Ryan traducir portugués
11,514 traducción paralela
- Bizce Ryan, onun hakkında yazmasın diye öldürdü.
Acreditamos que o Ryan possa tê-lo feito para impedi-la de escrever a história.
- Ryan hakkında?
Perguntou-te pelo Ryan?
Ryan Fisher'in bahanesini öğrenelim sonra bakarız.
Vemos isso depois de verificarmos o álibi do Ryan Fisher.
Ryan Fisher de teori mesela ama tanığı olan teori.
O Ryan Fisher também é uma teoria, mas com uma testemunha.
Bu olası ancak Kelly, Oliver Ryan'la aynı okula gidiyor.
Isto pode ser um palpite... mas, a Kelly anda na escola com um Oliver Ryan...
Hani senin Espo ve Ryan'a yaptırdığın şey mi?
Buscas? É o que tu mandas o Espo e o Ryan fazer.
Üzülerek söylüyorum ki bunu alışkanlık haline getirmeye başladınız Dedektif Ryan.
Infelizmente, parece um hábito que está a adquirir, detective Ryan.
Ryan, Perlmutter'ın bulduğu parmak izinde ne durumdayız?
Ryan, o que sabemos sobre a impressão digital que o Perlmutter encontrou?
Adım Ryan.
É... Ryan.
Dedektif Kevin Ryan.
Detective Kevin Ryan.
Hikâyeyi istiyorum Ryan, sana yardım etmek de istiyorum.
Quero a história, Ryan... mas também quero ajudar-te.
Sağ ol, Ryan.
Obrigada, Ryan.
Ryan.
- Ryan.
- Duruşma 20 dakika içinde tekrar başlıyor.
- Só temos 20 minutos. - Ryan!
Ryan, bekle! Ryan!
- Ryan, espera!
Ryan!
Ryan.
Ryan, Ryan, Ryan.
Ryan, Ryan.
Ryan, üzgünüm.
Ryan, lamento.
Bunu hiç fark ettin mi, Ryan?
Já percebeste isso, Ryan?
Daisy ve Kyle öldürmüş, Strauss yani. - Ryan.
Pela Daisy e o Kyle, ou seja, por Strauss.
- Yargıç Wallace'a söylemen lazım, bilmesi gerek.
- Ryan. - Diz à Juíza Wallace. - Ela tem de saber.
- Ryan!
- Ryan.
İşe dahil olmanla, Ryan Hardy ve FBI neler olduğunu asla bilemeyecekti. Hayır!
Que, contigo envolvido, o Ryan Hardy e o FBI não podiam saber o que estava a acontecer.
- Ryan Hardy yakında burada olur.
- Ryan Hardy em breve está aqui.
- Sen ve Max, Strauss'u alın.
- Tu e a Max apanhem o Strauss. - Ryan!
- Ryan! - Kes!
Não discutas.
Konuşarak beni ikna edemezsin, Ryan.
Não podes dissuadir-me, Ryan.
Ya bu doğru hissettiriyorsa, Ryan?
Qual é a sensação agora, Ryan?
Ryan, sorun ne?
Ryan, o que foi?
Geçen haftayi Ryan ile birlikte geçirdim ve inanilmaz güzeldi. Sahte aksan, kendini begenmis tavir.
Passei a semana em casa do Ryan e foi qualquer coisa de encantador.
Bu yüzden Ryan yeni bir is bulmak zorunda.
É por isso que o Ryan tem de procurar outro trabalho.
Agacin içine geri gir ve bana biraz kurabiye yap, Ryan!
- Ele é tão baixo. Volta para a árvore e faz bolachas, Ryan.
Ryan ve benim lüks bir restoranda rezervasyonumuz var, yani...
Eu e o Ryan temos uma reserva num restaurante muito chique.
Ryan Geauxinue, bana tasinir misin?
Ryan Geauxinue, queres ir viver comigo?
Şef'in asistanı, Ryan, öpücük hastalığı varmış gibi yapıyormuş.
Ryan, o assistente do chefe, fingia ter mononucleose.
Kesinlikle ama önce Ryan'ın nasıl öpüşme hastalığı varmış gibi yaptığına bakalım çünkü eğer ben de yapabilirsem, oyunun gidişatını değiştiririm vallahi.
Mas antes, vamos perguntar ao Ryan como se finge ter mononucleose, porque se eu conseguir... Muda tudo.
Ryan, binanın yöneticisine ulaşabiliyor muyuz bir bakalım.
Ryan, vê se consegues encontrar o porteiro deste prédio.
Ryan, kaynakları olan birisi ama o kadar da geniş kaynaklara sahip değil.
Ryan, ele tem recursos, mas não tem assim tantos recursos.
Selam Ryan.
Olá, Ryan. Óptimo.
- Hayır. Dün gece Ryan'a Shana'nın eski erkek arkadaşıyla ilgili mesaj atıp senin için o eski polis raporlarını getirmesini...
Tu mandaste uma mensagem ao Ryan ontem à noite sobre o namorado da Shana e pediste-lhe que arranjasse os relatórios da Polícia antigos,
Ryan seni sonra ararım.
Ryan, estou a caminho.
Yani Ryan önceden söylediği şeyde haklıydı.
O que significa que o Ryan acertou. Isto é uma conspiração.
Bu bir komplo. - Ryan, "Castle" kartını mı oynadın?
Ryan, jogaste o cartão "C"?
Ryan Dunbrack kim?
PELOS SERVIÇOS PRESTADOS À MEDICINA Quem era o Ryan Dunbrack?
Çocuklar ve ben havalimanına doğru yola çıkmak üzereyiz ve seni göreceğim için çok heyecanlıyım.
Eu e os rapazes estamos quase a sair para o aeroporto. Estou entusiasmada por ir ver-te. - É o Ryan?
- Ryan mı o? - Doğduğum yeri görmen için sabırsızlanıyorum.
- Quero que conheças a minha cidade.
Ve bununla birlikte Ryan Thames Nehri'ne girdi ve ölümü kabul etti.
E depois disso o Ryan entrou no Tamisa e aceitou a morte.
- Çocuklar, bakın. - Ryan ile aramız harika.
- Eu e o Ryan estamos ótimos.
Ve aradığında da gecenin bir yarısı olmuş oluyor. Ryan İngiltere'ye taşınmak istemedi, zorundaydı.
- O Ryan não queria mudar-se.
Ryan işe gitmeden onunla konuşuyordum ve uyuyakalmış olmalıyım.
Eu estava a falar com o Ryan antes de ele ir trabalhar. Adormeci.
Ryan, çok geç.
- Ryan, é muito tarde.