English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ S ] / Saat 21

Saat 21 traducir portugués

532 traducción paralela
Ve sonra dışarı çıktınız? Saat 21 : 00'de.
- E depois saiu por volta das 21 h.
Salı akşamı neredeydiniz, Bay Shoup, saat 21 : 00 ile gece yarısı arasında?
Onde é o senhor estava na Terça-feira, entre as 21h e 00h?
Saat 21 : 30'a değin burada idim, bu kapattığımız saattir.
Estive aqui até às 21h30, que é quando fechamos.
Onunla saat 21 : 30'da buluşacaktı.
Era suposto ir ter com ele às 21h30.
Evet, fakat adam da onu saat 21 : 30'da aramış, ve telefondan yanıt alamamış. Kendime şu soruyu sormam gerekiyor :
Pois, mas o tipo ligou-lhe por volta das 21h30, e ninguém atendeu o telefone, por isso é que tenho esta pergunta a atormentar-me,
Eğer o saat 21 : 30'da erkek arkadaşıyla konuşmak istemediyse, saat 22 : 30'da niçin telefonu kaldırdı?
Se não lhe apetecia falar com o namorado às 21h30, porque é que atendeu o telefone às 22h30?
Yağmur saat 21 : 00'de kesildi.
A chuva parou pelas 9.
Saat 21 : 00 olmuş, yatma vaktiniz bir saat gecikmiş.
Já são 9h, já passa uma hora, da hora de deitar.
Dördüncü gün, saat 21.00
Quarto dia, 21.00 Horas
Son gün, saat 21.00
Último dia, 21.00 Horas
- Haydi, iyi akşamlar de. - Henüz saat 21 : 30
Além disso, está na hora de ela se ir deitar.
Tam olarak dört saat 21 dakika sonra, Delege.
Exactamente daqui a quatro horas e 21 minutos, Comissária.
Saat 21 : 00'de.
Ás 21 horas.
Planladığımız gibi saat 21'de Tobruk'a ulaştığımız takdirde,... 5. komando birliği, limandaki topları etkisiz hâle getirmiş olacak.
Se chegarmos a Tobruk às 21 horas, como planeado, O 5o comando já destruiu o armamento na costa.
Bomba Depolama Ünitesi Barstow, California. Saat 21 : 08 - Burada uçak görmüyorum, Loomis.
501ª UNIDADE DE BOMBAS Barstow, Califórnia 21 : 08
Los Angeles'ta saat 21.00 Sıcaklık 22 derece trafik için Jane Saunders'a bağlanıyoruz...
São 9h00 em Los Angeles. A temperatura é de 22 graus. Jane Saunders com o trânsito.
Saat 21 : 00'de gelecekler.
Chegam pelas 21 : 00 horas.
Görüyorsunuz, Bay Caldwell evi saat 09 : 00'da terk etti.
O Sr. Caldwell saiu de casa por volta das 21 h.
Saat tam 9.30 madam.
São apenas 21 : 30.
YAPMAK ÜZERE AYIN 21'İNDE SAAT 12'DE...
EMBARCAR EM PORTSMOUTH AO MEIO-DIA DO DIA 21,
Saat 9.
São 21 : 00.
- Saat 21 : 20'de efendim.
- Já, já.
Saat 21.00 L.C.V. Dalroy Evi
OO R.S.V.P.
Hepimiz o öğleden sonra.. .. yönetimin haberi olmadığı, bir yedeğin oyununa katılmaya davet edilmiştik.. .. ta ki saat dokuzda zili çalıp perdeleri kaldırmaya mecbur kalana dek.
Todos nós convidados essa tarde para ver a representação da substituta, e a direcção de nada sabia até levantar o pano às 21 horas,
Bu numarayı saat tam 21.30'da arayıp Larry'yi iste.
Ligue para este número ás 21 : 30 em ponto e chame o Larry.
Saat dokuzdan sonra orada olacağım, nehrin üzerinde dans edeceğim.
Estou lá depois das 21 h, a dançar no rio.
Londra'ya Reform Kulübüne dönüş zamanın tam olarak 21 Eylül Cumartesi gece saat 8 : 45 olmalı.
Compromete-se estar de volta aqui ao Reform Club, em Londres... no Sábado, 21 de Setembro às 20 : 45.
