English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ N ] / Niall

Niall traducir portugués

41 traducción paralela
Topa yüksel, lanet Niall!
Salta à porra da bola, Niall!
Barut Fiorentina'da bulundu. Hem önce bunu toplamalıydın, Niall!
A parada para o desfile teve origem em florentino. tem que praticar bem antes fazer isso, Niall.
Niall'e de dedim ki, bunu yapabilecekken "Neden senin mızmız arkadaşlarınla uğraşayım?"
Eu disse ao Niall, "Porque havia de preocupar-me com uns queixosos, quando posso ter isto?"
Hadi, Niall!
Vá, Niall!
Niall, rampaya çık.
Niall, sobe a rampa.
Niall, "Hepimiz biraz Louis gibi giyinmeliyiz." dedi.
O Niall chegou a dizer : "Temos de nos vestir como o Louis."
Niall, Louis'nin ayakkabılarına baktı.
O Niall olhou para os sapatos do Louis...
MAURA - NIALL'IN ANNESİ ANNE
- MÃE DO NIALL ANNE
Gir hadi, Niall.
Põe-te aí, Niall.
Niall kesinlikle kamptaki en gürültücü insandı.
O Niall era sem dúvida o tipo mais ruidoso!
Niall'ın olduğu yerde hep gitar ve gürültü olurdu, etrafında da çok insan bulunurdu.
Onde quer que o Niall estivesse, havia uma guitarra e imensa gente.
Niall'ın gizemli rolünü üstlenmesi gerekirdi.
O Niall teria de ser o misterioso.
Niall'la mı konuşuyorum?
É o Niall?
NIALL'IN BABASI Şu anda hayatı benden iyi tanıyor.
E agora tem mais experiência de vida do que eu.
NIALL İÇİN PİZZAMIZ VAR!
TEMOS PIZZA PARA O NIALL!
- Kim osurdu?
- Quem se peidou? Niall?
Niall? Niall.
Niall.
Bazen çok pis koktuğunda Niall itiraf etmiyor.
Às vezes, quando é muito fedorento, o Niall não admite.
Niall, Niall... açığa çıktın.
Niall, foste descoberto.
Sookie Stackhouse, peri büyükbabamızı tanıştırmaktan mutluluk duyarım, Niall.
Sookie Stackhouse, quero apresentar-te o nosso fada-avô, Niall.
Sonra büyükbaba Niall birden hava kayboluverdi.
Então o fada-avô Niall simplesmente subiu e... desapareceu no ar.
- Farkındayım Büyükbaba Niall.
Eu sei disso, avô Niall.
Büyükbaba Niall.
Olá, avô Niall.
- Niall döndü mü?
O Niall já voltou?
Niall Brigant olduğunuzu yeni fark ettim.
Acabei de notar que é o Niall... É o Niall Brigant.
Özür dilerim Büyükbaba Niall.
Desculpe, avô Niall, eu...
Belki de Niall haklıydı.
Talvez o Niall estivesse certo.
Niall peşine düştü.
O Niall foi atrás dela.
Niall'ın sana sert çıkmasından dolayı özür dilemek istedim.
Queria pedir desculpa pelo modo como Niall falou contigo.
Akşama Ben'e yemek hazırlıyorum. Senle Niall da filme falan gidersiniz diye umuyordum.
Vou fazer o jantar para o Ben esta noite e tinha esperanças que tu e o Niall pudessem ir ao cinema ou, não sei, algo assim.
Neyse, Niall'la güvendesin.
Além disso, o Niall protege-te.
Niall, içeride kal.
Niall, esconde-te.
Neyse, Niall'la güvendesin.
De qualquer modo, estás em boas mãos com o Niall.
Niall'ın nerede olduğunu biliyor musun?
E fazes ideia de onde está o Niall?
Sanırım Niall'a sorabilirim.
Acho que posso perguntar ao Niall.
Niall Brigant?
Niall Brigant?
Niall Brigant'la akraba mısın?
- És parente do Niall Brigant?
Büyükbaba Niall?
Avô Niall?
Eğer dinliyorsan, Büyükbaba Niall buraya gelmene ihtiyacım var. Hemen, şimdi.
Se me estás a ouvir, avô Niall, preciso que te materializes aqui e agora.
Tanrı aşkına, Niall.
Jesus Cristo. Niall.
Büyükbaba Niall, bizim kraliyet ailesi olduğumuzu söylüyorsun. Ama vampir öldüren ışık topu dışında ki onu da sadece bir kez kullanabiliyorum peri olmanın başka hiçbir avantajını göremiyorum.
Avô Niall, disseste que nós somos da realeza, mas fora a bola de luz que mata vampiros... e que pode ser usada apenas uma única vez, a propósito, não consigo ver uma única vantagem de sermos o que somos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]