English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ O ] / Oradayım

Oradayım traducir portugués

1,082 traducción paralela
Birazdan oradayım.
- Só um minuto.
Waco'dayım, Des Moines'te de olabilirim. Nerede olmak istersem oradayım.
poderia estar em Des Moines... onde quer que quisesse estar.
Bir kez daha ve oradayım.
Tomo um copo com o patrão e vou já.
Milhouse, birazdan oradayım.
Milhouse, estou a caminho.
Kafesin oradayım.
- Ao pé das jaulas.
Seksen. Sandviç büfesinin oradayım.
Estarei perto da barraca dos cachorros quentes!
En fazla on beş, yirmi dakika sonra oradayım.
Posso estar aí dentro de 15, 20 minutos, no máximo.
Evet. 8'de oradayım.
Oito horas afiadas.
Roger'a söyle birazdan oradayım tamam mı?
Diz ao Roger que só demoro um minuto.
- Oradayım olacağım.
- Já lá estou.
Ödüyorsan, oradayım.
Pagas? Então já lá estou.
Bana göre, ben zaten oradayım.
Cá para mim, já lá estive.
Gelecek pazar oradayım, ön sıranın tam ortasında.
Estarei lá no próximo domingo, na fila da frente, ao centro.
Valizini hazırlayacağım akşam yemeğinden önce oradayım
Acho que vou desfazer as malas e dar uma corrida, antes de comermos.
On dakika sonra oradayım.
Saio por dez minutos. Vamos.
Yakında oradayım, canım.
Não tardarei a chegar.
- Yakında oradayım.
- Em breve estarei aí.
Anlaşıldı şerif. 3 dakika içinde oradayım.
Ok Xerife. Chegarei em 3 minutos.
- Ben de tam oradayım.
- Vou já tratar disso.
Ve oradayım Sri Lanka'da, önceden Ceylon'du, gece saat 3, brendi bardağı için 1,000 tane kahverengi şeker arıyorum, yoksa Ozzy o gece sahneye çıkmayacaktı.
E lá estava eu em Sri Lanka, antigo Ceilão, às 3 da manhã, procurando 1,000 MM's castanhos que enchessem um balão de brandy, senão o Ozzy não subia ao palco...
Kampüs dışında bir daire buldum ve yaklaşık 1.5 yıldır oradayım.
Eu recebi um apartamento fora do campus, e tenho estado lá por quase um ano e meio.
Üç dakika içinde oradayım.
Estou lá em três minutos.
İşte oradayım, tünelden geçiyorum.
Lá estou eu a sair do túnel.
Evet. O neredeyse, ben de oradayım.
Onde ela vai, eu vou.
İlk uçakla oradayım.
Vou pegar um avião.
Ben zaten oradayım.
Já lá estou.
Üç saatte oradayım.
Estou aí em 3 horas.
Hareket nerede ben oradayım!
- Sim! Vou para onde há acção!
Sen neredeysen, ben de oradayım.
Estou em todo o lado que tu estejas.
2 saat içinde oradayım.
Estarei aí daqui a 2 horas.
Ben de oradayım bebek!
Aí vou eu, fofa!
Birkaç patenci. Geç kaldım ama en kısa zamanda oradayım.
Uns rapazes de patins... o comboio chegou atrasado.
Çoktan oradayım bebeğim.
Já estou ali, tio.
İkinci konuşmamda onları etrafımda döndürdüm yakında oradayım.
Mudei a segunda conferência, assim pude voltar mas rápido. Você deve estar passeando o Bob.
Bir dakikaya oradayım.
Não, prefiro ficar aqui fora.
Evet, bir dakika sonra oradayım.
Sim, vou já. - O quê?
On dakika sonra oradayım.
Sim, posso estar aí daqui a 10 minutos.
Ama yine de oradayım. Ve yapıyorum.
No entanto, faço-as.
Beş dakika sonra oradayım.
Vou a caminho e devo estar aí daqui a 5 minutos.
Evet, burada evin oradayım.
Frank? Sim, estou na casa de campo.
Bir dakika içinde oradayım.
É só um minuto...
Grant, oradayım.
Em posição.
Yedide oradayım. Söz.
Prometo estar aí por volta das sete.
Oradayım.
Eu estou lá!
Pazartesi oradayım.
Volto segunda-feira.
Benle orada buluşmak istersen, bir saat sonra oradayım.
Mas vou lá daqui a uma hora. Se quiseres, encontramo-nos lá.
Birazdan oradayım, bebek.
Vou já, querida.
Evet, şimdi oradayım.
Agora estou aqui.
- Yarım saate oradayız.
- Estamos lá dentro de meia hora.
- Sürekli oradayım.
- Passo lá a minha vida.
Tekrar oradayım. bilinmeyene doğru gidiyorum
Lá estava eu outra vez.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]