Ratatouille traducir portugués
49 traducción paralela
Basil, yani benim küçük...
O meu... "Ratatouille"!
Küçük... Sıçan-atuy'dur.
- "Ratatouille."
Fare güveci, fare çorbası, fare tatlısı için mükemmel ve fareleme için mükemmel.
Perfeito para guisado de rato, sopa de rato, empada de rato, e o muito popular ratatouille.
Baksanıza biraz baharat gibi kokmuyor mu?
- Não cheira a ratatouille?
Ratatouille.
É pisto.
- Oh, ratatouille.
- Ai, pisto.
- Ya bu?
- É ratatouille.
Fondü mü, ratatouille mi?
Fondue ou ratatouille?
Bu fondü, bu da ratatouille.
Este é o fondue e esta é a ratatouille. Não.
Hayır. Bu fondü, bu ratatouille.
Este é o fondue e esta é a ratatouille.
Ratatouille olsun.
A ratatouille.
Ve ratatouille ile ilgili fikrimi değiştirdim.Damlayacak!
E mudei de ideias quanto ao ratatouille. Vai pingar!
Tiramisu.
Ratatouille :
T-İ-R-A-M-İ-S-U, Tiramisu.
R-A-T-A-T-O-U-I-L-L-E, ratatouille.
- Kuzu eti, kuskus ve türlü.
- Cordeiro e couscous e ratatouille.
Ratatüyü.
Ratatouille.
Ratatüy kulağa hoş gelmiyor.
Ratatouille não soa a delicioso.
Ratatuy mu?
Ratatouille?
Ratatuy hazırlıyorum.
Estou a fazer ratatouille.
Ratatuy'u kim pişirdi?
Quem fez o ratatouille?
Mesela, sinemaya geç kaldığımızda makinisti korkuttum, o da Ratatuy'un ilk 20 dakikasını baştan oynattı.
Tal como quando estávamos atrasados para o filme, Assustei o projeccionista para repetir os primeiros vinte minutos de Ratatouille, eles adoraram!
Terbiye edilmiş yumurta sarısı, bezelye kreması ve yeşil kabak çiçekleri karidesli Fransız sebze türlüsü, tatlı ve ekşi sos ve gevrek sebzeli karışık balık.
Para a Senhora, gema de ovo marinada, creme de ervilhas e flores de aboborinha ; Camarões com ratatouille e molho agridoce para si ; E sortido de peixes com crocante de vegetais.
Belki biraz fare?
Talvez uma "ratatouille"?
Lafı açılmışken bu gece yemekte, ratatouille var.
Esteve acordado até tarde a ver o Ratatouille. Por falar nisso hoje para o jantar... Ratatouille.
Ben, bu ratatouille tarifi için çok heyecanlı olanlardanım. Bu arada tam 6.30'da yemeğimiz hazır olacak.
Sou aquele que está deveras empolgado com esta receita de ratatouille, que, a propósito, vai estar pronta às 18 : 30, em ponto.
Ratatouille.
- Sim. Ratatouille.
Ratatouille.
- Ratatouille.
Ratatouille'nin ne olduğunu biliyorum.
Eu sei o que é ratatouille.
Yani Dünya'yla yüzleşmem gerekirken burada oturmuşum, ratatouille yiyorum. Yarattığım sorunlarla uğraşmıyorum.
Ou seja, aqui estou eu sentado, a comer ratatouille, em vez de enfrentar o mundo, a fazer alguma coisa quanto aos problemas que causei.
Acaba bu fare yemeği olan öğretmenle mi ilgili?
Isto é sobre aquele professor que acabou como ratatouille?
Neden kendin bakmıyorsun, Ratatouille -?
- Queres tirar as teimas, Ratatouille?
Ratatuy'u izledin mi?
- Já viu o Ratatouille?
Ratatuy filmini izledin mi?
- Já viu o filme Ratatouille?
Ratatuy'u pek seviyorlar.
Eles gostam muito do Ratatouille.
Sebze yahnisi sever misiniz?
Gostas de ratatouille?
Ratatouille'u izlemiştim ben.
Eu vi o "Ratatouille".
Ratatouille'i izliyorlar.
Estavam a ver o Ratatouille.
Bir * konfi ve * ratatouille alabilir miyim?
Podem-me trazer um "confit" e um "ratatouille"?
Ratatouill'e bayıldım En sevdiklerimden biridir..
Adoro o Ratatouille. É dos meus preferidos.
Onlarda kurbağa bacakları, salyangoz, ratatouille var.
Servem patas de rã, Caracóis, "ratatouille"...
Hey, ratatouille zamanı.
Hora do ratatouille!
Sıra da ratatouille.
Agora, "ratatouille".
Kendi ratatouille'umdan alayım bence.
Agora, acho que vou provar um pouco do meu próprio ratatouille.
En azından "Ratatouille" filminde gösterdikleri kadarıyla.
Pelo menos, a forma como é representada no filme Ratatouille.
Ratatuy yapayım diyordum.
Estava a pensar fazer ratatouille.
- Ratatouille. - Bu pisliği yememi mi bekliyorsun?
- E espera que eu coma essa lavagem?
Ratatouille.
Ratatouille.
Evet, dün gece geç saate kadar Ratatouille'yi izledi.
- Sim.