Review traducir portugués
74 traducción paralela
Kirli hayatları yazmak için yola çıktım. Saturday Review'un kapağında şık bir resmim yayınlandı.
Dito por alguém que não liga posando glamuroso na Revista de Sábado.
" The Current Review Dergisi her zaman olduğu gibi bu ay da...
THE CURRENT REVIEW
Bu yazıyı yazan dahinin adını öğrenmek için Current Review dergisinin editörüne mektup yazdım.
Escrevi ao editor da Current Review para saber o nome do gênio que foi o autor.
Saturday Review yerine oyunumu okursun.
Em vez do The Saturday Review, lê a minha peça.
1 Ekim 1956'da, Times'da kitapla ilgili yaptıkları eleştiride yazdığı gibi.
Foi o que disse o Times Book Review, 1 de Outubro de 1956.
Bir Time dergisi alayım. Commentary ve Saturday Review alacağım.
Vou levar a revista Time acho que vou levar também a Commentary e Saturday Review.
1925, Harvard Press Musicological Review.
1925, "Pesquisa da lmprensa Musicológica de Harvard".
Ne zamandan beri National Review okuyorsun?
Mas desde quando é que tu lês a National Review?
LawRevieweditörü.
Editor da Law Review.
Helen, biliyor musun The Review'da yayımlanacak bu.
Helen, sabes que vai ser publicada numa revista literária?
Beyler... Saturday Review of Literature'daki ilanınızda... baskısı tükenmiş kitaplar konusunda uzmanlaştığınız belirtilmiş.
O vosso anúncio na Saturday Review of Literature... diz que são especialistas em edições esgotadas.
Saturday Review.
Saturday Review.
Saturday Review of Literature'daki ilanınızda... baskısı tükenmiş kitaplar konusunda uzmanlaştığınız belirtilmiş.
O vosso anúncio na Saturday Review of Literature diz... que são especialistas em edições esgotadas.
Contemporary Review of Art and Literature'nin prodüktörüyüm.
Eu sou uma das principais produtoras da revista contemporânea de Arte... E Literatura.
Bu ayki Hukuk Dergisine konuk olacak. Orta sayfaya.
Terâ o nome na Law review deste mês, nas páginas do meio.
Unut gitsin. - Tuhaf ve acımasızsın.
Will, não te esqueças que vamos ver a Lady Bunny e os All-Boy Review na Sexta.
Grace, nefret ettiğimiz sürtük birinci hatta.
A Lady Bunny e o All-Male Review já se desemperucaram, despintaram e despediram. Ela voltou! Ela voltou!
Anladığım kadarıyla Partisan Review'daki makalem çok gürültü kopardı.
Soube que o meu artigo na Partisan Review fez escândalo.
Q bilgin olsun. Hannah'nın iki öyküsü Paris Review'da yayımlandı. Ve senin en iyi eserinin tozunu attırır.
Q, para tua informação, a Hannah já teve duas histórias publicadas no "The Paris Review", por isso é melhor puxares aí do teu melhor material.
Penoloji dergisi için bir yazı hazırlamalıyım. Tanıtımımla ilgili, Cutler için çalışmanın zor olup olmadığıyla ve.. .. grevler, kaçaklarla ilgili düşüncelerimle, ırkçılıkla falan ilgili.
Eu devia enviar algo para a "Penology Review", sobre a minha promoção, como é trabalhar às ordens Cutler, como eu vejo as greves, as questões raciais, fugas, tudo isso.
Son 30 saniye. - "Music Review" i konuk ettiniz mi?
Silêncio no estúdio, faltam 30 segundos.
Sınıfının ilk üçünde ve eski Harvard Hukuk Dergisi editörü.
A terceira melhor nota de curso e ex-editor da Harvard Law Review.
Yarın buraya gelecek bir arkadaşım var ; Arden Review'da editör.
E editor da Arden Review.
"Tıp dergisi" veya "Harvard Fikir dergisi" mi okumam gerekiyor?
Devo ler o "Journal of Medicine" ou o "Harvard Review"?
- Hukuk Teftis editörü.
- Directora da Law Review.
Birisi seni arıyor tatlım. Üçüncü hatta...
