Rotterdam traducir portugués
67 traducción paralela
Göreceksiniz. Şehirlerinizi bombalayacağız Barcelona gibi Varşova Narvik, Rotterdam gibi.
Bombardearemos as vossas cidades Varsóvia Narvik, Roterdão.
Rotterdam'ı iki saatte yok ettik.
Destruímos Roterdão em duas horas.
Dün Rotterdam'daydım. Orada bir kadınla tanıştım.
Ontem, em Roterdã, encontrei uma mulher.
" Sabah saat 3'te Amsterdam bombalandı...
" As 3 : 00 da madrugada Rotterdam foi bombardeada.
Biz zaten onları Rotterdam Hayvanat Bahçesine gönderme işlerini hallettik.
Já arranjámos alguém para mandá-las para o jardim Zoológico de Rotterdam.
Hepsi çok yakında, Rotterdam Hayvanat Bahçesinden sözü aldık yavruları almaya çok istekliler.
Depressa demais, recebemos a resposta do jardim Zoológico de Rotterdam... que estavam prontos para receber os leõezinhos.
- Benim adım, Barbara. - Rotterdam'dan geliyorum.
Chamo-me Barbara e venho de Roterdão.
14 Mayıs günü öğle vakti, elli Heinkel, Rotterdam limanına saldırdı.
À hora de almoço do dia 14 de Maio, 50 Heinkels atacaram o porto de Roterdão.
Rotterdam teslim oldu. Hollanda, sadece birkaç saat sonra diğer şehirlerin de aynı âkıbete uğramaması için, teslim olmaya karar verdi.
Roterdão capitulou e, poucas horas depois, a Holanda rendeu-se para poupar outras cidades a igual destino.
O gece Rotterdam alev alev yandı. Flamanlar başsız kaldı.
Nessa noite, enquanto Roterdão ardia, os holandeses ficaram sem líder.
Luftwaffe'nin Rotterdam'a ateş ve ölüm saçmasının üzerinden daha henüz altı hafta geçmişti.
Tinham passado apenas seis semanas desde que a Luftwaffe espalhara fogo e morte em Roterdão.
Kasım 1944'te, yalnızca Rotterdam'dan, iki gün içinde 50.000 erkek toplandı ve Almanya'ya götürüldü.
Só em Roterdão, em dois dias de Novembro de 1944, 50 mil homens foram reunidos e levados para a Alemanha.
Rotterdam, Londra, Varşova ve diğer elliye yakın şehre bu saf hayaller içinde saldırdılar.
Em Roterdão, Londres, Varsóvia e 50 outros lugares, puseram esta ingénua teoria em prática.
Varşova, Rotterdam, Belgrad, Londra, Coventry ve diğer yerlere yaptığı insafsız saldırılarından dolayı pişmanlık duyuyor olmalı.
Como deve arrepender-se dos ataques impiedosos a Varsóvia, Roterdão, Belgrado, Londres, Coventry e a todas as outras.
Conventry ve Rotterdam.
Em Coventry e Roterdã.
Bak, Rotterdam'dan gelecek tek bir gemi olmalı.
Ouve, estou a falar de um barco que saiu de Roterdão.
Seni Rotterdam'ın pis kokulu mecralarında yaşayan kaşarlı fahişenin evladı!
É um filho de uma cadela duas vezes tingida das sarjetas mal-cheirosas de Roterdão!
Kızılderili sigarası Rotterdam'da sarılmış
Um charuto indiano, enrolado em Roterdão.
Noel boyunca Rotterdam'daydılar.
Passaram o Natal em Roterdão.
Rotterdam'da bulunan bir şirketin telefon numarası!
É um numero de telefone. Uma empresa em Roterdão!
Rotterdam?
Roterdão?
Rotterdam, Hollanda
"Roterdão, Holanda"
Rotterdam'dayım!
É em Roterdão!
Rotterdam gelmek üzereyim.
A caminho de Roterdão.
Rotterdam'ı gittikçe daha çok seviyorum.
Estou a começar a gostar de Roterdão.
Cuma günü işlemler hazır olacak. St. Petersburgh'a gideceksiniz.
Na sexta, viajarão via Rotterdam para São Petersburgo.
Rotterdam, şu an da yıllık 350 milyon ton kargo ile çalışıyor Singapur'daki işlemleri saniyeler içinde görebiliyoruz.
