Ratan traducir portugués
50 traducción paralela
Ratan'ın bisikleti hazır mı?
A bicicleta do Ratan está pronta?
Ratan'ın bisiklet yarışmasını kazanma şansı var mı?
Anjali, o Ratan tem chances de vencer a corrida de bicicleta?
- Ratan'değil de... ama küçük oğlunuz, Sanjay.
Não estou a falar do Ratan, mas do seu filho mais novo, o Sanjaylal.
Ratan, babama birşey dedi mi?
O Ratan não contou nada ao pai? Não.
Tüm gözler Ratan'ın üzerinde olacak.
Todos os olhos estão em ti, Ratan.
Ratan...
Ratan.
Ratan, yeni çeketin harika görünüyor.
Ratan, o teu novo blaser é muito bonito.
Ratan, 50 rupiye ihtiyacım var.
Ei Ratan, preciso de 50 rúpias.
Bu son senen, Ratan.
Este é o teu último ano aqui, Ratan.
Ratan, sana ithal bir bisiklet almaya karar verdim.
Ratan, vou comprar-te uma bicicleta importada.
Kalpana... merhaba.
Olá Ratan.
Sevgili Ratan.
Querido Ratan.
Bu mektubu Kalpana'ya ver... bunun Ratan'dan geldiğini söyle.
Dá esta carta à Kalpana, e diz-lhe que foi o Ratan que mandou. Ok.
Kalpana, bu Ratan'dan.
Kalpana, mandou-te o Ratan.
Neden elinde bir kırmızı gül tutuyorsun? Bi bakayım.
Ei Ratan, porque é que estás a segurar uma rosa vermelha?
Ratan, Sanju'yu gördün mü?
Ratan, viste o Sanju?
Ne olursa olsun, herkes Shekhar'ı... Yeneyeceğini biliyor. Bu doğru.
Não te importes, toda a gente acredita que que se há alguém capaz de derrotar o Shekhar, essa pessoa és tu, Ratan.
Sana bankaya yatırman için 5000 rupi vermiştim fakat burada 1000 rupi görünüyor.
Ratan, dei-te 5.000 rúpias para depositares no banco, mas aqui só regista 1.000 rúpias.
Ratan'a bir bisiklet almak için gece gündüz çalışıyorum. Sende gidip parayı düşüncesizce savuruyorsun.
Trabalho dia e noite para comprar uma bicicleta nova ao Ratan, e tu gastas o dinheiro sem pensar duas vezes.
Ratan bir kaza geçirmiş.
Sanju, o Ratan teve um acidente. - O quê? Como é que isso aconteceu?
Doktor, ben Ratan'ın kardeşiyim.
Doutor, eu sou o irmão mais novo do Ratan. Qual foi...
Git... git de Ratan'ı getir.
Vai chamar o Ratan. O Ratan teve um acidente.
Ratan bir kaza geçirdi....
Ele está no hospital.
Dün gece, Ratan'la dövüştük.
Ontem à noite, lutei com o Ratan.
Ratan, babam için herşey demektir.
Ele é tudo para o meu pai.
Ratan kendine geldi.
Sanju. Sanju, o Ratan, o Ratan recuperou a consciência.
Merak etme, iyileşeceksin.
Não te preocupes Ratan, vais ficar bom.
Ratan'ın yerine geçemem... Ama en azından babamın gözüne girmek için son şansım bu.
Posso não ser tão bom como o Ratan, mas isso não importa.
Ratan üzgün olduğunun farkında değil misin?
Vocês não estão conscientes do sofrimento do Ratan, pois não?
Ratan bana, bunu anlatmamamı söyledi.
O Ratan proibiu-me de contar.
Ratan, babamla benim ne acılar çektiğimizi bilemezsin.
Ratan, não sonhas o que o pai e eu passámos.
Seni pislik! Ratan'a sözüm var, ama seni şimdi esirgemeyeceğim.
Eu estava preso à promessa que fiz ao Ratan, mas agora não te vou poupar.
Bu Ratan'ın cevabı.
Esta é a resposta do Ratan.
Ratan, silah sesi duyarlarsa hemen buraya gelirler.
Ratan, se eles ouvirem tiros, veem logo para cima.
Ratan, sen çatıdan kaç.
Escape pelo telhado.
Kadın, Ratan'ı ve Sunny'i yakaladı.
Ela tem o Ratan e o Sunny presos.
Ratan'ı birazdan gönderirim.
Tudo bem, mando cá o Ratan mais tarde.
Acele et.
Ratan, despacha-te.
Ratan, yine matematik notlarımı değiştirdin, değil mi?
Ei, Ratan, voltaste a trocar a minha prova de matemática, não foi?
Ratan a yeni bir çeket,... üstelik para veriliyor, bana da hiç birşey yok.
O Ratan recebe um blaser novo, eu não recebo nada, recebe dinheiro e eu não recebo nada.
Ratan bu kendini beğenmişliğini yok edecek.
O Ratan vai quebrar o orgulho dele.
- Merhaba Ratan
Queres alguma coisa?
Sevgili Ratan,
Querido Ratan.
Sevgi ile Ratan.
Com amor, Ratan.
Ratan, seni uyarıyorum.
Vem.
Benimle kavga etme.
Ratan, estou a avisar-te.
Şimdi Ratan'ı kimse geçemez.
Agora ninguém derrota o Ratan.
Ratan'ı çağır.
Chama o Ratan.
Geç vakitte, burada işi ne?
Ratan, o que ele estava a fazer aqui, tão tarde?
Bu Ratan'ın bisikleti.
É a bicicleta do Ratan. Só falta um bocadinho.