Nemeton traducir portugués
39 traducción paralela
Onları orada tutuyor.
É o Nemeton. É lá que ela os mantém.
Nemeton. Onu bulursan, Jennifer'ı da bulursun.
O Nemeton... se encontrares isso,
Nemeton'u bul.
Encontra o Nemeton.
Nemeton'a gücünü geri vereceksiniz. Uzun zamandır güçsüz olan bir şeye.
Tu estarás a dar poder de volta para o Nemeton, um sítio que não tem poder há muito tempo.
Her yıl Beltain'de, yüksek rahipler Nemeton'un büyük taşlarında toplanıp atalarının ruhlarını çağırırlardı.
Todos os anos, no Beltain, as Suma-sacerdotisas reuniam-se nas Grandes Pedras de Nemeton e convocavam os espíritos dos seus antepassados.
Nemeton'un Büyük Taşları.
As Grandes Pedras de Nemeton.
Nemeton'un Taşları'na gitti.
Fomos às Pedras de Nemeton.
- Sanırım Nemeton'un Taşlarında, babanın ruhunu serbest bıraktın.
Nas Pedras de Nemeton, acho que podeis ter libertado o espírito do vosso pai.
Bir Nemeton'dayız.
Estamos num Nemeton.
Yıllar geçtikçe Nemeton'un gücü adeta bitmişti. Tıpkı sönen bir ateşin solan bir közü gibi.
Por anos, o poder do Nemeton estava virtualmente extinto como a brasa moribunda de um fogo que se apagou.
O zaman ne yaptığını bilmiyordun ama Paige'i ağacın köklerinde öldürmek onu orada kurban etmek, Nemeton'a güç verdi.
Tu não sabias o que estavas a fazer naquela altura, mas ao matar a Paige naquela cave de raízes, sacrificando-a lá, deu poder ao Nemeton.
O buraya Nemeton dedi.
Ela chamou a isto... a Nemeton.
Nemeton'a gücünü geri vereceksiniz.
Vão dar o poder de novo ao Nemeton.
Nemeton'a tekrar güç vereceksiniz.
Estarão a dar de novo poder ao Nemeton.
Kavanozu derinlere, Nemeton'un köklerinin arasına gömmüştüm.
Enterrei o frasco fundo nas raízes do Nematon.
Nemeton.
O Nemeton.
Stiles ve Kira onu hapseden şeyin Nemeton olduğunu söylediler.
Stiles e Kira disseram que era o Nemeton que o mantinham preso.
Bilmiyorum. Bu şey uzun zaman önce, Nemeton daha kesilmeden önce hapsedilmiş.
Esta coisa esteve presa durante muito tempo, antes do Nemeton ter sido cortado.
- Nemeton'un o eski gücü yok artık.
Ele já não tem mais o mesmo poder que tinha.
Nemeton kesilmeden önce bazen ağacından güçlü nesneleri saklamaya yarayan kaplar yapılırdı.
Quando a árvore estava inteira sua madeira por vezes era usada para conter objectos poderosos.
Ya o Nemeton'dan yapıldıysa?
E se ela foi feita com madeira do Nemeton?
Ama ağaç çizmemin bizi Nemeton'a götürdüğünü düşünürsek muhtemelen bu da bu şey bizi öldürmeye çalışmadan önce bunu çözmem gerektiği anlamına geliyor.
Mas considerando que meus desenhos da árvore nos levaram ao Nemeton, devo talvez tentar descobrir o que é isto antes que isto nos mate.
Nemeton'un, doğaüstü yaratıkları buraya çekeceğini söylemişti.
Mas o Deaton disse que o Nemeton iria atrair criaturas sobrenaturais para cá.
Eskiden Nemeton denen bir ağaçlığın merkeziymiş.
Costumava ser o centro de um emaranhado de árvores chamado Nemeton.
- Nemeton ne?
O que é um Nemeton?
Onu bulmak istiyorsan Nemeton'u bulmak zorundasın.
E se o quiseres encontrar, terão que... encontrar o Nemeton.
Gidip Nemeton'u bulalım.
Vamos procurar o Nemeton.
Oraya aramaya gitmişler ama Nemeton'un bulunmak istemesi gerekiyormuş.
Eles continuavam a ir para lá à procura, mas dizem que o Nemeton tem que querer ser encontrado.
Nemeton doğaüstü yaratıklar için bir fener değil mi?
O Nemeton é um farol para criaturas sobrenaturais, certo?
Parrish, rüyanda Nemeton'u gördüğünde tam olarak kaç ceset gördün?
Parrish, quantos corpos é que viste realmente quando sonhaste com o Nemeton?
Bunu Nemeton'dan öğrendik.
Aprendemos isso com o Nemeton.
Nemeton'dan yapıldı.
E foi.