Roterdão movimenta 350 milhões de toneladas de carga anualmente, deixando Singapura num distante segundo lugar.
Fakat Rotterdam'da 4.000 kişi çalışıyor.
Mas Roterdão emprega 4 mil pessoas.
Bir çok tehlikeli işleri insanların üzerinden alarak Rotterdam teknolojisi çalışan üzerindeki kazaları yüzde 60 oranında düşürmüştür.
Eliminando algum do trabalho mais perigoso, as tecnologias de Roterdão reduziram os acidentes de trabalho em 60 %.
Ekip Rotterdam'da.
A equipa está em Rotterdão.
83 yılında, Rotterdam Festivali'nde filmin gösterileceği duyurulmuştu.
Em 83, o Festival de Roterdão anunciou a sua exibição.
Rotterdam!
Roterdão!
Eddie benimle Rotterdam'a taşınıyor!
O Eddie vai para Roterdão comigo.
Rotterdam planlarımıza ne oldu?
E os nossos planos para Roterdão?
Rotterdam'dan değişimli öğrenci.Tam bir salak.
Ele é uma excelente aluna de Rotterdam. Ele é uma piada.
Görevleri Rotterdam civarındaki hava sahalarını ve köprüleri ele geçirmekti. Bu sırada, Hitler, Belçika'ya savaş makinelerini gönderiyordu.
Ao mesmo tempo, Hitler lança a sua máquina de guerra contra a Bélgica.
Ağabeyim aralıkta Rotterdam'da evlenecek. Bende eski takım elbiseme girmek istiyorum.
O meu irmão mais velho vai casar-se em Roterdão, em Dezembro, e quero conseguir vestir o meu velho fato.
Evet. Rotterdam'da küçük bir otelde kalmıştık.
Sim, ficamos num pequeno hotel em Rotterdam.
Bakıyorum.. ne kadar yerden gelmişler
Rotterdam, Penn State, Califórnia, Flórida Até do Havai Havai?
1992'de, Rotterdam'da bomba tehdidiyle tutuklanmışlar.
Em 92 foram presos por ligação a uma ameaça de bomba em Roterdão.
Kardeşimi görmeye Rotterdam'a gitmeliyim.
Tenho de ir para Roterdão para ver o meu irmão.
Eğer orman boyunca yolu takip edersek, ve sahile kadar kırsal güzergaha sadık kalırsak, Hope'daki kurtulanlarla tekrar grup olabiliriz, daha sonra Rotterdam'a geçeriz ve bahara kadar orada bekleriz.
Vamos pelas estradas secundarias, atraves da floresta, até á costa e reagrupamo-nos com os sobreviventes. Depois vamos até Roterdão e resistimos até á primavera.
Rotterdam? Uh...
Bem...
Hope Noktasından Rotterdam'a gitmek için kalkacak gemiler var. İki gün sonra kalkacaklar ve kimseyi beklemeyecekler.
Vão sair uns barcos de Hopes's Point para Roterdão daqui a dois dias, e eles não esperam.
Hollanda'dan geldik. Rotterdam. Yok oldu.
Nós viemos da Holanda, Notre Dame, na Escócia.
Rotterdam Üniversitesi'ne Erasmus ile gitmiştim.
Da Universidade Erasmo de Roterdão.
O puştlar peşimden gelirse de onları ikiye bölmüş olacağım. Rotterdam'a gitmek istiyorum. ... sonra da First Natioanl'ı soyacağım.
E se esses porcos vieram atrás de mim... voltamos a Rotterdam e assaltamos.
Rotterdam, Durban, San Francisco, Singapur. Gemilerimiz kıtalar arasında ağ dokuyor.
Roterdão, Durban, São Francisco, Singapura, os nossos navios tecem uma teia entre os continentes.
İzlerle eşleşen bir kimlik yok ama gemi Rotterdam'e kayıtlı olduğu için... -... Interpol'e talepte bulunduk.
Não identificámos as impressões ainda, mas como o navio está registado em Roterdão, enviámos um pedido à Interpol.
Rotterdam'daki bir paravan şirketine kayıtlı olan bir gemiyle geldi.
Ele chegou num navio registrado a uma companhia de fachada em Roterdão.
- Rotterdam'daki bir holdingin.
Uma empresa holding, sediada em Roterdão.