Roosevelt traducir portugués
1,044 traducción paralela
Başkan Roosevelt'in yakın dostu olduğunu söyle işte!
Diga que é amiga pessoal do presidente Roosvelt.
Evet, Roma'da ki Büyük Elçimiz Başkan Roosevelt'ın tebriklerini majestelerine nakletmem için görevlendirdi
Sim, nosso embaixador em Roma me encarregou de levar... As congratulações do presidente Roosvelt à sua majestade.
Başkan Roosevelt.
Presidente Roosvelt.
Eğer buna cüret ederseniz, sizi Majestelerine rapor etmekle kalmam Ayrıca benim büyük ve sayın dostum Roosevelt'e de bildiririm
Não se atreva a fazer isso, bom homem darei parte não só a seu rei... Mas ao meu grande e querido amigo presidente Roosvelt.
Bu, Roosevelt'in savaşı, öyle değil mi?
É a guerra do senhor Roosevelt, não é?
Virjinya Askeri Akademisi, Roosevelt'in çetin binicileri ile Küba'ya Filipin seferi.
Academia Militar da Virgínia, campanha nas Filipinas... Cuba com os Rough Riders de Roosevelt.
Roosevelt bunu anlamıştı.
Roosevelt entendeu isso.
Ne adamdı şu Roosevelt.
Grande homem, aquele Roosevelt.
Roosevelt hayattayken 89 dolara arabanın kendisini alıyorduk.
Quando Roosevelt era vivo, comprava-se um carro inteiro por 89 dólares.
Cleaver, Herschell B. Roosevelt, Charles B.
Cleaver, Herschell B. Roosevelt, Charles B.
Başkan Roosevelt'in ölmeden önce Pasifik'te komutanlık için söz verdiği doğru mu?
É verdade que Roosevelt, antes de morrer, lhe prometeu um comando no Pacífico? Sim.
Başkan Roosevelt'in ilgisi, Almanya'nın müttefikler karşısında... hızlı bir zafer kazandığı Avrupa üzerinde...
A atenção do Presidente Roosevelt está virada para a Europa, onde a Alemanha está rapidamente a derrotar as tropas aliadas.
Roosevelt'e burayı söyleyerek hata ettim.
Cometi o erro de apontar isso a Roosevelt.
Bayan Roosevelt'i tanıyorsun.
Conheces Mrs. Roosevelt.
Roosevelt'in bu mesajı herhangi yeni bir şey söylüyor mu?
Essa mensagem de Roosevelt diz algo de novo?
Roosevelt, büyük vatansever, demişti ki...
Roosevelt, nosso grande patriota tem dito........
Eğer J. Edgar acilen bir şey yapmazsa o zaman... -... F. D. Roosevelt ile görüşmek zorunda kalacağım.
Se o J. Edgar não agir rapidamente, dirijo-me ao FDR.
Roosevelt ve Churchill Stalin'i bir Alman saldırısına karşı uyarmıştı.
O interessante é que, tanto Roosevelt como Churchill, cada um à sua maneira, informaram Stalin, que Hitler ia atacar a Rússia.
1940'ta ABD'de başkanlık seçimleri yapılacaktı. Roosevelt'in tek derdi, yeniden seçilebilmekti.
1940 foi ano de eleições presidenciais nos EUA e a grande preocupação de Roosevelt nesse Verão era ser reeleito.
Sizlere Amerika Birleşik Devletleri'nin tüm yurttaşları adına cesur Amerikalı Franklin Delano Roosevelt'i takdim ediyorum.
Em nome do povo de todos os Estados Unidos, proponho a candidatura desse valoroso americano, Franklin Delano Roosevelt.
... 3. defa aday olan Roosevelt Amerikan halkıyla aynı inancı taşımamaktadır.
... candidato pela terceira vez, não cumpriu o prometido aos americanos.
Roosevelt'in o seçim dönemindeki rakibi tam anlamıyla bir savaş karşıtı olan Wendell Willkie idi.
O oponente de Roosevelt nas eleições presidenciais desse Outono era um candidato totalmente anti-guerra, Wendel Wilkie.
Ne var ki Roosevelt, Nazi ilerleyişinin sürmesi üzerine yeniden seçilmeyi beklemeden Amerika'yı savaş dahil eden ilk adım olarak sayılabilecek bir karara imza attı.
Mas Roosevelt, perante o triunfo generalizado dos nazistas, não podia aguardar a reeleição para preparar a América para a guerra.
Roosevelt, savaşçı yönünü kullanarak rakibine karşı yarışın içinde kalabilmek için, aynı onun yaptığı gibi hiçbir Amerikalıyı, ülkeyi ilgilendirmeyen bir savaşa göndermeyeceğine dair söz verdi.
Roosevelt teve a sua boa luta, embora, para se manter na corrida, tenha prometido, como o seu rival, não enviar rapazes americanos para combater em guerras estrangeiras.
Franklin D. Roosevelt.
- Franklin D. Roosevelt.
Roosevelt İngiltere'ye, gereken desteği verebilmek için gerekli vekaleti aldığını düşündü.
