Rice traducir portugués
538 traducción paralela
Temizlikçi Bn. William Rice, 8. katı temizlerken vuruldu.
A senhora Ray, empregada de limpeza que trabalha no edifício de comércio, recebeu um balázio dum dos homens do Xerife.
- Rahibe Bessie Rice.
- Irmä Bessie Rice.
- Rahibe Bessie Rice, kaleme dokunun.
- Irmä Bessie Rice, segure a caneta.
- Tommy. Senin bölüğünde, Rice, Unsworth... - İki Owen?
Tommy, de sua seção, Rice, Steward, Cochrane.
- Eh, bir kere daha mı, De Rice? - Evet efendim.
- Mais uma vez, não é, De Rice?
Tabii ya. San Antone'da, Ben Wryson ve çetesine dahildi.
Oh, sim... andou com Ben Rice e seu bando em Santo Antonio.
Wryson ona üç kurşun sıktırana dek.
Até que Rice levou 3 balas.
- Ben Wryson'ı hatırladığın gibi mi?
- Como se lembra de Ben Rice.
Pirinç patlağı.
Rice Pops.
Yüzbaşı Douglas, Yüzbaşı Wolfe, Binbaşı Booth ve Binbaşı Rice.
Capitão Connell, Capitão Douglas, Capitão Wolfe... Major Booth, e Major Rice.
Rice'tan mürettebata.
Rice para tripulação.
UHF bandından Rice konuşuyor.
Rice em alta freqüência.
İşte Rice, büyük an geldi.
É isto, Rice. Este é o grande acontecimento.
Rice'tan ana gemiye.
Rice para nave-mãe.
Edgar Rice Burroughs'un Mars romanlarını nefesimi tutarak okuduğumu hatırlarım.
Lembro-me de ler em criança com um fascínio intenso, as histórias de Marte de Edgar Rice Burroughs.
Post Tostları, Corn Flakslar, Şekerli poğaçalar pirinç ve buğday kremi, tahıl unu.
Tostas, Cornflakes, Sugar Puffs Rice Krispies, flocos de aveia e outros flocos de trigo.
Sadece zeytin ve pirinç gevreği ile burada ne kadar hayatta kalırız sanıyorsun?
Quanto tempo achas que sobrevivemos aqui com azeitonas e Rice Krispies?
- Yemeği Rice-czyk'lerle mi yiyoruz?
- Jantamos com os Rice-czyk?
Baban ve ben Rice-czyk'lerle yiyeceğiz.
Eu e o pai temos de ir jantar com os Rice-czyk.
Annesi Marion Rice. 55.
Mãe, Marion Rice. 55.
- Thelma Rice'ın bir ilişkisi var.
- A Thelma Rice está a ter um caso.
Thelma Rice bacaklarına ağda yaptırmış.
A Thelma Rice depilou as pernas.
Sen ve Thelma Rice'ı biliyorum.
Sei o que há entre ti e a Thelma Rice.
Mark, Thelma Rice'a aşık oldu.
O Mark apaixonou-se pela Thelma Rice.
- Thelma Rice.
- Thelma Rice.
Thelma Rice'ın kiminle ilişkisi oldğuunu öğrendim.
Descobri com quem a Thelma Rice tem um caso.
Arthur'un Thelma Rice'la ilişkisi yok.
O Arthur não está a ter um caso com a Thelma Rice.
Merhaba, Bay Rice.
- Olá, Sr. Rice.
Bay Rice.
Sr. Rice!
Drake'in başına ne geldiyse, çok çabuk gelmiş, yoksa Rice gibi bir adam, yeniden rapor verirdi.
Al Drake algo aconteceu, e foi algo rápido. Se não, Rice denunciar novamente.
Rice, küstahlık derecesinde kendinden emindir, ama genelde de haklı çıkar.
Fronteiras a sua segurança na arrogância, mas geralmente para a direita.
Rice o seçenekleri reddetti ve kendi seçeneğini sundu.
Rice rejeitou estas opções e se ofereceu.
Rice!
Arroz!
- Rice'ın görüntüsü, birkaç metre yukarıda süzülen bir şeyle değişti.
- A imagem de Rice... Foi substituído por um objecto... flutuando no ar.
Kaptan'ın seyir defterine ek. Bir süreliğine Kaptan Paul Rice'ın kimliğine bürünen bir çeşit silah,
arma, que por um tempo tomou a forma de capitão Rice...
Kaptan Rice gibi görünen şey, Erselrope savaşları sırasında kullanılan... bir zeka-toplama makinesiymiş.
As guerras... Erselrope. Talvez criado aqui.
Texas AM, Rice'ı 20'ye 10 yendi.
Texas AM contra Rice por 20-10.
Mandy Rice-Davies'i, Ward'la tanıştırdınız mı?
Apresentou a Mandy Rice-Davies ao Ward?
Amanda Rice.
Eu lembro-me.
- Reese.
Amanda Rice.
Freddie Rice, benim en iyi arkadaşımdır.
A Freddie Rice deve ser a minha melhor amiga.
( Pekala! ) Madame Rice dışında güvenebileceğiniz başka bir arkadaşınız var mı, Mademoiselle?
Para além de Madame Rice, tem algum amigo em quem possa confiar?
Jim Lazarus, Bayan Rice'ın arkadaşı. Lazarus Sanat Galerileri'yle ilgisi var mı?
Jim Lazarus, o amigo da Sra. Rice, não está relacionado com as Galerias de Arte Lazarus?
Poirot? Bayan Rice'ın dediğine göre Bayan Buckley'in arabasıyla yaşadığı kaza uydurmaymış.
Sabe, Poirot, a Sra. Rice diz que o acidente de carro foi invenção.
Hem söylenen şey, hem de bunu söyleyenin Madame Rice olması ilginç.
É interessante pelo que é e por ter sido Madame Rice a dizê-lo.
O zaman, Madame Rice neden araba kazasının Mademoiselle Buckley'in uydurması olduğunu söyledi?
Então porque disse a Madame Rice que o acidente de carro foi invenção?
Madame Rice, bizi görmek istiyor.
Era Madame Rice, veio falar connosco.
Madame Rice'ın Monsieur Lazarus'un zenginliğini gözümüze sokması, pek hoş bir davranış oldu.
É muito bonito Madame Rice enfiar a riqueza do Sr. Lazarus pela nossa garganta abaixo, não acha?
Madame Rice, bize bir şey söylemeye çalışıyordu.
Madame Rice estava a tentar dizer-nos o seguinte :
- Madame Rice'dan.
- Madame Rice.
"SAHNE"
Boa noite, Sr. Rice.