Pixy traducir portugués
30 traducción paralela
Ah, Pixy Koyu'na inen merdiven bu olmalı.
Esta deve ser a escada que vai dar a Pixy Cove.
- Pixy Koyu. Bu plaja böyle diyorlar.
- Pixy Cove, é o nome da praia.
Ben de adadaki turumdan söz ediyordum, Merdivenden Pixy Koyu'na da indim.
Estava a contar a minha viagem à volta da ilha. Desci até Pixy Cove.
Pixy Koyu'nda bir mağara varmış.
Falam de uma caverna em Pixy Cove.
Evet... Pixy Koyu'nun etrafını bir dolaşayım dedim.
Sim, pensei em dar um passeio até Pixy Cove.
Bakın, Pixy Koyu'nda biri var.
Veja, está alguém em Pixy Cove.
Bay Redfern, dün Bayan Marshall'ı Pixy Koyu'nda bulmayı bekliyor muydunuz?
M. Redfern, esperava encontrar Mme. Marshall ontem na praia?
- Mr. Blatt, söyler misiniz, Arlena Stuart ölmeden önceki gün, tekneniz neden Pixy Koyu'ndaki plaja o kadar yakın demirlemişti?
- M. Blatt, gostaria de saber porque o seu barco estava ancorado perto de Pixy Cove no dia anterior à morte de Arlena Stuart.
Pixy Koyu'nu rahatça görebiliyorsunuz.
Tem uma bela vista de Pixy Cove.
Mlle. Darnley, biraz önce "Pixy Koyu'ndaki plajı gördüm" dediniz.
Mlle. Darnley, há pouco mencionou a vista da praia de Pixy Cove.
Ama Pixy Koyu'ndaki merdivenin dibinde bulunan gözlük sizindi.
E foram os seus óculos que foram encontrados na escada, em Pixy Cove.
O gün Pixy Koyu'ndaki plajda buluşmaya gittiği kişi.
A pessoa com quem se foi encontrar naquele dia, em Pixy Cove.
Pixy Koyu'nda biraz dolaşayım dedim.
Pensei em dar um passeio até Pixy Cove.
Sonra, koşarak Pixy Koyu'na gider. Tabii bu büyük hız ve kondisyon gerektirir.
Em seguida, corre para Pixy Cove, o que requer muita velocidade e vigor.
Pixy Koyu'nun tepesindeki merdivene varır.
Ela chega à escada que dá para Pixy Cove.
Bakın, Pixy Cove'da biri var.
Veja, está alguém em Pixy Cove.
İşte, bira ve jelibon aldım.
Tenho cerveja e Pixy Stix.
Kardeşler ise Pixy Stix.
- O dos irmãos... - Um Pixy Stix.
Pudra şekeriydi.
Era um Pixy Stick.
- Pudra Şekeri dostum.
- O meu amigo Pixy Stick.
Ben miyim o?
Estás a chamar-me Pixy Stick?
Pudra Şekeri.
Pixy Stick.
Bu benim arkadaşım Pudra şekeri.
Esta é o meu amigo Pixy Stix.
Hadi Pudra!
Vamos, Pixy!
Bana derler Pudra Şekeri
Chamam-me Pixy Stix
Kız sanmayın beni
Não sou nenhuma cabra Pixy
Pudra! Pudra! Pudra!
Pixy!
O yüzden bana bir karton Pixy Stix lazım.
Por isso, preciso de uma caixa de Pixy Stix vermelha.
Pixy Stix hiç kalmamış.
Acabaram-se os Pixy Stix.
Ben Pixie Stix diye duymuştum.
Ouvi dizer que foi com Pixy Stix.