Rand traducir portugués
677 traducción paralela
Bu bey Buck Rand, tanınmış avcı ve hayvan adamı.
Este cavalheiro é o Sr. Buck Rand, um conhecido caçador.
Tüm dansları tam randımanlı yapamaz.
Ela não pode dançar tudo de uma vez.
Ekipleri çoğaltıp, vazifelerini uzmanlık alanlarına göre saptarsak eminim ki günlük randıman 30 % civarında artış gösterecektir.
Se aumentarmos o número de grupos e especializarmos as funções deles... Coronel Saito, tenho mais um ponto...
Ve onu sokakta bununla yakaladık. Memur Rand onu bana havale etti.
... e quando o apanhámos no beco, o Agente Rand passou-me a arma.
Sanırım motorun içerisindeki yanmada randımanını artırmak amacıyla benzine katkı malzemesi konması deneyiydi.
Deixe cá ver. Acho que envolvia um aditivo para gasolina que aumentaria a eficiência do motor de combustão.
Yazıcı Rand, bu Charles Evans.
Assistente Rand, o Charles Evans.
Yazıcı Rand'ı gördüğümde...
Quando a Assistente Rand...
Yazıcı Rand bir kadın...
A assistente Rand é uma mulher...
Bunu Yazıcı Rand'ın kamarasında buldum.
Encontrei esta garrafa na cabina da Assistente Rand.
Yazıcı Rand, "Green" ne kadar sizinleydi?
Rand, quanto tempo esteve o "Green" consigo?
Onlar olmaksızın Enterprise tam randımanlı çalışamaz.
Sem eles, a Enterprise não pode funcionar à potência máxima.
- Pekiyi, neden? - Çünkü tam randımana engel oluyor.
Provou-se que distrai, e faz perigar a eficiência máxima.
100 bin Güney Afrika Randı, 50'si Kanada doları, diğeri 50'si Yen olarak.
100.000 em rands sul-africanos, 50 em dólares canadianos e outros 50 em ienes.
Söylemek isterim ki çok randımanlı bir taşımacılık yapıyorsun.
Digo-lhe, que tem um transporte bastante eficiente.
" Sir Robert Thompson... Malaya'da Kominist gerillalara karşı zaferi kazandıktan sonra RAND Şirketinde temsilci olarak görev yapıyor. Başkan Nixon'un sorularını yanıtlamak için geçtiğimiz günlerde Vietnam'a döndü.
" Sir Robert Thompson, que liderou a victória sobre as guerrilhas Comunistas em Malaya, é agora consultor numa empresa, regressou recentemente ao Vietname para sondar a situação para o Presidente Nixon.
Affedersiniz Bayan Rand.
Lamento muito, Sra. Rand.
Bu Bay Rand'in.
É uma das cadeiras do Sr. Rand.
Ama Bay Rand'de elektrik motorlusu var.
Mas o Sr. Rand tem uma com motor eléctrico.
Rand'lere karşı bir dava açmayı mı planlıyorsunuz?
Tenciona pedir alguma indemnização aos Rand?
Rand Memorial Hastanesi'ne hoşgeldiniz.
Bem-vindo ao Rand Memorial Hospital.
Bay Rand, Başkan geliyor.
Sr. Rand, o Presidente está a chegar.
- Günaydın Bay Rand.
- Bom dia, Sr. Rand.
Bay Rand'in arkadaşı Chauncey Gardiner bu sabahki toplantımızda bizimle birlikteydi.
Chauncey Gardiner, o amigo e conselheiro do Sr. Rand, esteve na reunião esta manhã.
Kurucunuz ve yönetim kurulu başkanınız... Bay Benjamin Turnbull Rand'in... bu kez benimle aynı fikirde olduğunu duymak... hoşunuza gidecektir.
Ficarão felizes por saber que o vosso... fundador e administrador, o Sr. Benjamin Turnbull Rand, concorda comigo sobre isto, para variar.
Bay Rand ve Başkan'la yaptığınız... görüşme hakkında yorumda bulunmak ister misiniz?
Pode comentar... a reunião entre o Sr. Rand, o Presidente e o senhor?
Sanırım bunu Bay Rand'e sormalısınız.
Acho que devia perguntar isso ao Sr. Rand.
Ama Bay Rand hasta olduğu için bunu size sormayı uygun buldum.
Mas o Sr. Rand está doente, por isso tomo a liberdade de lhe perguntar a si.
Dedim ki, Bay Rand hasta olduğu için bunu size sormayı uygun buldum.
Disse que o Sr. Rand está doente, por isso tomo a liberdade de lhe perguntar a si.
Bunu Bay Rand'e sormalısınız.
Devia perguntar isso ao Sr. Rand.
Benjamin Rand'in yakın arkadaşı ve danışmanı.
É um amigo íntimo e conselheiro de Benjamin Rand.
Tanrı aşkına, Rand hakkında dosyalarca veri var.
Por amor de Deus, temos imensa informação sobre o Rand.
Bay Rand ile temas kurup...
Tenciono contactar o Sr. Rand, logo que...
- Bay Gardiner'ın, Rand'lerde...
- Não encontrámos informação...
... ortaya çıkmasından öncesine dair bilgi yok.
... anterior à chegada dele a casa dos Rand.
Bay Rand sizi görmek istiyor.
O Sr. Rand gostava de falar consigo.
Yapabileceğin bir şey yoktu, Rand.
Você fez tudo o que pôde, Rand.
Bayan Sally Rand!
Miss Sally Rand!
Bu davaya Rand'i verdiğini duydum.
Consta-me que vai dar o caso ao Rand.
Neyse, bu bir cinayet soruşturması ve Rand'e ait.
É um homicídio e pertence ao Rand.
İnce buz üstünde dans ediyorsun.
O caso é do Rand. O teu emprego está por um fio.
Temel olarak yüksek randımanlı filtreleme ve hava dolaşım sistemidir.
Basicamente, trata-se de um filtro de grande eficácia e um sistema de troca de calor.
Adım Peltzer. Rand Peltzer.
Rand Peltzer.
Rand Peltzer. "Muhteşem Bir Dünya İçin Muhteşem Fikirler". Mantıksızı, mantıklı yaparım.
Rand Peltzer, "ldeias Fantásticas" transforma em lógico o ilógico.
Rand. Daha önce, Noel arifesinde hiç böyle uzakta olmamıştın.
Nunca estiveste tão longe de nós na véspera de Natál.
Rand, atkın.
Rand, o teu lenço.
Ben söylediğim zaman senin sırandır.
É a tua vez quando eu disser.
Hızlı ve randımanlı bir çalışma sürecimiz olacak ve olabildiğince az iş yapmak niyetindeyim.
Não é grego. Mas parece grego.
Tam randımanla çalıştığını söyleyemem.
Não está exactamente a trabalhar com todos os impulsores.
Işınlayıcı asgari randımanla çalışıyor.
A energia do teletransportador está abaixo do mínimo.
Bayan Rand, Bayan Hudson.
Sra. Grant, Sra. Landstrom!
YAZICI JANICE RAND
ASSISTENTE JANICE RAND
randall 79
randy 206
randa 16
randi 36
randal 23
randolph 102
randevu 24
randevum var 106
randevu mu 27
randevun mu var 28
randy 206
randa 16
randi 36
randal 23
randolph 102
randevu 24
randevum var 106
randevu mu 27
randevun mu var 28