Nove traducir portugués
9,963 traducción paralela
9 yaşındaki oğlu Tutankhamun, gücün içine bulaşmak üzeredir.
O seu filho, Tutankhamon, de nove anos, está prestes a ser empossado
Ve dokuz ay sonra Lisa doğdu.
E a Lisa nasceu nove meses depois.
Benim saydığım ise 9 kişi.
Mas, pelas minhas contas, foram nove.
Özel kaynaklarımız, Northrop'a dokuz adet yeni güvenlik geçiş izni verildiğini öğrendi.
Os nossos recursos especiais descobriram que a Northrop emitiu nove autorizações de segurança novas.
- 9 yaşındaki oğlumuzdan mı?
Do nosso filho de nove anos?
Dokuz milyon tür onları nasıl seçti?
Nove milhões de espécies... Como é que ele conseguiu?
Tamam. Sesim değişik, bir sürü sivilcem var ve bu şeyi kontrol edemiyorum.
E a minha voz está estranha, tenho umas nove borbulhas e nenhum controlo sobre isto.
Dokuz.
Nove.
Yüksek gel git. 9 knot. 5 metre derinlik.
Maré alta. Nove nós. 15 pés de profundidade.
Hoşça kal. Polislerle dokuz kere falan konuştum.
Já falei com a polícia umas nove vezes.
Kocam 9 ay önce burada bir araba kazasında öldü.
O meu marido foi morto aqui, num acidente de carro, há nove meses.
Bir aileden 9 kişi ölmüş, bir kız hariç, Natalie Luca.
Uma família de nove dizimada, à parte uma filha, Natalie Luca.
9 paunt mu duyuyorum?
Será que ouço nove libras?
Bu iyi arazi elleri için 9 paunt sterlin.
Nove libras por esta excelente operária.
9 paunt sterlin.
Nove libras esterlinas.
O gece dokuz defa doğdum.
Nasci nove vezes nesse dia.
- 9 paunt sterlin mi duyuyorum?
- Será que ouço nove libras?
- 9-8 oldu canım.
- Nove a oito.
Westgroup Enerji, eğer bilmiyorsan tamamına sahip olduğu dokuz iştirakin ana kuruluşudur ve biz tüm şirketlere veri girişi yapıyoruz.
A Westgroup Energy, se ainda não sabe, é a empresa-mãe de outras nove subsidiárias e fazemos a entrada de dados de todas elas.
Biz altı yıldır evliyiz.
Somos casados há 6 anos. Trabalhamos juntos há nove.
29 yıl önce öldüm.
Morri há vinte e nove anos atrás.
29 yıl önce, hepinizin bildiği üzere Rawlins Barajı taştı ve kasabanın güney kısmını sel bastı.
Há vinte e nove anos atrás, como todos sabem, a barragem de Rawlins rebentou, e inundou o lado Sul da cidade.
29 yıl önce, hepinizin bildiği üzere Rawlins Barajı taştı ve kasabanın güney kısmını sel bastı.
Há vinte e nove anos atrás, como todos sabem, a barragem de Rawlins rebentou, e inundou o lado Sul da cidade. Muitas vidas foram perdidas nesse dia...
Yük gemisinin son lokasyonundan 9 saatlik uzaklıktayız. Herkes dinlenebilir.
Estamos a nove horas da última localização do cargueiro, então, aproveitem para dormir um pouco.
İnsanlık zıvanadan çıkmıştı ve Tanrı hepsini büyük bir sel ile ortadan kaldırmaya karar verdi. Tıpkı 29 sene önce burada olduğu gibi.
As pessoas ficaram tão más que Deus decidiu matar toda a gente com um grande dilúvio, e foi exactamente isso que aconteceu aqui há vinte e nove anos atrás.
Sarah Essen ve 9 kardeşiniz burada öldürüldü.
Sarah Essen e nove irmãos vossos foram mortos nesta casa.
Ve bir gün hatırlıyorum da... Dokuzuncu doğum günümdü. Annemle beraber şişenin dibini görüp Jerome'u dövüyorlardı ve biraz ara vermeye karar verdiler.
E eu lembro-me que uma vez, fazia eu nove anos, ele e a minha mãe tinham acabado o primeiro assalto de bebida, queca e tareia no Jerome quando decidiram fazer uma pausa.
Ve dokuz silah arkadaşınızla beraber müdürenizi öldürdü.
e assassinou a comissária e nove dos vossos camaradas.
Dokuzun kanı günâhlarını arındırsın.
O sangue dos nove lavará o pecado.
Dokuzun kanı günâhlarını arındırsın.
E o sangue dos nove lavará o pecado.
- Karşılaştığım rahip dokuzun kanı günâhlarını arındırsın dedi.
O monge disse : "O sangue dos nove lavará o pecado".
Dokuzun kanı.
O sangue dos nove?
Dokuzun kanı günâhları arındırsın.
- O sangue dos nove... - Lavará o pecado.
Rastgele dokuz kişiyi öldürerek mi?
- Matando nove pessoas ao acaso?
Dokuz kişiyi öldürerek mi? Delirmişsin sen!
Ao matar nove pessoas aleatórias?
Ama bu yüce gün sadece Gotham'dan dokuz adamı ve can düşmanımızın son oğlunu öldürünce gelebilirdi.
Mas esse dia apenas viria quando nove homens de Gotham e o último filho do nosso inimigo mortal fossem mortos por mãos justas.
Şu andan itibaren 9-9'dan ayrılmış bulunuyorum.
Vou abandonar a Noventa e Nove com efeito imediato.
9-9'a hoş geldiniz.
Bem-vindo à Noventa e Nove.
- Burayı da tıpkı 9-9'a yaptığım gibi değiştireceğim.
Vou dar a volta a este lugar, tal como dei a volta à Noventa e Nove.
Paulie ismini seçmek için 9 hafta.
Nove semanas para escolher o nome Paulie.
- 9-9!
- Noventa e nove!
9-9'a ilk kez çıkıyoruz.
A primeira vez de regresso à Noventa e Nove.
Halkla İlişkiler sıkıcılıktan ölüyor.
As RP são tão chatas. - Preciso de drama da Noventa e Nove.
Çünkü 9-9 Başkomiser Dozerman'ın son çalıştığı merkez, ve siz de cenazenin ön taraflarında olacaksınız.
A Noventa e Nove foi a última esquadra do Dozerman. Vais ficar sentado na frente durante o funeral.
- Sizi tekrar 9-9'da görmek ne güzel efendim.
É ótimo vê-lo de volta à Noventa e Nove. - Sim.
- Hayır. Bu sabaha kadar, içimden hâlâ bir yerler 9-9'a tekrar Başkomiser olacağımı söylüyordu.
Até esta manhã, uma pequena parte de mim acreditava que voltaria a ser capitão da Noventa e Nove.
9-9'ı seviyorum ve bir daha ekibime sırtımı dönmeyeceğim.
Adoro a Noventa e Nove e não vou voltar as costas à equipa.
- 9-9 içim canım feda.
- Tudo pela Noventa e Nove.
- O senin rüyan. Benimki 9-9'u yönetmekti ve bu bir daha asla olmayacak.
O meu era gerir a Noventa e Nove e isso nunca mais vai acontecer.
Bu yıl eşitlik bozulacak ve bu son soygunla 9-9'un gerçek kralı belli olacak.
Um assalto final para decidir, de uma vez por todas, quem é o rei da Noventa e Nove.
Gece yarısı taç kimdeyse 9-9'un gerçek kralı o olacak.
Até à meia-noite, quem tiver a coroa será o rei da Noventa e Nove.