Saat 9 : 00'da akşam duası ve sonra kakao.
"Oração da noite às 21 e 30 e, depois, o cacau."
Saat yedide de yemek yiyeceğiz.
Jantar no 21, às 7.
Saat 9 : 00, geç mi?
21 : 00, tarde?
Başbakan Yardımcısı, lütfen mahkemeye anlatın 17 Ekim gecesi saat 09 : 00 ile 10 : 00 arasında neredeydiniz?
O vice-premier poderia contar a esse tribunal... onde estava na noite de 17 de outubro... entre 21 : 00 e 22 : 00?
Seninle orada saat dokuzda buluşacağız.
É suposto encontrar-me contigo lá, às 21 : 00.
Saat 21'de gemiler Tobruk'ta.
Ãs 21 horas, os barcos estão em Tobruk.
Toplantı saat 9'da.
Há uma reunião às 21 : 00.
Saat dokuzu geçirme.
Não venhas depois das 21 : 00.
Hatırlıyorum, akşam saat dokuz gibi karargâhta oturuyordum.
Lembro-me que, às 21 : 00, estava sentado num posto de comando, à espera.
21 gün, 504 saat, 30,240 dakika, bir milyon 814,400...
21 dias, 504 horas, 30.240 minutos, um milhão e 814.400...
Tüm dünyayı, Atlantik Okyanusunu geçen Başkan, Temsilciler Meclisi merdivenlerinden çıkıp, Meclis binasına girip, içeride kendisini bekleyen Meclis ve Senato, Yüce Divan ve Washington diplomatik heyeti üyelerine seslenmek üzere, neredeyse tam planlandığı gibi saat 9 : 30'da Hükümet Meclisi Binasına geldi.
Espantosa pontualidade! O Presidente, vindo do outro lado do mundo... depois de atravessar o Atlántico, chega quase exactamente à hora marcada, 21 : 30, à praça do Capitólio... para subir à Cámara dos Representantes, dirigir-se aos membros da Cámara e do Senado, do Supremo Tribunal, ao Corpo Diplomático, a todos quantos o aguardam... na Cámara dos Representantes.
Saat 21 : 20 gibi görünüyor.
Às 21h30.
- Saat 9'u geçti.
- Já passa das 21 : 00.
Bir buçuk saat ama 9 : 30'da çıkarım.
Mas vou-me embora às 21 : 30.
Saat oniki. Nisan'ın 21'i.
Ás 00 : 00 do dia 21 de Abril.
21 saat.
21 horas.
Ölümsüz klasik, Saat 9'daki büyük hediye'den hemen sonra, ve size onlardan armağan..
O clássico imortal, e a seguir o Grande Prémio às 21 : 00,
Ve tabii ki saat 9'daki büyük hediye'yi.
E durante a oferta do Grande Prémio às 21 : 00.
Saat 9'daki büyük hediye'yi de izlemelerini söylemeyi unutmayın.
Não te esqueças de lhes avisar para verem o 2Grande Prémio às 21 : 00.
Yarın öğleden sonra saat altıda, ön kapının yanındaki blackjack masasında olacağım.
Estarei na mesa de 21 perto da porta de entrada, amanhã ás 6 da tarde.
Saat dokuzdan sonra, kendimi uykulu hissettim. Üçe doğruda gözlerim kapanmaya başladı.
Por volta das 21 horas sentia-me sonolento e mal tinha começado.
Hiç kimse yoktu! Kesinlikle hatırlıyorum, büyük saat kulesi üçe çeyrek geçiyordu.
Não se via ninguém, mas lembro-me perfeitamente do Big Ben bater as 21 : 45.
23 Mayıs akşamı saat 9 : 30'dan sonra, oradan geçen arabaları bul.
Encontre-me o cabriolé que deixou lá um passageiro, as 21 : 30 da noite de 23 de Maio.
O geç saatlere kadar çalıştığınızı biliyordu, borsa simsarıyla kasabada akşam yemeği yiyeceğini... size söylemişti. Arta kalan zamanında saat dokuz buçukta, ofisinizin kapısını açarak size seslendi.
Ele sabia que costumava fazer serão e estava na cidade para jantar com o corretor, segundo me contou, mas às 21 : 30 estava despachado e foi ao seu gabinete, entrando pela porta lateral.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]