Uma vez reeleito, Roosevelt sentiu-se obrigado a ajudar a Grã-Bretanha.
Bence Roosevelt'in kurduğu benzerlik, durumu açıklayan en inandırıcı tasvirdi.
A esse respeito, acho que a analogia simplicíssima de Mr.
Komşunuzun evi yanıyor ve siz de ona yangın söndürücü veriyorsunuz, diyordu.
Roosevelt, de emprestar uma mangueira a um vizinho quando há um incêndio, foi uma explicação simples, das mais persuasivas.
O günlerde iş dünyası Roosevelt'i en hafif tabiriyle, şeytanın en büyük yardımcısı gibi görüyordu. Roosevelt de işadamları hakkında kuşkuluydu.
Nesse tempo, a comunidade empresarial considerava Roosevelt... um advogado do Diabo, no mínimo, e Roosevelt desconfiava intensamente dos empresários.
Fakat Roosevelt halen Amerika'yı savaşa sokma konusunda isteksizken savaş Amerika'yı içine çekmeye çalışıyordu.
Apesar da relutância de Roosevelt em envolver a América na guerra, a guerra ia ao encontro da América.
Roosevelt bu olayı, İzlanda'nın işgaline mazaret göstererek oradaki İngiliz birliklerine yardımda bulundu.
Roosevelt usou isto como pretexto para ocupar a Islândia e render a guarnição britânica alí estacionada.
Roosevelt deniz kuvvetlerine, "düşmanın görüldüğü yerde vurulmasını" emretti.
Roosevelt ordenou então à Marinha que disparasse à vista.
Roosevelt bu olayı kullanarak tarafsızlık yasasını kaldırması için Kongre'ye bastı yaptı.
Roosevelt aproveitou para levar o Congresso a revogar a neutralidade.
Amerika'nın savaşa girmesini isteyen Churchill'in bütün baskılarına rağmen, Roosevelt bu kez hiçbir şey yapmadı.
Mas, apesar da pressão de Churchill, que desejava ardentemente a América na guerra, Roosevelt nada fez.
Roosevelt'in de aynı çizgiyi takip ettiğini düşünüyorum.
Da mesma forma, creio, que as medidas de Mr.
Uygulamaya soktuğu "Öde ve Götür" programı [5] nakliye kollarının korunması, destroyer anlaşması, aynı amaca hizmet içindi.
Roosevelt, as facilidades na aquisição de armamento, a proteção das frotas, o negócio dos contratorpedeiros...
İngiltere, Japonya'ya karşı ABD'nin müttefiki olmasına karşın Roosevelt, Almanya'ya savaş ilan etmedi.
Mesmo então, Roosevelt não obteve a declaração de guerra contra a Alemanha, embora a Grã-Bretanha já tivesse se aliado aos EUA contra o Japão.
Anlaşılamayan bazı nedenlerden ötürü, Hitler ABD'ye savaş ilan etti. Bu durum Roosevelt'in omuzlarındaki yükü hafifletti.
Por alguma razão inexplicada, Hitler declarou guerra aos EUA, o que aliviou Roosevelt de todas as suas dificuldades.
Başkan Roosevelt, Hitler'in alt edilmesini en önemli şey olarak görüyordu.
O Presidente Roosevelt decidira assim. Derrotar Hitler era de longe o mais importante, era prioritário.
Roosevelt, durumu haber aldığında şöyle dedi : "Sonunda yola çıktık."
Ao ouvir as notícias, Roosevelt disse : "Por fim, estamos a caminho."
Evet lütfen Sayın Roosevelt ama gürültü olmasın.
Sim, por favor, Mr. Roosevelt, mas tente fazer pouco barulho.
Roosevelt'le konuştum... Pershing'le birlikte savaştım, Harlow'la yatıım - kaplanları ehlileştirdim, zehir içtim... fil gördüm ve şelalelerden atladım.
Falei com o presidente Roosevelt, combati ao lado de Pershing, dormi com a Jean Harlow... domei tigres, tomei veneno... vi um elefante e atirei-me às cataratas.
Roosevelt daha iyi olduğumuzu söyledi.
O Roosevelt diz que nos sentimos melhor.
- Roosevelt insanlara bakın dedi.
- O Roosevelt disse que devíamos.
- Roosevelt'ten bana ne?
- Quero lá saber dele.
- Aziz Roosevelt'e mektup yaz.
- Escreve outra vez ao São Roosevelt.
Omaha'da Başkan Roosevelt halka seslendi...
Em Omaha, o Presidente Roosevelt disse...
Belki Roosevelt gelir ve onu görmeye gideriz.
Se o Roosevelt cá vier, talvez me levem a vê-lo.
Başkan Roosevelt birazdan marslı bir... temsilciyle görüşecek.
A qualquer momento o presidente Roosevelt, receberá uma delegação especial de Marte.
Başkan Roosevelt ünlü bir koleksiyoncudur.
O Presidente Roosevelt é um coleccionador famoso.
Kazanan, Roosevelt.
Roosevelt venceu.