English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ R ] / Rich

Rich traducir portugués

1,246 traducción paralela
Frank Rich'e saygı duyarım.
Tenho respeito por Frank Rich.
- Frank Rich bir yazardır.
Ele é um escritor.
Richie Rich çizgi romanındaki reklama göre bunlar sayesinde, kadınların kıyafetlerinin altını görebiliyormuşsun.
Segundo o anúncio na revista cômica do Richie Rich... Com estes óculos, consigo ver através da roupa das mulheres.
Richie Rich.
Traga duas líderes de torcida de rabo-de-cavalo... aí, dou de graça. - Riquinho.
- Rich. Biyoloji ve cebir.
Rich!
Vurulduktan sonraki halini çek. - Bu, onun kanı mı?
Rich, quando tirares a fotografia disto, vê se apanhas os cones.
- Rich silahı buldu.
- O Rich encontrou a arma.
Zengin ve yakışıklı.
Rich e eu apostamos.
- Rich.
- Rich.
- Rich Goen, Michael Redman.
- Rich Goen, Michael Redman.
- Nasıl olduğunu söyleyeyim. - Rich.
Eu digo-lhe como me faz sentir quando me habituar.
Rich?
Rich?
Beni çekmen gerekiyor. Rich?
Rich?
Rahat ol, Rich, yok bir şey, önemli değil.
Relaxe, Rich, não é grandes coisas.
Strik e it Rich var.
Està a dar o "Sê Milionàrio".
- Hayat Strik e it Rich değildir.
- A vida não se limita ao "Sê Milionàrio".
- 9945, Ridgeway Road.
- 9945 Rich Way Road.
- Hayır, 9945 Ridgeroad Way.
- Não. 9945 Rich Road Way.
Tek diyebileceğim bu Rich.
- Não sei. É tudo o que posso dizer, Rich.
Hey, Rich, mermilerden ne haber?
Rich, o que aconteceu a essas balas?
Hey, Rich.
- Olá, Rich.
Andrea Rich'i hatırladın mı?
Lembras-te da Andrea Rich?
Göründüğünden daha zekisin Rich.
Rich, és mais inteligente do que pareces.
Rich, neredesin, adamım?
Rich, onde estás, meu?
Bunu defanstaki Buck Rich'e bırak.
Cede para o grande Buck Rich na defesa.
Rich, dostum neler oluyor?
Rich, e aí cara?
Senin için bazı şeyler ayarlamaya çalışıyordum Rich. Öyle mi?
Rich, estou tentando arrumar algo pra você.
Rich, biliyorum dostum.
Rich, eu sei cara.
Rich'in hediyesi.
Cortesia do Rich Boy Rich.
Beni zenci Rich diye de tanıyor olabilirsin.
Claro, pelas costas você deve me conhecer como Negro Rich.
Beni tanımazsın Rich ama bana bulaşan lanet heriflerin yanına bırakmam.
Hei, Rich, você não me conhece... mas eu sou o primeiro a ferrar qualquer idiota que mexer comigo.
- Rich'in partisine.
- A festa do Rich.
- Rich'in partisine mi?
- A festa do Rich?
NasıIsın adamım?
Estás bem, Rich.?
Ta ki Rich askere gidene kadar.
Até que o Richard foi para a tropa.
"Richie Rich, Delaware'i Satın Alıyor."
RIQUINHO - O POBRE MENINO RICO EMPRESÁRIO NO DELAWARE.
Merhaba Richard.
Olá, Rich.
Enron yöneticilerinden Rich Kinder şirketten ayrılırken Lay ona görüntülü bir hoşça kal mesajı hazırladı.
Quando Rich Kinder, um dos executivos da Enron, saiu da empresa, Lay organizou uma despedida através de vídeo.
Rich, Enron ` dan ayrılışın dolayısıyla bir çift laf etmem istendi. Sana "Teksas ` tan ayrılma!" diyeceğim.
Rich, pediram-me... que te diga algo na tua despedida da Enron, e seria isto :
Rich, Bush ailesi için harikalar yarattın.
Não deixes o Texas. Rich, foi maravilhoso com a família Bush.
Frank Rich. Meşhur bir tiyatro eleştirmenidir. Yanındaki de Bayan Frank Rich.
é o crítico de teatro Frank Rich e ela é Mrs Rich.
- Siz Frank Rich'siniz, değil mi? - Evet. - Hani tiyatro eleştirmeni?
É Frank Rich, o crítico de teatro.
Şöyle, yazıyı Frank Rich yazdı.
O Frank Rich escreveu um artigo.
Bak, Rich'in sınıfında olanlardan ötürü çok üzgünüm.
Ouve, eu lamento o que aconteceu na aula do Rich.
Kütüphaneden sonra... bitirmek için Rich'in ofisine gittim.
Depois da biblioteca fui até ao escritório dele para acabar tudo.
Rich'in ofisinde ne işin var?
O que estás a fazer no escritório do Rich?
Rich'in o kızla ilişkisi olduğunu bilseydim... bu aptal oyunda oynamazdım.
Se eu soubesse que o Rich estava envolvido com aquela rapariga eu não teria planeado essa piada estúpida.
Rich'in o kızla yattığını bilseydim... Diğerlerini bu oyunun içine hiç sokmazdım.
Se eu soubesse que o Rich estava envolvido com aquela rapariga eu não teria convencido os outros a fazer isso.
Rich'in seni aldattığını bilseydin... böyle bir oyun oynamazdın.
Tu não ias jogar se soubesses que o Rich estava a trair-te.
Rich'le ilişkinin bittiğini söylemiştin.
Disseste que tinhas acabado com o Rich.
- Rich nerede?
- Onde está o Rich?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]