English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ R ] / Rezil

Rezil traducir portugués

3,337 traducción paralela
Bu şey yüzünden Sabrina'ya karşı kendimi rezil etmeyeceğimi biliyorum.
E percebo o suficiente disso para não passar vergonhas com a Sabrina.
Peki sen ve yanındaki şu rezil, eski gazeteci beni ne ile suçluyorsunuz?
E do que é que você e o ex - jornalista desgraçado me estão a acusar?
Bu, açık bir oturum değil Sidney ve konsey üyelerinin hiçbiri rezil bir gazetecinin sarhoş zırvalıklarını dinlemek istemiyor.
Esta não é uma discussão aberta, Sidney. E ninguém neste conselho quer ouvir as queixas ébrias de um jornalista fracassado. - Agora, sente-se.
Bu rezil gazeteciye gelirsek...
E este jornalista fracassado...
- Rezil bir bara. "Magic Bottle".
- Para um barzinho sem graça.
Bunu söyleyen de sekiz haftadır tek bir telefon görüşmesi için rezil bir adamı bekleyen bir kadın.
Isto vem de uma pessoa que está à espera há 8 semanas por uma única ligação de um tipo chato.
" Kendimi o rezil insanın kızının karşısında oturur hâlde buldum.
"e dei comigo sentado à frente da filha " daquele que era agora um homem infame.
Öğretim üyeliğinden istifa etti Yukarı Batı kıyısındaki evinden de ayrıldı, o rezil yere taşındı.
Ela desistiu do trabalho, saiu do seu apartamento no Upper West Side e foi para uma espelunca.
Yani özetle, Laura Cambridge saygı duyulan bir üniversitedeki işini o rezil apartman dairesi için ve başını, sonu ölüm olan bir derde sokacak gece işi için bırakmış.
Então, a Laura Cambridge deixou um bom cargo numa universidade respeitada, por um hotel barato e um trabalho misterioso que a meteu, em tanta confusão que acabou assassinada.
Kendini rezil ediyor.
Ele está a envergonhar-se.
Kendini rezil etmeni istemiyorum.
Não quero que se envergonhe.
Hayatın rezil durumda, o yüzde uykun kaçıyor.
A tua vida está uma confusão. É por isso que não dormes.
Rezil durumdasın.
Estás uma confusão.
O rezil şıllığı kendi evinde onun silahıyla vurdun.
Deste um tiro a essa puta imunda com a arma dela e em tua casa.
Yemin ederim ki sana söylemeyecektim, Bree, Ama kendini rezil etmene izin veremezdim, haketmeyen insanlara kibarlığını uzatarak.
Jurei que não te ia contar, Bree, mas não podia deixar que te humilhasses sendo amável com pessoas que não o merecem.
Bu rezil herifi tanıyorum.
Eu conheço este canalha.
Habersiz gelerek akşamımızı rezil edemeyeceğini öğrenmesi lazım.
Ela tem de aprender que não pode aparecer assim e estragar-nos a noite.
Siz de habersiz gelip benim akşamımı rezil ederek ona ders veriyorsunuz. Aynen.
Estás a dar-lhe uma lição ao apareceres assim e estragares a minha noite.
Hadi lan oradan rezil herif.
Há muita vergonha nisso.
Rezil bir ailenin kızıydım hepsi bu.
Mas eu era apenas uma rapariga... com uma família bastante perturbada.
Kalplerimizde acı ve öfke, bu rezil dönemin utancı hayatlarımızı riske atmak için yeterli. Öyle değilse neden bu geceyi boşa geçirdik?
Dor e raiva no coração, vergonha por esta era infame, são suficientes para arriscarmos as nossas vidas, porque, se não forem suficientes, porque é que andamos às voltas noite dentro?
Yeminleri rahiplere, korkaklara yaşlı dalkavuklara, rezil piçlere, şahsiyetsizlere ve tüm aldatanlara ve mutlu boynuzlulara bırakacağız.
Façam juras os padres, os cobardes, as velhas alcoviteiras, o vil canalha, os fanfarrões e todos os cornudos, traídos e contentes.
