Onunla mı traducir portugués
16,050 traducción paralela
Onunla mı?
- Com ele?
Onunla kalsan olmaz mı?
Não podes ficar com ela?
Bilmiyorum, henüz onunla tanışmadım.
- Não sei.
Onunla yakın zamanda iletişim kurardım ama çok rekabetçi ve kurallara çok bağlı.
Eu já o teria contactado, mas isto é uma operação secreta, e ele é muito rígido nas regras.
O zaman onunla iki program hakkında da tartışırım.
Então irei discutir essas duas séries com ele.
Mount Sinai'de bulunan Yeshiva tıp okuluna gittim. En iyi arkadaşım Yacob Peralberg ve onunla her şeyimizi paylaşırız.
Fiz medicina em Yeshiva, residência no Mount Sinai, o meu melhor amigo é Yacob Peralberg, e dividimos tudo.
Ama soygunda bize yardım etti. Ve dosyada onunla ilgili bir şey yoktu.
- Mas ele ajudou-nos, e não havia nada sobre ele no ficheiro.
Belki de onunla bir anlaşma yaparız, olmaz mı?
- Podíamos tentar assinar com ele.
İyi, sanırım gidip onunla konuşacağım.
Está bem, é melhor eu ir falar com ele.
Birkaç hafta önce, onunla yelken açma şansımız oldu.
Há umas semanas atrás, tivemos oportunidade de navegar com ele.
- Onunla tanıştın mı?
- Conheceste-o?
- Sanırım eve gelmeyecek. - Onunla sadece konuşmak istiyorum.
- Parece que não irá para casa, hoje.
Sonra da insanlara, sevgili ölü babanın kendisini onunla öldürdüğünü söylediğinde, bak bakalım, nasıl oluk oluk bağış akacak.
E depois, só tens de observar os donativos a aparecerem ao dizeres que é o mesmo brinquedo com que o teu querido e falecido papá se suicidou.
Onunla bizzat mı konuşmak istiyorsunuz?
Quer falar com ela?
Hadi onunla başlayalım.
Comecemos por ele.
Zamanında onunla çalışan bir doktora öğrencisinin yerini saptadım.
Localizei um doutorado que trabalhou com ele na altura.
- Hayır. Öyleyse gitmenizi rica edeceğim. Onunla özel konuşmalıyım.
- Então peço-lhe que saia para nós podermos falar em privado.
Onunla konuşalım.
Vamos falar com ele.
Onunla randevuya çıkmak mı istiyorsun?
Querem ter um encontro com ele?
Ama onunla bu konuda konuşmalıyım.
Mas devo falar com ela a respeito.
Umalım da Rostovların kızı gidip onunla dertleşmesin.
Melhor esperarmos que a Menina Rostov - não vá contar a ele. - Porque iria?
Onunla kaçarım!
Fugiria com ele!
Her şeyi yaparım. Onunla kaçarım!
Faria qualquer coisa, fugiria com ele!
Hanımım isimlerinizi ve birliğinizi öğrenmek istiyor lütfen. Eve gelip onunla konuşmanızı rica edeceğiz.
A minha patroa deseja saber o seu nome e do seu Regimento, por favor, e que venha à casa falar com ela.
Tanıştığımızda onu çok sevmiştim umarım onunla yine görüşürüz.
Gostei muito dela quando a encontrei, e espero vê-la novamente.
Onunla da paylaşırım.
E ela, também.
Onunla ilk tanıştığımızda temiz bir kalbi olduğunu biliyordum.
Sabia que ele tinha um puro coração desde que o vi.
Onunla hiç tanıştınız mı? Evet.
- Já o conheceu?
- Efendi onunla geldiğimi söylemedi mi? - Ninem çamaşırlarını yıkamam ve bana ihtiyaç duyulduğunda yardım etmem için gönderdi. - Hayır.
O laird não lhe disse que eu estava com ele?
Lakin bunu yapan ilk kişi olmadığıma onunla bu şekilde ortak olan ilk kişi olmadığıma adım gibi eminim.
Mas estou bem consciente que não sou o primeiro a estar lá... para ser o parceiro dele, neste aspecto.
Onunla bu şekilde ortak olan ilk kişi olmadığıma adım gibi eminim.
ANTERIORMENTE
Şimdiyse yanında yalnızca onunla ve parayla aradaki farkı kapatabileceğin bir planla mı dönüyorsun?
Agora voltaram sem nada além dele e um plano para o compensar com dinheiro?
Kampımıza kaynak sağlamak için onunla burada gizlice çalıştın.
És uma agente do meu pai. Trabalhas em segredo com ele aqui para levar mantimentos ao nosso acampamento.
Yani sizde akla gelebilecek en düşük en zalim en zayıf ölümü aranızda hiç kavganız olmayan benim sonunda onunla birşeyler yapmaya başladığım ve içindeki iyiyi nihayetinde görmeye başladığım masum bir insana uyguladınız.
Por isso descobriste o acto mais baixo, cruel, e fraco imaginável e atingiste um homem inocente com o qual não tinhas disputas... Só por saberes que finalmente comecei a construir alguma coisa com ele, e por finalmente conseguir ver que existia bondade nele.
Hastalığında senin yardımına ihtiyacım olduğunda onunla ilgilenmeni isteyeceğim.
Enquanto for necessário tratar dos assuntos dele, gostava que cuidasses dele.
Eğer senin annen olmasaydı... onunla yatardım.
Se não fosse tua mãe, seria uma MIWF, uma mãe que eu foderia.
Bu gece onunla yatacağım.
Esta noite durmo com ela.
Karen Toronto'dan döner dönmez onunla konuşacağım.
Vou contar à Karen assim que ela voltar de Toronto.
Onunla evlenirsen, % 10'luk payımı alırım.
Se casares com ela, quero os meus 10 %.
Kırdı mı yoksa? Onunla konuşmasını istedim.
- Só pedi que Ben falasse com ele.
Bir buçuk yılımı onunla beraber geçirdim ve sen tuhaf ama sevimli ümitsiz genç, romantik ve kendini bulmaya çalışan biriydin.
Estava com ele há um ano e meio e tu eras... estranho mas adorável, irrequieto, jovem, romântico, meio perdido.
Sanırım memurlar şu an onunla görüşmeye gidiyorlar.
Acho que os policiais estão a caminho para vê-lo agora.
Sonra Baldwin gidince, o kadar üzgündü ki her gece onunla yatardım.
E quando ele se foi embora, ela ficou tão triste que eu dormia lá com ela, todas as noites.
Onunla hiç konuşmadım.
Nunca falo com ela.
Onunla ilgilenip destek olmak yerine tek yaptığımız mahkemelerde süründürüp hapisle tehdit etmek oldu.
Em vez de cuidar dela, apoiá-la, tudo o que conseguimos fazer foi arrastá-la pelos tribunais e ameaçá-la com a prisão...
Diyorum ki, onunla yaptığım konuşmalara dayanarak gösterdiği şiddet için üstün bir hafıza gücü sergiliyor gibi görünüyor.
Estou só a dizer que, pelas minhas conversas com ele, parece-me que ele exibe, se alguma coisa, uma memória excepcional para a sua violência.
Onunla tanışmak mı istiyorsun?
Porquê?
Onunla, Don'la tanıştın mı?
Você o conheceu o Don?
Onunla konuşma, tamam mı?
Não fales com ele, está bem?
Onunla biraz çene çalmamız lazım.
Eu e ela temos de ter uma conversinha.
Yakınlarda annem komaya girdi ve ben de onunla iletişim kuramadım.
A minha mãe esteve recentemente em coma - e eu não consegui comunicar com ela.