Koff, na linha 3 alguma coisa sobre "Policy Review".
Policy Review'danmış. Ne zamandan beri Policy Review'la görüşüyorsun?
Quando você começou a falar sobre "Policy Review"?
Ve "Paleontology Review" dergisinde benim hakkımda bir makale yazılacak.
E vai sair um artigo sobre mim na Paleontology Review.
Lana, Henry'le evlendiğimde, Law Review'un editörüydü.
Lana, quando me casei com o Henry, ele era editor da Law Review.
Pittsburg Review'e göre...
No Pittsburgh Review :
Ayenday.
Loyola Law Review.
"Harvard Gay Business Review" daki son röportajını okuduysan emekli olmayı düşündüğünü biliyorsundur.
E se leste a recente entrevista na "Análise Gay de Negócios de Harvard", sabes que está a pensar na reforma.
Sahip olduğum her otel Royal Review Beş Elmas Ödülü aldı.
Todos os hotéis de que fui dono receberam o Prémio Cinco Diamantes.
Ama nedense ne zaman bir otel açsa Royal Review Beş Elmas Ödülü'nü alıyor.
Mas cada vez que abre um hotel, ganha o Prémio Cinco Diamantes.
"Paris Review" deki Noah Shapiro dört gözle bekliyor.
O Noah Shapiro do Paris Review está ansioso por recebê-la.
- "The Paris Review" daki adam mı?
O tipo do "The Paris Review"?
"Paris Review" den Noah Shapiro yazını dört gözle bekliyor. - Biliyorum.
O Noah Shapiro do Paris Review está ansioso por recebê-la.
- "The Paris Review"'deki adama mı?
O tipo do "The Paris Review"? Qual história?
Bundan sadece bir yıl önce, alternatif magazin dergim, "The Post Modern Review", batmak üzereydi.
Há um ano, a minha revista. "The Post Modern Review", estava por um fio.
Merhaba, Post Modern Review.
Olá. Post Modern Review.
Ancak Alman halkının yazdıklarınızla aptal yerine koyulmasına da istemiyoruz.
Da mesma forma,..... o público alemão não deve ser insultado com este lixo do New Review.
New York İnsan Hakları dergisindeki makaleye göre Kenya'da her yedi kişiden birinde Zimbabwe'de ise her dört kişiden birinde AIDS veya HIV olduğu gözlemlenmiş.
No Quénia, uma em sete pessoas têm HIV ou SIDA e no Zimbabué, uma em quatro têm o vírus, segundo um artigo no "New York Human Rights Law Review".
The New York Review of Books'ta yazdığın bir yazını okudum.
Li um artigo que escreveste para uma revista de Nova York...
Sana şimdi söyleyeceğim şeyi hiç yüksek sesle dile getirmedim. Tabii Paris Review için Gourevitch'le yaptığım yalandan röportaj dışında.
O que vou dizer-vos nunca o disse em voz alta, excepto quando imaginei que o Gourevitch ia entrevistar-me para o "Paris Review".
Fakültede seninle sorunumun olmasının tek nedeni ise... Sen yasa eleştirisi yaptın, bense hayır.
E o único motivo pelo qual tinha problemas contigo na faculdade era por tu fazeres Law Review e eu não.
Sanırım evinde "Kitap Eleştirisi" editörünü misafir olarak ağırlıyor.
Acho que tem lá como convidado o editor da "The Book Review".
İkinci sınıftayken Law Review tarafından reddedilmiştim.
Quando estava no segundo ano, fui rejeitada pela Law Review.
Korsikalının haberini duydun mu? Harvard Review *, Scalia'ya kâtiplik yapıyor.
Fez parte da "Harvard Review", foi assistente do Scalia.
Book Review'i okudun mu?
Leste a crítica literária?
Peki, Harvard Kanun Denetim birimindeydi.
Ela saiu na Harvard Law Review.
"... Hep vatanınız İran'dan bahsediyorsunuz. Oraların yazları çok sıcak olduğundan... "
Há uma matéria no New Review sobre a vida no Iran,..... sobre como é quente por lá, e como você, e a maioria dos Persas,..... apreciam levar a família para passear no Mar Cáspio.