Rem traducir portugués
206 traducción paralela
Nobilitas rem publicom deserue...
"Nobilitas rem publicum deserue..."
Hey, 5000 ila 8000 arası rem, hatta daha düşük bir miktar dakikalar içinde bilinç kaybı veya komaya sebep olur. Ama sen keyfine bak.
Ei, entre 5 e 8 mil rems, mesmo uma rápida exposição, resultaria em desorientação ou coma em poucos minutos, mas, então, faz como entenderes.
REM göstergesi mi?
O indicador REM. Estava a olhar para ti.
Fırtına hızla yaklaşıyor bütün dostların bir araya gelmesinin vaktidir.
A tempestade vem rap ¡ damente... e esta na hora de todos os am ¡ gos se reun ¡ rem.
Bu adam, HGH durumunda.
- Este homem está na fase REM.
Hardy, REM aşamasına geçmek üzere.
O Hardy deve entrar na fase REM brevemente.
Hardy, REM aşamasına geçti.
O Hardy entrou em REM.
REM safhasında.
Está no estado REM.
İhtiyaçları olan da tam olarak bu- -... o negatif enerjiyi boşaltmak için aralıksız REM uykusu.
É precisamente isso o que eles precisa. um pouco de sono initerrupto para libertar a energia negativa.
- Dikkat et.
- Rem cuidado.
Doruk dalgaları REM durumuyla uyumlu K-kompleksleri gösteriyor.
As ondas mostram um complexo K correspondente a um estado REM.
Tüm maruz kalma, 75 rem, daha çok, hafif bir tıbbi tarama gibi.
A potência total deles tem menos de 75 rems. Parece um pequeno scanner médico.
REM elde ettik.
Temos movimento rápido dos olhos.
Asansör şaftı altı inç yukarıda.
O poço do elevador rem um desvio de 18 cm.
Affedersin, bir sorunun mu var?
- Desculpe, rem algum problema?
Bunların çoğunun siyah erkeklerle ilgisi yok.
Muiro disro não rem nada a ver com os negros.
Bunun David Dinkins'le ne ilgisi var?
Que rem isso a ver com o Dinkins?
Serseri herif bir suç şiiri yazıyor ve sonra bir de tutup masum olduğunu iddia ediyor.
O gajo escreve uma poema de rap e diz-se inocenre. - Não rem remorsos.
Hayır hîç parası yok.
- Não, não rem dinheiro nenhum.
Siyah kardeşlerimizin birlikte olduğu beyaz sürtüklerin 10 tanesinden 9'u erotik dergi kızı olmanın yanından bile gecemez.
Dos preros que rêm mulas brancas, nove em cada dez não rem desres animais de raça.
Onlara ancak bitli, pireli köpekler gözüyle bakarsın.
A maioria rem rafeiras, cadelas sarnenras...
Ama oğlum Flipper gibi sevgi dolu bir eşi ve kızı olan siyah erkeklerin hâlâ beyazların lağım çukurunda balık avlanmaya gitmesini de aklım almıyor.
Quanro ao homem negro... como o meu próprio filho, Flipper, que deveria rer mais juízo, rem uma mulher e filha adoráveis, mas ainda rinha de ir pescar na larrina do homem branco,
İnsanların ağzı kocaman.
Pois, esra genre rem a língua comprida!
REM uykusuna daldi. ise yariyor.
Andróides programados para matar objetivos particulares.
Hepatoma konusundaki sıkıntılarımın şakaya alınmasına rağmen başarılı araştırmalar yaptığımı hepiniz biliyorsunuz.
Sabem que dou muita importância ás minhas pesquisas, apesar de amigavelmente me goza - rem pela falta de hepatomas.
- Bu hastanın gece korkuları hastanın REM uykusundan, daha derin uykuya geçmesini engelliyordu.
- Sofre de terrores nocturnos, o que o impede de passar da fase REM para uma fase mais descansada.
Bunca uykusuz yıI sonunda,... Cole belki de uyanık olunan dünya ile düş dünyası arasında bir bağlantı kurmuştur ; ortak bilinçaltı.
Tantos anos sem a fase REM do sono, talvez tenha unido o mundo acordado e o mundo onírico. Inconsciente colectivo.
R.E.M. ve S.T.P cdlerini dinliyorsun.
Ouves CD's dos REM e dos STP.
Buna literatürde "REM uykusu davranış bozukluğu" denir.
O termo clínico é perturbação do sono REM.
Tauvid Rem.
Tauvid Rem...
Kaynağının Tauvid Rem olduğunu varsaymak doğru olur.
Acho que podemos supor que pertence ao Tauvid Rem.
EMD'ye karşı biraz hassaslar.
São um bocadinho sensíveis à REM.
EMD mi?
REM?
Çipler EMD'ye karşı korunmuyor.
Os chips não estão protegidos da REM.
REM uykusunda daha fazla kalmak istiyorum.
Eu estarei em sono de REM mais rapidamente e mais muito tempo.
Onların hepsi aşırı uykudalar.
Todos aparentam estar num hiper-estado de REM.
Bu Teğmen Kim'in beyin dalgaları, Aşırı - REM durumunda rüya gördüğünü gösteriyor.
Este é o padrão cerebral do Alferes Kim, indicando que está sonhando num estado hiper-REM.
Herkesin belleği aynı.
Todos os padres. REM estão identicos.
Bu bahsettiğin sinirsel bölge- - Herhangi bir kişinin REM belleğini üretiyor olabilir mi?
Este campo neurogênico que mencionou, qualquer um num estado hiper-REM estaria produzindo um.
Yeter, gidelim. Ve bütün tanrılara annemizin acıları için dua edelim.
Anda rezar para os deuses ajuda - rem a nossa Mãe a dar à luz.
REM uykumun tam ortasındaydım.
Eu estou a meio de um ciclo de sono aqui.
Ama REM testlerine bakılırsa saatte 40 kalkış oluyor.
Os testes mostram que, no primeiro sono, tem 40 sobressaltos por hora.
Bu şey senin REM kayıtlarını tutacak. ( ÇN : REM = rapid eye movement, uyku esnasında gözün göz çukuru içinde ki hareketleri )
Isto guardará um registo dos teus ciclos REM.
REM uykusuna hiç ulaşmadı.
Nunca atingiu o sono REM.
Sanrılar görmeni engelleyen sakinleştirici sinir hücrelerin var yani bunlar REM uykusu sırasında devre dışı kalırlar.
É por isso que tens esses neurónios serotónicos que inibem as alucinações... e que são inibidos nas fases de sono REM.
R.E.M'i garajına nasıl getirdin?
Como convenceste os REM a tocar na tua garagem?
- Bu R.E.M.'in tarzı değil.
- Os REM não são assim.
Anneniz gibi yemek pişiriyor.
- Vem a correr para casa. Cozinha como a vossa mãe, que Deus rem.
Anne, senin suçun değil. Benim suçum da değil. Rahip Doktor'un da değil.
A culpa não é rua, minha, nem do bom reverendo, e não rem nada a ver com o diabo.
Ne olmuş?
E que rem?
Herşey yolunda.
Em estado REM.