English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ N ] / Nzt

Nzt traducir portugués

427 traducción paralela
... Finch'in baş şüpheli olduğunun kesinleştiği... 2011'de Narkotik, bir torbacıyı NZT-48 dediği nöro-uyarıcı bir bileşim satarken yakaladı.
Finch é o principal suspeito... Em 2011, a DEA apanhou um traficante que vendia um composto neotrópico chamado NZT 48.
Eminim NZT için birçok uygulama yapıldığını düşünebilirsin.
Estou certa de que consegues imaginar várias aplicações para o NZT.
Brian Finch'in NZT'yle nasıl bir bağı olduğunu bilmiyoruz.
Não sabemos como é que o Brian Finch está ligado ao NZT.
Bankada NZT kullanan iki kişi daha var.
Há mais duas pessoas no banco que consomem NZT.
NZT'yi kullanan diğer adamlar bunlar.
São essas as pessoas que consomem NZT.
Biri bu adamları NZT'leri için öldürüyor.
Alguém anda a matar estes tipos para obter NZT.
Bankada NZT'yi kullanan başka insanlar da var.
Há outras pessoas no banco que consomem NZT.
Biri Manchester-Reid'de NZT kullanan insanları öldürüyor.
Alguém está a matar as pessoas do Manchester-Reid que consomem NZT.
FBI'a her şeyi anlattım... NZT'yi kullanan üçüncü adamın adı hariç.
Contei tudo ao FBI, menos o nome do terceiro tipo que consumia NZT.
Buraya bir NZT hapı için geldim.
- Vim aqui pedir-te um comprimido.
NZT adında bir hapı arayan kaçağı nasıl vurduğumu anlatmak için sabırsızlanıyorum.
Mal posso esperar para lhes contar como atingi o fugitivo que veio à procura de uma droga chamada NZT.
Bir NZT hapı.
Um comprimido de NZT.
Tek hatırlaman gereken şey, sık sık bunlardan bir doz alacağın.
Não importa. Só tens de te lembrar que, de vez em quando, tomas uma destas injeções e terás o NZT que quiseres sem os efeitos secundários.
İşler beklediğim gibi giderse istediğin kadar NZT'ye sahip olabileceksin.
Um comprimido? Se as coisas correrem como esperado, vais ter todo o NZT de que precisas. Porquê?
Dairesinde hiç NZT olmadığını söyledi ancak buradaki yöneticiye göre aşağıda bir kutu kasası varmış.
Ele disse-me que não tem NZT no apartamento, mas segundo o gerente, tem um cofre lá em baixo.
Brian Finch'in beyin tomografisinin kopyaları elime ulaştı. NZT dosyalarını gördün.
Recebi as cópias dos TAC do Brian Finch.
Brian en az iki doz NZT aldı.
Parece-te normal? O Brian tomou pelo menos duas doses de NZT.
Brian'ın, NZT almanın yan etkilerine karşı bağışıklığı var.
O Brian é imune aos efeitos secundários do NZT.
NZT'yi her kim yaptıysa, ki bu hala bir sır onu, dışarıda herhangi birine veriyor olabilir. Bu bir silahlanma yarışı Rebecca.
Quem quer que tenha criado o NZT, que ainda é um mistério, pode estar por aí a oferecê-lo a toda a gente.
Eğer Brian, NZT'yi her halükarda alacaksa onu aldığı her an dünyadaki en zeki kişi olacak.
Se o Brian vai tomar NZT, sempre que o tomar, torna-se a pessoa mais esperta do mundo.
NZT adında bir hap alana kadar 28 yaşında sıradan birisiydim.
Era um jovem falhado de 28 anos, até tomar um comprimido chamado NZT.
Bundan olmuyorsanız NZT sizi öldürür.
o NZT mata. A menos que tenhas isto.
Artık yan etkisi olmadan istediğin kadar NZT alabilirsin.
Agora, podes tomar o NZT que quiseres sem os efeitos secundários.
Bence o gece babam NZT etkisi altındaydı.
Acho que o meu pai estava sob o efeito do NZT, naquela noite.
Biz NZT hakkında oldukça çok şey biliyoruz.
Sabemos muito sobre o NZT.
Sanırım babam öldürülmeden önce NZT kullanıyordu yani tekrar resim yapmaya başlamışsa sebebi budur.
Acho que ele andava a tomar NZT antes de morrer, por isso se tinha voltado a pintar, esse é o motivo.
