Nefret ettim traducir portugués
861 traducción paralela
Onlardan hep nefret ettim.
Sempre odiei essas coisas.
O gece nefret ettim.
Eu odiei-o naquela noite.
Seni sevdim Walter ve ondan nefret ettim.
Eu o amava e o odiava.
Muhtemelen kaçtım, nefret ettim.
Provavelmente desertei, odiava aquilo.
Öldürmekten nefret ettim, o kadarını hatırlayabiliyorum.
Odiava matar, disso lembro-me.
Ve sonunda senden gerçekten nefret ettim.
Até que por fim te odiei.
Uzun bir zaman buradan nefret ettim.
E durante muito tempo, odiei-a.
Gerçekten nefret ettim.
Odiei-a mesmo.
Ondan ve oradaki herkesten nefret ettim.
- Desprezei-o, eu e toda a gente.
Ondan her an nefret ettim. Ama ne yazık ki uzak duramadım.
Eu odiava cada momento que passava com ela, mas, Deus me perdoe, não o conseguia evitar.
Onu gördüğüm ilk andan itibaren nefret ettim.
Eu o odiava desde o primeiro minuto em que o vi.
Bunu gördüğümde adamı kıskandım ve birden ondan nefret ettim.
Quando reparei nisso, invejei o homem e repentinamente odiei-o.
Belki de adınızı, yeteneğinizi bildiğim için "İlk Vuruş" tan nefret ettim.
Detestei, talvez por o conhecer de nome. Parece que tem talento.
- Nefret ettim.
- Odiei.
Her zaman nefret ettim.
Sempre a odiei.
Üzgünüm, şimdi ondan çok nefret ettim.
Lamento agora tê-lo odiado tanto.
Kalabalıktan nefret ettim.
- Falas demais, Johnny. Mais ninguém o pode fazer porque estão dominados pelos sentimentos.
Herkesten nefret ettim.
Só odiava as pessoas.
Nefret ettim. 1'den önce içeride olmak gerek.
Detestava-o. Tínhamos de entrar antes da uma hora.
Şu sandalyeden ne kadar nefret ettim bilemezsin.
Nem pode imaginar o quanto odeio aquela cadeira!
Başından beri silahtan nefret ettim.
O tempo todo que me ensinava, eu odiava armas, eu as odiava...
Ben de yumuşak oldukları için onlardan nefret ettim.
Eu odiava-os por eles serem fracos.
Senden hep nefret ettim.
Sempre te odiei!
Bu yüzden senden nefret ettim.
Odeio por isso.
Önceleri New York'tan nefret ettim.
Primeiro, detestei Nova lorque.
Onlardan hep nefret ettim.
Sempre as odiei. Eu... peço desculpa.
Michael, yıllarca senden nefret ettim.
Michael, odiei-te durante muitos anos.
Sonra o seni daha çok sevdi ve ben senden nefret ettim.
Então ele voltou-se contra mim. Passei a odiá-lo.
Senden hep nefret ettim.
Eu sempre a odiei.
Kendimden nefret ettim.
Odiei com cada fibra do meu corpo.
Tanıdığım tüm Amerikalılardan nefret ettim.
Odiei cada americano que conheci.
Çocukluğumdan beri, küçük odalardan, dolaplardan, mağaralardan nefret ettim... korktum.
Desde pequeno que odeio e temo espaços pequenos armários, grutas.
Mendili beğenmedim. Ceketimin cebinde mendilden hep nefret ettim.
Usamos sempre os lenços nos bolsos das calças.
Ona hayranlık duyarak büyüdüm, ama sonra savunduğu her şeyden nefret ettim.
Admirei-o ao crescer e, depois, passei a odiá-lo por tudo o que representa.
Biliyorsun, yalnızlıktan hep nefret ettim... işim bunaltıcı.
Eu odiava a solidão, o meu trabalho. Estava farta.
O günden beri Pawneeler'den hep nefret ettim.
Não encontro utilidade para os Pawnee desde então.
Senden hep nefret ettim, Roy Colt.
Não te mexas!
Nefret ettim.
Odiei-o.
Kontrolü kaybettim ve nefret ettim.
Perdi o controlo e odiei.
- Nefret ettim.
- Odiei-o.
Zaten Saksonları hiç sevmedim sen içlerinde en kötüsün onlardan hep nefret ettim lanet çakallar.
És mesmo nojento, digno filho daquele assassino que era o teu pai!
İkincisinde, güzelliğinden nefret ettim.
Da segunda vez detestei-a por causa do seu bom sabor.
Bu lanet olası boktan görevden nefret ettim.
Odeio este destacamento de merda.
Hasmane düşünceler beslemek için çok yorgundum ancak savaştan nefret ettim. Savaştan nefret ettim.
Estava demasiado cansada e estava... para pensar em... mas detestava a guerra.
Nefret ettim.
- Gosto? Odeio.
Ve gerçekten de haklıydım, bundan nefret ettim.
E sabes que mais tinha razão :
Ve bunlardan daha gördükçe yalanlardan daha da nefret ettim.
E quanto mais as via... mais detestava mentiras.
- Öğrendiğimden beri senden nefret ettim.
Tenho-te odiado desde que descobri.
Bu gece ondan nefret ettim.
Eu o odiava esta noite.
Bundan nefret ettim!
Lutei o mais que podia, porque eu não.... Eu não queria.
Bundan nefret ettim.
Ficou horrível.