Rhys traducir portugués
108 traducción paralela
Rees Harrow büroda çalışıyor. Eve haftada 10 şilin yolluyor.
O Rhys Howell trabalha para um advogado, manda para casa dez xelins por semana.
Rhys Williams'ın kaldığı evi biliyor musun?
Conhece a casa onde vive Rhys Williams?
Rhys Williams da mektubunda ondan haber alamadığını yazmıştı.
Rhys Williams a mencionou em sua carta. Tampouco sabe nada dela.
- Burada. - Rhys Williams.
Rhys Williams.
Bairsted, Llewellyn-Jones-Rhys ve Bogg.
E três zés-ninguéns : o Bairsted, o Llewellyn-Jones-Rhys e o Bogg.
Saygın Üye Melvyn Llewellyn-Jones-Rhys, 13 oy.
Honorável Melvyn Llewellyn-Jones-Rhys, 13 votos.
Djuna Barnes, Jane Bowles, Dorothy Parker Jean Rhys, Flannery O'Connor, Virginia Woolf Edith Warton, Isak Dinesen, Janet Frame gibi çılgın, maceracı ve intihara eğilimli olanları.
Aventureiras, suicidas, dementes tipo Djuna Barnes, Jane Bowles, Dorothy Parker, Jean Rhys, Flannery O'Connor, Virginia Woolf, Edith Warton, Isak Dinesen, Janet Frame...
Rhys'e ne oldu?
O que aconteceu ao Rhys?
Prens Edward ne yazık ki eşi Griff Rhys Jones olmadan gelmiş..
O Príncipe Eduardo, infelizmente sem a sua linda mulher, Grifo Rhys-Jones.
Ben kardeşi, Rhys'im.
Sou o irmão dele, o Rhys.
- İyi olduğunu söylemiştin. - Uyuyakaldım, Rhys.
Disseram-me que era bom.
Erkek arkadaşım Rhys nakliye yöneticisi.
O Rhys, o meu namorado, é gerente de transportes.
Geri dönsem iyi olur, Rhys nerede kaldığımı merak eder.
É melhor voltar, o Rhys deve estar a perguntar-se onde estou.
Rhys!
Rhys!
- Ben derdim... Rhys!
O meu foi o Rhys!
Yaşlı Rhys eskiden deprem yaratırdı ama şimdi seni hareket bile ettiremiyor, değil mi?
Vejo que o velho Rhys faz a terra tremer, mas não a faz mover-se, pois não?
- Rhys ile akşam yemeğinde olmalıydım.
O que estou aqui a fazer contigo?
"Rhys'in iyi bir baba olacağını ve masa başı görevine geçeceğimi..."
Sei que o Rhys daria um bom pai e podia candidatar-me a sargento administrativo.
- Rhys, gitmek zorundayız.
- Rhys, temos mesmo de ir.
- Rhys, dinle, bana güven.
Rhys, escuta-me, preciso que confies em mim.
Rhys'in kanı.
O sangue do Rhys.
RHYS!
Rhys!
Ben Rhys. Gwen'in erkek arkadaşı.
Sou o Rhys... namorado da Gwen.
Hayır!
Não! Por favor! Rhys!
Evet, çünkü Rhys'e o kadar aşıksın ki zamanının yarısını Owen'ın yatağında geçiriyorsun.
Pois, estás tão apaixonada pelo Rhys que passas metade do tempo enfiada na cama do Owen.
Rhys Agnew.
Rhys Agnew.
Rhys.
Rhys.
Biliyorum, Rhys.
Eu sei, Rhys.
Eğer gelmezsen, kıyamet kopacak Rhys Williams.
Vais passar o inferno, Rhys Williams, se não apareceres.
Rhys, yine ben.
Rhys, sou eu de novo.
Oğlum Rhys hemen şurada.
- O meu filho Rhys está ali.
Rhys Rutstein, kalp nakli listesinde ikinci statüde.
Rhys Rutstein, terceira prioridade na lista.
Haftaya bir gün Rhys'i eve götürmeniz mümkün olabilir.
Talvez possa levá-lo para casa na próxima semana.
Rhys'in kalbi burada beklemesine hiç gerek yok.
O Rhys não tem de esperar aqui.
Rhys'e çok iyi bakacaksın.
Ambos vão ficar bem.
Rhys ameliyattan çıktı mı?
- O Rhys já saiu da operação?
Rhys de ameliyattan çıkacak. İyi olacak. - Bir dakika.
E o Rhys vai sair da operação e vai ficar bem.
Rhys'in durumu kötüleşti çok daha kötü oldu ve bu statüsünü değiştirdi.
O Rhys piorou muito, e complicou a sua situação.
Rhys'e takılacak.
Vai para o Rhys.
Ve söylemem gerekirse Rhys eski bir dost değil.
E, por amor da clareza, o Rhys não é um velho amigo.
Tahmin edebileceğin üzere, Rhys son geldiğinde senin odanda kalmıştı.
Como deve ter adivinhado... a última vez que o Rhys aqui esteve ficou no seu quarto.
Artık tamamen ayığım, Rhys.
Estou completamente sóbrio, Rhys. A Mna.
Rhys, Mayıs 2011'de tam olarak bu miktarı Dominikli tedarikçilerden çalmıştı.
Em Maio de 2011, o Rhys roubou esse valor aos fornecedores dominicanos.
Rhys'in etrafda dolaşıp birileri onu tanımadan önce onun birilerini tanıması mı?
O Rhys anda pela discoteca na esperança de reconhecer alguém, antes que alguém o reconheça a ele?
Sen Rhys'sin.
- Já o vi em fotografias. O Sr. é o Rhys.
Rhys... yiyecekler onun için değil.
Rhys... as mercearias não são para ela.
- Rhys...
- Rhys... - Não vou ficar na dúvida.
- Odaklan.
Devia estar a jantar com o Rhys.
Rhys'i geri getirmeye gidiyorum.
Vou trazer o Rhys de volta.
Rhys'i geri getirmeliyim.
Tenho de trazer o Rhys de volta.
Rhys iyi mi?
O Rhys está bem?