English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ R ] / Ramen

Ramen traducir portugués

80 traducción paralela
Yedi kişiydiler, Concho'ya ramen etrafta aptallık yaptılar.
Eles eram sete e tentaram brincar com o Concho.
Seiji'ye de ramen ( Bir japon yemeği ) yapardım İlk keman yapmaya başladığında
Quando o Seiji acabou o primeiro violino, ficou muito mais abatido do que tu.
Normal olarak soslu hazır Ramen daha iyi olamazdı.Eveet.
É um instantâneo de caril mas não sabe a grande coisa, então...
İstediğin kadar abur cubur yiyebilirsin.
Podes comer as Cup O'Ramen que quiseres.
Ve Ramen şehri kupası!
E um avião! E alguma comida também!
İstediğiniz Ramen şehri kupalarını teslim ediyoruz!
Estamos a entregar a comida como pedido!
Ramen Delight.
Ramen Delight.
Hazır yemekle de yaşayabiliriz?
Sabem quanto tempo podemos viver comendo Top Ramen ( noodles )
Benim odam da hazır noodlea ne dersin, yedi civarı?
Que tal Top Ramen no meu quarto, digamos, pelas sete?
Hadi biraz Ramen yiyelim.
Vamos comer um pouco de Ramen.
- Bir kase ramen, lütfen.
- Uma malga de massa, por favor.
Dinleyicilerimize bunca ağır işin ve tüm hafta boyunca Ramen makarnası... tüketiminin nedenini söyleyin.
Vamos dizer ao público a que se deve este esforço... e comer macarronete todos os dias.
Koleje geri git ve hemen daşşaklarını ye.
Volta para o liceu e vai comer o teu ramen instantâneo.
Komünistler, ramen dükkanını kapatmışlar.
Os Comunistas não a deixaram ter o negócio.
Yani, diyelim ki yatakta yatan o.
Trafico PSPs e massa com ramen, não drogas. Está bem.
Ben de senin çocuğun doğacağı zaman bir hafta arabada çorba içerek yaşamaya mahkum olmuştum.
Já te esqueceste que fiquei uma semana no carro a comer ramen.
Ne diyorum biliyor musun : üzerinde adın yazılı bir paket Ramen makarnam var- -... ne dersin?
Vou-te dizer uma coisa : tenho uma caixa de sopas japonesas, com o teu nome. O que é que dizes?
Oda arkadaşım, Ramen'i lavaboya tıkmaya çalıştı.
- A minha colega pôs massa no cano. É mesmo loura.
Yum Good Ramen eriştesi.
Massa instantânea.
Hazır noodle falan ye!
Apenas coma ramen ou algo do tipo!
Seni gergin gördüm Ramen Noodle.
Parece nervoso, Ramen.
Markete de gittik, bir sürü makarna ve fasulyemiz falan da var.
E fomos ao supermercado, então copramos Ramen, feijão e merda.
Şehriye yiyorum.
Eu como massa Ramen.
Viski şişesi, dolabın sol tarafında, en üst rafta, ramen'in arkasında.
Há uísque do lado esquerdo do frigorífico, atrás do queijo.
Akşam kuru ekmek yiyip musluk suyu içerken seni düşüneceğim.
Vou jantar ramen ( comida japonesa ) com água da torneira a pensar em si.
Çocuklarıma sadece ramen yedirdim!
Aos meus filhos só dava ramyeon!
Ramen sevdikleri için çocuklarını ramenle besledi.
Ele dava ramyeon aos filhos, porque eles gostavam de o comer.
Bu sakalı kaynar suya atarsan, Roma askerlerini görebilirsin.
Se puseres a barba numa tijela com água quente, temos ramen.
Sanırım bir tane ramen paketimiz kaldı.
Só nos resta um pacote de massa.
Ama bence tüm o Ramen'lar için bana borçlusun.
Mas acho que me deves algo por todas aquelas massas de pacote.
O ramen benim.
Esse ramen é meu.
Nostalji olsun diye ramen almayı düşündüm ama artık beğenmezsin, incirlisini falan isterdim dedim.
Pensei comprar-te ramen para comermos como antes, mas agora deves comer ramen de qualidade com figos.
29 yıl önce doğu kıyısındaki en iyi Japon eriştesi yeriydi.
Há 29 anos atrás, este era o melhor local de ramen da costa leste.
- Çok güzeldi erişte.
O ramen era mesmo bom.
Ramen kutuları mavi veya kırmız olabiliyor.
Há tiras azuis e vermelhas.
Harika dostum.
Toma lá! Ramen!
Biri bana Ramen yapmayalı uzun zaman olmuştu.
Já lá vai algum tempo que alguém fez-me ramen.
Börülceli ramen?
Massa de feijão preto?
Demezsem olmaz, yaptığın en iyi Ramen bu olmuş.
Tenho que dizer, estes são os melhores noodles que já fizeste.
Erişte yemekten sayılmaz.
A não ser que ramen conte.
Kardeşim. Hadi, dışarıya ramen yemeye gidiyorduk.
Irmão, anda, íamos agora mesmo sair para comer um "ramen". ( prato japonês de massa )
- Ramen yapıyorum.
- "Ramen".
Japon eriştesi yemediğim için mutluyum.
Estou contente por não comer mais ramen.
Ben erişte istiyorum.
Eu quero um ramen.
Ay sonuna kadar ramen ve iki dolarlık içkiyle idare edeceğiz.
Macarrão e carne de 2 dólares pelo resto do mês.
Muhtemelen yine ramen ısıtıp Grey's Anatomy'i izlerim.
Vou só reaquecer um pouco de ramen e ver "Anatomia de Grey".
Biraz ramen getir.
Faz umas massas ramen.
Ramen aroma paketleri mi?
Pacotes de caldo com sabor?
Artık Ramen için çalışmıyoruz.
Não trabalhamos mais a troco de temperos.
Ramen noodle yedin mi hiç?
Já comeste macarrão instantâneo?
Ramen ve Red Bull.
Macarrão e Red Bull.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]