English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ N ] / Nã

traducir portugués

651 traducción paralela
Başkasına aşık olsam umurunda bile olmazdı, değil mi?
Nã te interessa se amo outra pessoa, pois não?
- Hayır, Olmadı, Oğlum!
- Não, nã vem, filho!
dayanamiyom
Eu'nã'posso...
Kafam karıştı.
N.. Nã... não sei.
Biliyorum, bugün senin spor günün, fakat bir kez olsun erteleyemez misin?
Sei que é noite de ginásio, mas nã podes faltar uma vez?
- Neredeyse mükemmel.
- Nã... nã... quase perfeito.
Tek sen canını kurtardın, doğru mu, seni sarı -
E só salvaste a tua próproa pele, nã é assim? Seu cobardolas de m...
- Allan onu beğendi.
- Nã, ele gostou dela.
Merak etme. Kedi miyavlamasını halledeceğim.
Nã te preocupes, farei com que estas cordas soem como nunca.
Kimin sesini dinlediğini nereden bileyim?
Nã sei que voz tem escutado
Hiç sanmam.
Nã... Nada disso.
Hayır, hayır...
Nã, não...
Hemen batmayacak.
Ele nà £ o quer afundar.
Kendi gemileri neden kurtarmamış onları.
Por que nà £ o foram resgatados?
Hoş değil...
Nà £ o à © bom fazer coisas destas.
- Yakıtımız... Başaramayız.
- NÃ ³ s podemos...
Dönme zamanı geldiğinde...
Quando eu der a ordem... NÃ £ o antes disso.
Konuşacak bir şey yok.
Nà £ o hà ¡ como te desculpares.
Bir daha asla olmayacak, Efendim. İnanabilirsiniz.
Nà £ o acontecerá ¡ outra vez, Capità £ o. Pode contar comigo.
Ama bize faydası yok.
Mas nà £ o à © para nà ³ s.
Elimizdeki yakıtla La Rochelle'e bile gidemeyiz.
Sem falar no combustà ­ vel. Nà £ o vai durar atà © La Rochelle.
Kafanı takma, Şef.
NÃ £ o te preocupes.
Su üzerinde gitmezsek varabiliriz.
NÃ £ o precisaremos de lã § ar as velas.
Noel'de İtalya'da olmak da fena değil.
Natal na terra do macarrà £ o, nà £ o à © tà £ o mau assim.
Boşalt, hadi.
Nà £ o adormeà § am. Continuem!
- Hayır, sağolun.
- NÃ £ o, obrigado.
- Johann motoru yapabildi mi?
O motor nà £ o se molhou, pois nà £ o, Johann?
Telsiz irtibatımız kesildi.
E o rà ¡ dio nà £ o està ¡ a funcionar.
İkinci bir şansımız yok.
Nà £ o haverà ¡ uma segunda hipà ³ tese.
Hayır.
NÃ £ o.
İşi olmayan herkes acil durum ekipmanını takıp yatsın.
Mà ¡ scaras de emergência para quem nà £ o estiver a trabalhar. Os outros và £ o para os beliches.
Pek iyi görünmüyor.
Ele nà £ o està ¡ muito bem.
Evet, Kaptan. Çalışacak.
Nà £ o se preocupe, Capità £ o. Vai estar a funcionar daqui a pouco.
Evet Kaptan, başaracağız.
Sim, Capità £ o, nà ³ s vamos conseguir.
Henüz değil.
Ainda nà £ o.
O yüzden bizim karaya çıkmamızı istedi, Vigo'ya.
Por isso, ele quis que nà ³ s desembarcà ¡ ssemos em Vigo.
Çok az şansımız olduğunun farkındaydı.
Ele sabia que nà £ o havia esperanà § a.
Tekrar yüzeye çıkabilecek miyiz?
NÃ ³ s vamos sair desta?
Bilmiyorum.
Eu nà £ o sei.
Başaramayacağız?
NÃ £ o conseguiremos.
Korkusuz, mağrur ve tek başımıza olacağımız anları. Bunun erkekliğimizin sınanması olacağını vatan için her şeyi fedâ ederken kimseye ihtiyacımız olmayacağını söylemişlerdi.
Ter o peito inchado de orgulho... a morte como o único destino... nà £ o temer ninguà © m, nem o sacrifà ­ cio... tudo pela terra natal e Deus.
Bizi beklemiyor olacaklar.
Eles nà £ o està £ o à nossa espera.
Bu defa bizi yakalayamayacaklar.
Nà £ o và £ o apanhar-nos desta vez.
Bu kez değil!
NÃ £ o desta vez.
Bizi fark etmediler.
Eles nà £ o nos viram!
Barda kafa çekip, batışımızı kutluyorlar.
Nà £ o. Sabes onde està £ o? Està £ o a beber no bar, a celebrar o nosso naufrà ¡ gio!
Bu kez değil, dostlarım!
Ainda nà £ o, meus amigos!
Tarzan tedavi etmek.
Nã o deveriamos ter deixado andar pela selva sozinho.
- Hayır.
Nã... nã... não.
- Hazır mısın Fermat
- Nã... acho que sim.
Haydi, tempolu.
Nà £ o esmoreà § am.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]