Ama benim NZT'siz halimsin.
Mas tu és eu sem o NZT.
Ve babasının FBI'da bir dosyası olduğunu öğrendin ölmeden önce NZT kullandığıyla ilgili olan.
E tu descobriste que o FBI tem um ficheiro sobre o pai dela, que prova que ele andava a tomar NZT antes de morrer.
Bu konuda çok açık olmak istiyorum ki böyle NZT etkisinde değilken bile bunu hatırla.
Quero deixar isto bem claro, para te lembrares, mesmo sem o NZT.
Ama NZT'nin etkisi geçiyor bu yüzden siberden destek alıyorum tüm gece olasılıklar üzerinde çalışacaklar.
Mas estou a ficar sem NZT. Vou delegar o resto à Informática. Eles que passem a noite a fazer combinações.
Nedenini bilmiyorum, ama her zaman beni görmeye gelirken bir kez NZT kullandığını sanmıştım, ama o tabloları gördüm ve onlar inanılmazdı.
Não sei porquê, mas sempre pensei que ele só tomara NZT daquela vez que me veio ver, mas vi os quadros dele e são incríveis.
NZT etkisinde olmadığın ve duygusal sebeplerden dolayı her türlü iyiliği yapacağın için bir grafiğin yardımı dokunur diye düşündüm.
Como não estás em NZT e estás sujeito a todo o tipo de altruísmo obstinado e emocional, achei que um gráfico podia ajudar.
NZT etkisindeyken çok uyuz oluyormuşum.
Consigo ser muito irritante quando estou em NZT.
Ve Bruce Lee'nin bana öğrettiği bir şey varsa o da öğrendiklerimi tekrar öğrenmektir. NZT etkisinde olmaktan daha iyi bir zaman olabilir mi?
E se o Bruce Lee me ensinou alguma coisa, era que tinha de desaprender tudo e havia melhor altura do que em NZT?
Hap kullanan Brian, Rebecca'ya NZT dosyası ile ilgili gerçeği söylememi istemiyor. Peki.
O Brian Comprimido não quer que fale à Rebecca do ficheiro do NZT.
Sen ve Edward Morra. NZT hakkında FBI'dan daha çok şey biliyorsunuz değil mi?
Tu e o Edward Morra sabem muito mais sobre o NZT do que o FBI, certo?
NZT kullanıyormuş sonra da öldürülmüş.
Consumia NZT e foi assassinado.
Bay Morra ve ben eline NZT geçen her keşin izini süremeyiz.
Eu e Mr. Morra não mantemos um registo de todos os drogados que consomem NZT.
NZT etkisindeyken sayılarla aram daha iyi.
Digiro melhor os números quando estou em NZT.
Yeterince iyi düşünmedim. NZT etkisindeyken bile.
Eu não pensei bem, nem mesmo sobre o efeito do NZT.
Eğer bunu izliyorsan sen hap kullanan halimsin demektir.
Se estás a ver isto, és eu sobre o efeito do NZT.
NZT adında bir hap alana kadar 28 yaşında bildiğin boş beleşin tekiydim.
Era um jovem falhado de 28 anos, até tomar um comprimido chamado NZT.
Bu aşıdan olmuyorsan NZT seni öldürür.
o NZT mata. A menos que tenhas isto.
Artık yan etkisi olmadan istediğin kadar NZT alabilirsin.
Agora, podes ter o NZT que quiseres sem os efeitos secundários.
Bayağı. NZT'nin yan etkilerine neden bağışıklığım olduğunu anlamak için üzerimde çalışmak istediler.
Queriam estudar-me para descobrirem por que sou imune aos efeitos secundários do NZT.
Ama bunu onlara söyleyemem. Bu aşılardan birini olursan yan etkisi olmadan istediğin kadar NZT alabilirsin.
Tomas uma destas injeções e podes ter o NZT que quiseres.
NZT işleri heyecan verici tutan şeydi.
O NZT tornava as coisas interessantes.
NZT hapların bitiyor. Eli ve Jay'i öldürdün.
Estás a ficar sem NZT.
Bu sana doğru geliyor mu?
Viste os arquivos do NZT.
Sanırım babam da o gece NZT'nin etkisi altındaydı.
Acho que o meu pai estava sob o efeito de NZT, naquela noite.
NZT hapların bitiyor.
Estás a ficar sem NZT.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]