Pieter traducir portugués
50 traducción paralela
Pieter... - Coetzee.
Um tal de Peter Coetzee.
- Nasılsın, Pieter?
Shawn Fynn.
Haydi, Pieter. Çabuk ol.
Vamos, Peter, abre rápido.
Pieter, bana yardım et!
Peter... a mim.
- Ben Pieter Van Beck.
- Sou o Pieter Van Beck.
Luis ve Pieter'i getirin.
Tragam o Luis e o Pieter.
Pieter'i getirin.
Tragam o Pieter.
- Pieter hazır mı?
- Preparem o Pieter depois.
Ya sen, Pieter?
E tu, Pieter?
Dediğin gibi, başa gelebiliyor, ha, Pieter?
Estas coisas acontecem, não é, Pieter?
Bunu efendinin müşterisi Pieter Van Ruijven'ın evine götür.
Leva isto ao patrono do teu patrão, o Sr. Pieter Van Ruijven.
Baba, anne, bu Pieter.
Pai mãe, este é o Pieter.
Pieter Klein'ın ölümü Teşkilat için büyük kayıptır.
A morte do Pieter Klein é uma grande perda para esta Agência.
Bu, Danimarkanın en ünlü şairi Pieter Corneliszoon Hooft'un orjinal bir el yazması.
É um manuscrito original de Pieter Corneliszoon Hooft o poeta mais famoso da Dinamarca.
Pieter, Praed Sokağında annesine kitap okuyor.
Alguém com tamanha desvantagem esforçar-se-á muito para agradar.
Güzel yüz ve hâlâ hoş bir vücudu var.
Merda. Não importa, Jorisz. Assim está bom, Pieter.
Tüm bu hilekârlık hakkında beni neden en başta uyarmadın?
Nessa altura ele já vai estar corroído e comido pelas traças. O Pieter vendeu-mo, disse que veio de Cadiz.
Tiyatronun donmuş bir anını resmettin. Oynamakta olan kostümlü bir oyunu durdurdun.
Eu disse ao Pieter que queria um tapete turco e ele sabia que o pai do Cocq tinha morado em Alexandria e Jaffa e que tinha alguns pelo que fizemos um acordo.
P.W.Porter'ın dediği gibi :
Afinal, não foi o Pieter W. Botha que afirmou :
Vulva masajı, 16. yüzyılda Pieter Van Foreest tarafından yaygınlaştırıldı.
A massagem à vulva foi popularizada por Pieter Van Foreest no séc.
İsmi Pieter Cornelis miydi?
O seu nome é Pieter Cornelis?
Pieter Vos da başaramadı.
Pieter Vos também não se safou.
Bu Profesör Pieter van Musschenbroek'tir.
Aquele professor era Pieter van Musschenbroek
Şef Pieter. Seni çağırdığımı hatırlamıyorum.
Chefe Pieter, não me lembro de o ter convocado.
Peter ile buluşacak.
Deve ser ali que ela vai encontrar o Pieter.
Evet, Pieter'ın son özür hediyesi. ve bu sefer bileklerimi keserim diyerek tehdit etmedim.
Sim, a mais recente tralha do Pieter para fazer as pazes, e nem sequer fiz uma ameaçar de cortar os pulsos desta vez.
Neredeyse mükemmeldi. Sonra o Pieter'ın firmasından iş teklifi aldı.
Era quase perfeito, e, então, ofereceram para ele uma posição na empresa do Pieter, e...
Çok kötü bir yalancısın Pieter.
És um péssimo mentiroso, Pieter.
Halk arasında içmek serbest.
Não é contra a lei beber em público, Pieter.
Biliyor, Pieter.
Ele sabe, Pieter. Sim?
Elbette daha bilmiyor ama o Pieter.
Claro, que ele ainda não sabe, mas isso é Pieter. Ali?
Bak, Pieter Eğer bu bir çeşit...
Olha, Pieter, se esta é a sua ideia de...
Hadi aşağı inelim, Pieter.
Vamos voltar para baixo, Pieter, está bem?
Benim adım Pietre.
Chamo-me, Pieter.
Tetikçinin adı Pieter Smit.
- Está bem, o atirador é Pieter Smit.
- Pieter Smit.
Pieter Smit.
Annesi Mary, babası Peter.
A mãe era Maria, o pai também era Pieter.
Kardeşinin adı... Pieter Strauss muydu?
O teu irmão chamava-se Pieter Strauss?
PIETER WRIGHT SOCO GÜVENLİK ELEMANI
RESPONSÁVEL PELA SEGURANÇA DA SOCO
Bu Pieter Wright.
Este é o Pieter Wright.
Pieter var Yolun karşısında.
Há o Pieter. Do outro lado da estrada.
Yıllarca süren araştırmalar neticesinde Alterplex olarak bu enerji sorununa bir çözüm bulduk. İlk kez 1995 yılında Edward Witten tarafından ortaya atılan M-teorisinin gizli, uçsuz bucaksız kaldırma gücünü bulan Pieter Klintsen bu teoriyi geliştirerek yedekleme teorisini ortaya çıkardı.
Após anos de pesquisa, nós, da Alterplex encontrámos a resposta para a crise energética a alavancar o imenso poder oculto da teoria M, inicialmente proposta por Edward Witten em 1995, e aprimorada por Pieter Klintsen com a Teoria da Dupla-Matéria.
Pieter.
Venham e verão.
Pieter Von... Vor...
Pieter von...
Pieter!
Pieter!
Griet, sen Pieter'la git.
Griet, vai andando com o Pieter.
Pieter'a onu aradığını söyleyeceğim.
Direi ao Pieter que perguntaste por ele.
Boş ver. Dinle. Bu iyi, Pieter.
Façam um escândalo e provavelmente perderão tudo.
Değil mi, Pieter.
- Certo, Pieter?