Rene traducir portugués
792 traducción paralela
- Bunu yapmasan daha iyi, Rene.
- É melhor não, Rene.
En az Rene kadar güçlüsün.
És quase tão forte como o René.
Rene, hayatım, Rene Helen'in yeni şoförü.
René, querida... René é o novo chofer da Helen.
Rene D'Arcy'nin Küba'ya gittiğinden haberi var mı?
O René d'Arcy sabe que vais a Cuba?
Rene, içeri gel.
René, entre.
- Rene D'Arcy.
René D'Arcy.
Gel Rene.
Venha, René.
Jo Ann Pflug, Rene Auberjonois, Roger Bowen, Gary Burghoff, David Arkin,
Jo Ann Pflug, Rene Auberjonois, Roger Bowen, Gary Burghoff, David Arkin,
Rene ile bu öğleden sonraki buluşmamı iptal et, hayatım.
Querido, cancele meu encontro com Rene esta tarde.
Tatlım, Rene'nin küplere bineceğini biliyorum, ama... son birkaç gündür nelere maruz kaldığımı bilseydi böyle olmazdı.
Querido, eu sei que Rene vai ficar furiosa, mas... se ele soubesse o que eu tive que suportar nestes últimos dias. - Mãe.
sizden ricam hasta olduğu... için okula... gelemeyen oğlum René'yi...
"Peço o favor de desculpar... " o meu filho... " René...
Oğlum René mi!
Meu filho René?
Bir yerden başka bir yere sessizce hareket ederdim.
Chamava-se René Villareal e Hemingway o encontrou quando era uma criança brincando pelas ruas do Sâo Francisco de Paula.
Onun adı Rene Villareal.
Amoldou o às suas necessidades.
Mali durumumuz nasıl René?
Como estão as finanças, René?
Aşçının adı neymiş, René, belki?
Qual é o nome do chef? René, talvez?
Canım, René yemek yapmak için değil yatmak için orada. Dur da anlatayım.
Querida, René não está lá para cozinhar, mas para dormir, digo-te
René "O" dan çamaşırlarını çıkarmasını istedi.
Uma vez no carro, René pediu a O que tirasse a roupa interior.
Yarım saat, bir ya da iki saat,
Seria mais um dos desejos de René, como teria sido a sua espera solitária.
René!
René!
René?
René?
René, sevgilim.
René, querido.
René yalan söylememiş.
O René não mentiu.
Kahve servisini René yapacak.
O René servirá o café.
René ailesi hakkinda sana bilgi vermiştir.
O René é capaz de te ter falado da sua família.
Böylece René ile benim bir bağım kalmadı.
Por conseguinte, não temos qualquer relação de parentesco.
René'nin olduğu kadar benim de malım olacağını söyle, bunu duymak istiyorum.
Quero ouvir da tua boca que és tanto minha como és do René.
Teşekkürler, René.
Obrigado, René.
René, seni isteyen her erkeği arzuladığını biliyor mu?
O René sabe que tu desejas todos os homens que te querem?
Hayır, René'yi seviyorum.
Não, eu amo o René!
René yeterince haşin değildi.
Tenho a impressão que o René não foi suficientemente severo.
René'ye itaatsizlik ettiğimi söyleme.
Não diga ao René que lhe desobedeci.
René, seni stüdyodan alacağını söyledi.
O René ligou-me a dizer que te irá buscar ao estúdio.
Sözlerinin René'ye gitmesinden korkmuştu.
Temia do que ele tivesse contado a René.
René neden gelmedi?
Temia que o René não viesse mais.
Sir Stephen onu sevmeseydi, René sevmeye son verirdi.
Se o Sir Stephen não a amasse, o René deixaria de a amar também.
Bu, onu çekici bulan René'yi memnun etti, onu baştan çıkarmayı istedi.
Situação que agradou René, que a achava uma jovem atraente e a queria seduzir.
Sir Stephen'in René üzerindeki etkisi.
O poder que Sir Stephen tinha sobre René.
Sen misin, René?
És tu, René?
René bana bir anahtar verdi.
O René deu-me uma chave.
René'nin bana söz ettiği Jacqueline olmasın arzuladığın?
Esta é a Jacqueline que o René me tem falado? Tu a desejas.
René şimdi söyleyeceğim şeyi biliyor.
O René já está ao corrente do que vou dizer agora.
Hiç kimseyi hatta René'yi bile seninle sevişirken görmedim.
Dei-me conta que ainda ninguém, nem mesmo o René, te possuiu à minha frente.
Senin ve René'nin.
Sua e do René.
Yalnızca benim olabileceğin konusunda René ile anlaşmaya vardık.
O René e eu concordámos em tu seres só minha.
René'ye hiçbirşey borçlu olmayacağım.
Não quero ficar em dívida para com o René.
Kız döndüğünde René'nin olacak.
Quando ela voltar, será dele.
René'nin mi?
Do René?
René onu seviyor mu?
Ele ama-a?
René onu istiyor.
Ele quer que ela seja dele.
René umursamıyor mu?
O René não se vai importar?