Rafer traducir portugués
64 traducción paralela
Rafer Janders...
Rafer Janders...
Bu çok önemli. Janders olmazsa, anlaşma da olmaz.
Esta missão será difícil, sem o Rafer Janders não há contracto.
- Ne demek istiyorsun? - Sana, Rafer...
- O que quer isso dizer?
Biraz konuşalım.
Rafer, vamos falar.
Bilirsin, parlak kişiliğin ve mükemmel planlamacılığın bir yana senin, en çok idealizmini takdir etmişimdir.
Sabes... para além da tua personalidade forte e de seres o melhor estratega que alguma vez conheci. - Sempre admirei o teu idealismo, Rafer.
- Rafer Janders'ı buldum. - Güzel.
Consegui o Rafer Janders.
Rafer ve beni öldürmek isteyecek. Öyle değil mi?
Teria que mandar matar-me e ao Rafer, não é?
Shawn hakkındaki tüm bilgileri hemen berbat otelime getirin. - Rafer ve ben, onun peşinden gideceğiz.
Traga os detalhes do último ano do Shawn ao meu terrível hotel assim que puder.
Ona, Janders ve Faulkner'ın burada olduğunu haber verin.
Confirme com ele por telefone, diga que é o Rafer Janders e Allen Faulkner.
- Biz de öyle. Rafer?
Também nós.
- Rafer, bunu bilemezdim.
Rafer, eu não fazia ideia.
Diğer ikisi için üç dakikan var. - Rafer?
Tens 3 minutos para os outros 2...
- Efendim? Sen ve adamların şuradaki tellere doğru gidin ve orada bekleyin.
Rafer, vamos até à vedação, junto do posto de sentinela...
Rafer, dostum, o gün gelecek.
Rafer, amigo, um dia conhecerás.
Pekâlâ Rafer, buradan nasıl kurtulabiliriz?
Bom, Rafer Como vamos sair daqui?
Rafer, bazen senin yanında olmanın büyük bir zevk olduğunu düşünüyorum.
Rafer, às vezes é quase um prazer conhecer-te...
Rafer!
Rafer.
Rafer, sen arka tarafı koru.
Rafer, cobre a retaguarda.
Rafer ve ben, etraflarını dolaşıp yandan saldıracağız.
O Rafer e eu daremos a volta e atacaremos pelo flanco.
Rafer, Jock, pistin çevresini koruyun.
Rafer, Jock, cubram o extremo da pista, mexam-se.
Rafer, haydi, gelin!
Rafer, vamos.
Haydi, Rafer!
Vamos Rafer!
Rafer, haydi, çabuk!
Rafer, vamos!
- Sıkı tutun, Rafer!
Agarra-te Rafer!
Rafer.
Rafer.
- Rafer... oğlum...
- Rafer!
Rafer, - senin arabanı ödünç alabilir miyim diye düşünüyordum? Getir götür işi mi? - Elbette.
Rafer, perguntava-me se podemos usar o teu carro para levar uma encomenda.
Rafer, gerçekten çok hoş vakit geçirdim. Ara beni.
Rafer, gostei da noite.
Rafer'ı eğlendirebilir misin?
- Podes entreter o Rafer?
Ve seninki Rafer kıçı üstünde bekliyor.
Chegarás tarde à festa do Crash. e o teu Rafer, espera-te desesperado.
- Rafer?
Rafer? !
- Rafer.
Rafer.
Bizim için çalışan tek bir bombacı vardı, Rafer Wilcox.
Só havia um técnico de bombas entre nós. Rafer Wilcox.
Rafer, hep medeniyetten uzak yaşardı. Hayat felsefesi buydu.
O Rafer viveu sempre à margem da sociedade, por uma questão de princípio.
Bu, Rafer'in dostu.
É o nome falso do Rafer.
Birincisi, Rafer Janders.
Quero que me arranje dois homens, Primeiro o Rafer Janders.
Eski dostum.
- A ti, Rafer, velho amigo.
Hadi, Rafer.
Vá lá.
- Durun bir dakika.
Eu e o Rafer procuramos por ele.
- Rafer, burada ne yapıyorsun?
Rafer, o que estás aqui a fazer?
Rafer, üstünde ne var?
Rafer... o que tens aí?
...
Rafer.
- İyi işti, Rafer.
- Muito bem, Rafer.
Eğer her şey yolunda giderse. Pekâlâ beyler. İş başına.
Se tudo correr bem... agora voltemos aos negócios, Rafer assegura-te que fazem os testamentos.
Rafer, 10 dakikamız var.
Rafer, dispomos de 10 minutos.
Beni iyi dinle, Rafer.
Escuta-me, Rafer.
Seninle tartışmak istemiyorum, Rafer!
Não estou numa louca cruzada.
- Siper alın!
Rafer!
Rafer'ı öldürdüm.
matei o Rafer.
Rafer.
Rafer!
- Nereye kayboldun? - Rafer.
- Rafer.