavına çalışacağız.
A Shannon e eu vamos para o quarto dela estudar para o teste do Prof. Meisner.
Hayır, yarın sürücü kursu sınavım var, tatlım.
Não, eu vou fazer o exame de condução amanhã, querida.
Bugünkü sürücülük sınavım için pratik yapmam lazım.
Tenho de praticar para o meu exame de condução de hoje.
Anthony'i sürücülük sınavına götürüyorum.
Vou levar o Anthony ao teste de condução.
Benim adım Bayan Suggs ve ben seni sınav yapacak kişiyim.
O meu nome é senhora Suggs e eu serei a tua examinadora.
Evet, sürücülük sınavımdan kaldım.
Eu chumbei no teste de condução.
Eğer sınavı geçmek ve tespit edilmek istemiyorsan bütün her şeyi bir Korkusuz'un yapacağı gibi yapmalısın.
Se queres passar e evitar que te descubram, tens que pensar e agir como um Intrépido.
Bir sözlü sınav olacak ve öteki çocuk üniversite birinci sınıfta ama 14 yaşında.
Temos de fazer um exame oral... E ele anda no primeiro ano da faculdade, mas tem uns 14 anos.
Ben de Ec 10 sınıfına sınav yapmaya giderken gaydayla yapılan müziği işittim, sonra meydanda sesi takip ettim orada İskoç şarkıları çalan bir sokak müzikçisi vardı.
Então estava a caminho do meu exame de Economia, e ouvi uma música de gaita-de-foles, e então segui-a até à praça onde estava um músico de rua a tocar baladas escocesas.
Bir sınav yüzünden mi kovdular seni?
E expulsaram-te por faltares a um exame? Não.
Yatın ve 50 şınav çekin!
Vão abaixo e dêem-me 50!
Iyy! Şey, söylemeye gerek yok ama sınavı yapamadım.
Bem, não preciso de vos dizer, mas não cheguei a tempo ao exame.