English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ P ] / Plüto

Plüto traducir portugués

20 traducción paralela
Sonradan keşfedilen Uranüs, Neptün ve Plüto'nun da gösterdiği gibi, biliyoruz ki gezegenlerin gerçek yörüngelerinin bu mükemmel 5 cisimle hiçbir alakası yok.
Os tamanhos reais das órbitas dos planetas que agora conhecemos, não têm absolutamente nada que ver com os cinco sólidos regulares, como se verificou posteriormente com a descoberta de Urano, Neptuno e Plutão.
Sadece bir yüzyil önce Plüto'nun varligindan bile habersizdik.
Ainda à um século atrás, ignorávamos mesmo a existência do planeta Plutão.
- Bir, mini-plüto. - Bir ne? - Bir, plütonyum roketi.
- Um rocket de plutónio.
Sığınaktan çaldığın, mini-plüto'dan bahsediyorum, hırsız herif! Ver şunu hadi!
Dá-me o mini-plutónio que roubaste do bunker!
Mars ve Plüto, görülemeyecek kadar küçüktüler. Merkür ise Güneş'in parlaklığına kurban gitti.
Marte e Plutão eram demasiado pequenos para registro, e Mercúrio estava perdido no brilho do sol.
Plüto'nun yanından ayrıldıktan 3 yıI sonra, radyo enerjisinde gizemli bir artış tespit etti.
Três anos depois de Plutão, detectou uma misteriosa explosão de energia radioactiva.
Radyo dalgalarındaki patlama, Güneş'le Plüto arasındaki mesafenin yaklaşık 4 katı bir uzaklıkta gerçekleşti.
A explosão radioactiva situa a heliopausa quatro vezes mais longe que Plutão.
Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün, Plüto.
"Mercúrio, Vénus, Terra, Marte, Júpiter, Saturno, Úrano, Neptuno, Plutão."
Yoksa bacakları Plüto gibi olur.
Porque se não usar as pernas parecem ursos.
Plüto'ya ulaşması için daha 2 saati var.
Só irá chegar a Plutão dentro de duas horas.
İki saat öncesinin ışığı, Plüto'ya henüz ulaşıyor.
A luz de há duas horas estará agora chegando a Plutão.
Burası boş değil. Burası donmuş kayalar ve buzdan kürelerle dolu. Plüto gibi.
Está repleto de pedras congeladas, esferas de gelo, como Plutão.
Yakın zamana kadar Plüto'nun yalnız olduğu düşünülüyordu. Ötesi ise, bomboş.
Até recentemente parecia que Plutão estava sozinho, para lá dele... nada.
Ben Plüto'dan gelen kızım.
Sou uma rapariga de Plutão.
Baba, "Plüton Bilim Okuyucuları" dergisinin yakında yayınladığı plüto-depremler, obruklar ve plütonyum derin sondajı yüzünden oluşan yüzey küçülmesi üzerine raporu hakkında ne düşünüyorsun?
Pai, o que achas do artigo do jornal Ciências de Plutão que atribui terramotos, aluimentos e contrações à extração de plutónio?
Plüto-bel ödülünü almak, bir bilim adamının erişebileceği en büyük onur.
O prémio Plutel é a maior honra para um cientista!
- Onu Plüto-namo Kampı'na götürün.
- Levem-no para Plutanamo Bay.
Plüto-namo Kampı, bir askeri hapishane. Bir nevi kelime oyunu aslında...
Plutanamo Bay é uma prisão militar, uma alusão à famosa...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]