English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ N ] / Nikah

Nikah traducir portugués

768 traducción paralela
Nikahımız bir şaka mıydı?
O nosso casamento, uma brincadeira?
Gorillerini yollayıp beni yaka paça nikah dairesinden... kaçırtmak da mı taktikti ha?
Era estratégia mandar aqueles gorilas tirar-me à força... do Governo Civil?
Nikahı iptal ettirme tehdidiniz bunu açıkça gösterdi.
Tornou isso evidente com as ameaças de anulação.
Şahsen ben bu nikahı iptal etmem.
No que me toca, não haverá nenhuma anulação.
Ya sana şunu söylesem? Ellen Andrews nikahını iptal ettirecek.
Se te dissesse que... a Ellen Andrews anulará o casamento?
Bu durumda nikahı iptal etsek daha iyi olmaz mı?
Dadas as circunstâncias, não é melhor cancelar isto tudo?
Nikahın iptal edilmesine itirazda bulunmaman çok akıllıcaydı Westley.
Não contestar a anulação foi a coisa mais inteligente que podias ter feito.
" Hey kaplumbağa, nikahın iptali niye bu kadar uzun sürdü?
" Que está a atrasar a anulação, sua lesma?
Annemin nikah yüzüğüydü.
Era o anel de noivado da minha mãe.
Yoksa nikah pastası mı?
Ou um bolo de casamento
Bronwyn ve Ivor'un nikahını yeni vaiz, Bay Gruffydd kıyacaktı. Cardiff'teki üniversiteden geliyordu.
A Bronwyn e o Ivor iam ser casados pelo novo pregador, o Sr. Gruffydd, que viera da universidade de Cardiff.
Şova askeri bir nikah koymamın bir sebebi var.
Incluí um grande casamento militar com um fim.
Evet, nikahı kılan adam gerçek bir sulh hakimiydi.
Sim, quem realizou a cerimònia foi realmente um juiz de paz.
Nikahımıza içeceğiz.
Vamos beber ao nosso noivado.
- Yani nikah günü.
No dia do casamento. Lembra-se?
Sonra nikah günümüzde, ağabeyi, o minyon adam...
Então, no dia do nosso casamento, Mary... ele apareceu novamente. O irmão dela, aquele "homenzinho".
Nikah günü Rankin'in evindeydiniz, değil mi?
Estava na casa de Rankin na tarde do dia em que se casou?
Mesela, nikah yüzüğünüzün içinde şu yazar :
Por exemplo, a sua aliança Nora, tem a inscrição :
Portresi ona nikah hediyem olacak.
O retrato será o meu presente de casamento.
- Nikahı iptal ediyoruz.
- Vamos cancelar o casamento.
Kendi nikahına geç kalmazsın umarım.
Espero que não chegue atrasado ao seu próprio casamento.
Buraya yolculuğumuz sırasında nikahımızı kaptan kiydi.
Fomos casados pelo comandante na viagem para cá.
Buraya nikah kıymaya geldim Ethan.
Vim aqui para um casamento.
Şimdi temizlenip paklanın da, nikah törenine devam edelim.
Limpem-se e vamos continuar com o casamento.
Nikah falan olmayacak.
Não haverá casamento nenhum.
Nikah ayrıntılarını kararlaştırır kararlaştırmaz...
Assim que tratarmos dos detalhes do casamento...
Rahip Peterson'un yerine Nikah Merasiminin sadece incil okunarak kıyılacak olmasının, onu bir parça mutsuz ettiğine inanıyorum.
Imagino que ele deve estar um pouco aborrecido porque... foi o juiz de paz que realizou a cerimónia em lugar do Reverendo Peterson.
Aziz kardeşlerim, buraya bu iki kişinin nikahı...
Queridos irmãos, estamos aqui reunidos neste...
- Lucy Summerton, siz bu... - Nikahı durdurun!
- Lucy Summerton, aceita...?
Her kim isen ve niçin gelmişsen gel, bu nikahın kıyılmasına engel olamayacaksın.
Seja quem seja e o que tenha vindo fazer, não vai impedir este casamento.
Gelin olmadan nikah kıyılmaz.
Não pode haver casamento sem a noiva.
Şimdi, olan bunca şeye rağmen nikahın kıyılmasına engel olacak gerçek bir sebep görmüyorum.
Vamos, vamos, apesar de tudo o que está acontecendo, não vejo nenhuma razão para que não siga com o casamento.
Bu "akşama kadar dul kalma sözü" nikahı kıyılacak bir genç kız için hiç te mutlu bir haber değil.
"Viúva antes do anoitecer" não é um pensamento muito adequado para uma moça tenha em mente nos seus votos matrimoniais.
Kilise'de vaazı geçtim, nikah için bile bir daha kürsüye çıkmaya cesaret edemez.
Aposto que não se atreve a voltar a esse púlpito, nem para um sermão.
- Nikah olmaz artık diye düşündüm...
- Tal como íam as coisas, pensei...
"Nikahı durdurduğum için bana teşekkür etmen lazım" demiştiniz.
Disse que lhe devia agradecer por ter impedido o meu casamento.
Nikah yok ha?
Não há casamento? Quel dommage!
Bugün nikah günün.
É o seu casamento.
- Nikah resimleri nasıl oldu?
- Como correu o casamento?
Nikah Günü.
O Dia do Casamento.
Evet. Yazık onun nikahı değil.
É pena não ser o seu casamento.
Bu nikah yüzüğünü taktığın müddetçe ben seninim.
Enquanto tiver o anel de casado, serei tua.
24 Ağustos Pazartesi..... Frank Flannagan ve Ariane Chavasse dosyası..... Cannes'daki nikah memurunun önüne çıktı.
Segunda-feira, 24de agosto do ano corrente... o caso "Frank Flannagan e Ariane Chavasse"... chegou aum juiz de paz emCannes.
Geçen Aralık'ta evlenecektik, fakat nikahı ertelemek zorunda kaldık.
Íamos casar em Dezembro mas tivemos de adiar a cerimónia.
Yineliyorum, nikah niçin ertelendi?
Porque foi adiado o casamento?
Ama Lloyd, canım, nikah törenlerinde tanıklık yapmışsın.
Mas serviu de testemunha.
NİKAH DAİRESİ
Licenças de casamento
- Nikah mı?
Casamento?
- Saat 2 : 30'da nikahımız var.
- Vamo-nos casar às 2 : 30.
Eminim nikah da kıymamıştır.
Acho que nem sequer estão casados.
- Sen ve ben, nereye gide... - Nikah memurluğuna.
- E assim iremos...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]