Rupert traducir portugués
815 traducción paralela
Hey, Rupert, buraya bir tane daha.
Rupert, trás lá mais um.
- Rupert gelecek mi?
- O Rupert vem?
Rupert'i sevdiğini sanıyordum.
Pensei que gostavas do Rupert.
Dünyadaki insanlar arasında Rupert Cadell bizden şüphe edebilecek tek kişi.
O Rupert Cadell é a pessoa mais capaz de desconfiar.
Üstelik, Rupert'i cinayete davet etmeyi bile düşündüm.
Cheguei a pensar em convidar o Rupert para nos ajudar.
Bizim cesaretimiz var onun yok.
O Rupert não. Mr.
- Rupert'in geldiğini duydum.
- Soube que o Rupert vem.
Rupert Cadell, hazırlık okulunda öğretmenimizdi.
O Rupert Cadell foi nosso professor no colégio.
Rupert hala yayımcı mı?
- O Rupert é editor agora.
Rupert sadece kendi sevdiği kitapları yayımlar.
O Rupert edita os livros de que gosta.
- Doğru. - Gerçekten de biraz radikal.
O Rupert é um radical.
Kim bu Rupert?
Quem é esse Rupert?
- Kendini geliştirmişsin, Philip.
- O teu estilo melhorou. - Rupert!
- Rupert! Gelmeyeceğini düşünmeye başlamıştım.
Começava a pensar que não vinha.
Bayan Atwater, size Rupert Cadell'i takdim edebilir miyim?
- Mrs. Atwater, Mr. Rupert Cadell.
Rupert Cadell, Somerville'in emektar öğretmeni mi?
- O professor de Sommerville?
Rupert, hiç değişmemişsin.
Sempre o mesmo Rupert.
- Korkarım öyle, Rupert.
- Receio bem que sim, Rupert.
Şimdi gerçekten de cinayeti onaylıyor musunuz, Rupert?
Não aprova o crime, pois não, Rupert?
Rupert, sen delisin.
Aqui tem a sua mesa. - Você é o fim!
Ben, Phillip yüksek ihtimal Rupert.
Eu, o Phillip, possivelmente o Rupert.
Eminim Rupert, iyi ki, yeteri kadar zeka ve hayal gücüne sahip...
Tenho a certeza que o Rupert tem a inteligência e imaginação...
Neyin hepsi ne için? "Suç ve Ceza" oynamayı bırak, Rupert.
- Qual é o motivo de quê? Deixe-se de brincadeiras.
- Tamam, Rupert, ben soracağım.
- Pronto, eu pergunto.
Ortada yapılmaya çalışılan hiçbir şey yok, Rupert.
Não se esta a passar nada, Rupert.
- Rupert bir şeyleri anladı.
- O Rupert desconfia.
Evet, Rupert olmadan olabilirdi.
Podia. Sem o Rupert.
- Brandon. Brandon, arayan Rupert.
Brandon, é o Rupert!
Rupert?
Rupert?
Rupert şimdi burada olacak ve seni kendine getirmek zorundayız.
O Rupert vai subir. Vê se te controlas.
Ne kadar bildiğini bilmiyorum, ama, Rupert bir şey biliyorsa söz veriyorum ki bir şekilde beş dakikada buradan gidecek.
Não sei o que o Rupert sabe, mas ele sai daqui em 5 minutos, de uma maneira ou de outra.
Sorun değil. Phillip, Rupert'e bir içki hazırlar mısın?
- Arranjas uma bebida ao Rupert?
Acele etmeye gerek yok, Rupert.
Não precisa ter pressa.
Janet'in teorisi beni ilgilendirmiyor, ama sen beni hep ilgilendirdin, Rupert.
A Janet não me interessa, mas o Rupert sim.
Kendin söylemiştin, eğer bir şey olduysa güpegündüz olmalı.
O Rupert disse que, se algo aconteceu, foi de dia.
Evet ama nerede, Rupert?
Sim, mas onde?
Philip'in bu durumu nedeniyle artık burada kalmasan iyi olur, Rupert.
Não vale a pena ficar, com ele neste estado.
Affedersin, Rupert.
Lamento muito, Rupert.
Rupert'in silah hakkında söylediklerini duydun mu?
Ouviste o que ele disse?
Düşündü ki...
O Rupert pensou que o revolver...
Bu arada seninki nasıl, Rupert?
A sua esta boa?
Affedersin, Rupert.
Desculpe, Rupert.
Phillip sarhoş, Rupert.
Ele esta bêbedo.
- Rupert...
- Rupert!
- Rupert, lütfen...
- Rupert, por favor...
Rupert, Kentley'le bugün yaptığımız tartışmayı hatırladın mı?
Lembra-se da conversa que tivemos com Mr. Kentley?
Her zaman söylediğimizi hatırla, sen ve ben iyi ve kötü, doğru ve yanlış üzerinden giden ahlak anlayışının entelektüel üstün insanları bağlamadığını söylerdik. - Hatırladın mı, Rupert? - Evet, hatırladım.
Eu e o Rupert sempre dissemos que os conceitos morais de bem e de mal não se aplicam aos seres intelectualmente superiores.
Seninle konuştuğumuzu onunla gerçekleştirdim.
Eu e ele vivemos aquilo que eu e o Rupert discutimos.
Rupert, genç yazarımız.
Majestade, eis Rupert, os nosso jovem redactor.
- Nasılsın Rupert? - Teşekkür ederim.
Como estás, Rupert?
- Prens Rupert'le tanışın. - Kim?
Apresento-lhe o príncipe Rupert.