Bu kesinlike internetteki en rezil, en iğrenç ve en komik şey.
É a coisa mais vil, horripilante e engraçada da internet.
Ya yanılıyorsam? Rezil olurum.
E parecer um imbecil se estiver errado?
Bak, kocamı kandırdığım için rezil biri olduğumu düşünüyorsun.
Deve achar-me uma pessoa horrível por trair o meu marido. Eu amava o Kelvin.
Senin rezil biri olduğunu düşünmüyorum.
Não a acho uma pessoa horrível.
Rezil bir insanım ben.
- Miranda, eu... Sou uma pessoa terrível.
İkimizi de rezil ediyorsun!
Estás a envergonhar-nos aos dois.
Rezil edici.
É embaraçoso!
Ezra'nın hayatını rezil mi ettim?
Achas que arruinei a vida do Ezra?
Birisini ortada bir şey olmadan rezil etmek adil değildir.
Humilhar alguém sem uma boa razão, não parece justo.
Ne rezil bir torunsun sen.
És um péssimo neto.
- Hayır, fazla rezil bir şey.
Não, é muito humilhante.
Gelecekte öyle kötü ne yaptınız da kendinizi öyle rezil bir duruma sokabildiniz?
O que fez lá no futuro... para se tornar numa enorme porcaria?
Evet, yani, ilk yılımı, kredisini rezil etmek için harcadım.
Sim, mas passei os primeiros dois anos a tentar arruinar-lhe o crédito.
Bence bana önemli bir iş verirsen seni rezil edeceğimden korktuğun için bu saçma sapan işleri veriyorsun.
Eu acho que me estás a dar estas tarefas porque receias que se me deres algo de útil para fazer eu faça melhor que tu.
Bu nankör rezil, başımıza açtığımız belaya değmez.
Este imbecil ingrato não vale os sarilhos.
- Ah, cidde- - Orda kimse yok mu? Ben rezil değilim.
Por amor de... há alguém que não esteja aqui?
İkincisi de, o kadar rezil biri değil.
E segundo, ela não é assim tão horrível.
Sen var ya sen rezil bir yalancısın.
Tu és... uma mentirosa medonha.
Bu kadının ölü kocasını mahkemede rezil ettin.
Denegriu a reputação do falecido marido desta mulher em tribunal.
Kocam öldü ve sen onu rezil ederken beni oraya oturtup seyrettirdin.
O meu marido morreu. E você fez-me ficar ali a vê-lo a cagar nele.
Gerçeğe gölge düşürerek kendimizi rezil etmeyiz.
Nunca devíamos ter vergonha de nos comprometermos com a verdade.
Erkek striptizci çok aşağılayıcı, ve ben kendi evimde rezil olmayı seçmiyorum.
Não. Strippers vão além do degradante, e eu não vou escolher ser humilhada na minha própria casa.
Kaybettiğinde bana gelip ağlama çünkü seni rezil etmemi durduracak hiçbir şey yok bu dünyada.
Quando perderes, não venhas chorar. Nada nesta terra me impedirá de te humilhar.
Seni alenen rezil edeceğim ve çevre baskısı, seni davranışını düzeltmeye zorlarken oturup izleyeceğim.
Vou envergonhar-te publicamente e, de seguida, sentar-me enquanto a pressão social te obriga a modificar o teu comportamento.
Yani stenografımız, beni daha çabuk rezil duruma düşürebilir?
Então, a nossa estenografia permitiu-me chegar mais rapidamente à humilhação?
Çok geç artık. Rezil ettin bile.
É muito tarde agora, foi arruinado.
Sadece cumhuriyetçileri rezil mi ettik, yoksa başka haber de var mıydı?
Foi só atacar o Partido Republicano, ou cobrimos mais alguma coisa?
Hepimiz kör değilsek de cumhuriyetçileri rezil eden Çay Partisi'ydi.
E, a menos que sejamos todos cegos, é o Tea Party que está a atacar o Partido Republicano.
- Bu rezil bir durum, patron.
É muito baixo, chefe.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]