Seo traducir portugués
142 traducción paralela
Bunca yıllık dostluğumuzun hatırına, pervasızca konuşabilir miyim?
Ao fim de tantos anos, se importa seo falo francamente?
SEO sanmıştım.
- Julguei que era uma OPT.
SEO Won
SEO Won
Melez olduğun için, ben ben bağışıklık sisteminin bunu kaldırıp kaldıramayacağından emin değilim.
Pois sendo tu um híbrido, não sei seo teu sistema imunológico o vai tolerar.
Lim Min Seo'sun sen!
Nem pareces a mesma.
Sen neden bahsediyorsun, Min Seo?
O que estás a dizer, MinSeo?
Min Seo ölene kadar, seni ne çok beklediği hakkında en ufak bir fikrin var mı?
Fazes ideia quanto a MinSeo esperou por ti até morrer?
Evet, Lim Min Seo benim.
Sim, é Lim MinSeo.
Min Seo!
MinSeo.
Bu benim ablam Eun-seo
É a minha irmã, Eun-Seo.
Eun-seo tuhaf bir şey gördüğünü söyledi.
O Eun-seo diz que ela viu algo extraordinário.
Kim Eun-seo
Kim Eun-seo
Kim Eun-seo Adres : Sungbuk Pyungchang 252-56
Kim Eun-seo Sungbuk Pyungchang 252-56
Liseden arkadaşız. Yu-jung ve Eun-seo gibi.
Fomos amigas no liceu como a Yu-jung e a Eun-seo.
Yu-jung ve Eun-seo da gördü onu.
A Yu-jung e a Eun-seo viram-na.
Eun-seo idi.
Esta era a Eun-seo.
Eun-seo yaptı!
Era a Eun-seo!
Eun-seo, yardım et bana!
Eun-seo ajuda-me!
Eun-seo üniversiteye nasıl girdiğinin bilinmesini istememiş.
A Eun-seo não queria que se soubesse como é que ela entrou na Universidade.
- 3 numara Seo Jin Young
- Numero 3 Seo Jin Young
Hiyonseo! Hiyonseo!
Hyun-seo?
Hiyonseo!
Hyun-seo!
Hiyonseo! Geri gel.
Hyun-seo!
Hiyonseo!
Hyun-seo...
Hiyonseo, bak halan... Lütfen!
Hyun-seo, é a tua tia.
Hiyonseo, amcan geldi.
Hyun-seo, o teu tio está aqui.
Hiyonseo'yu tek başına bıraktın değil mi?
Deixaste a Hyun-seo no chão?
O canavarın karnını yarıp Hiyonseo'nun bedenini bulana kadar bu dünyada bana rahat yok.
Só deixo este mundo em paz depois de abrir a barriga daquela besta e encontrar o corpo da Hyun-seo.
Baba beni duyuyor musun?
Sou eu, a Hyun-seo! Pai, consegues ouvir-me?
- Hiyonseo sen misin? - Baba beni dinle, çıkamıyorum.
Hyun-seo, és tu?
Park Hiyonseo, Dangsan ortaokulu 7. sınıf öğrencisi. ÖIü listesinde ismi var.
A sua filha, Park Hyun-seo, aluna da Escola Dangsan, está na lista dos falecidos.
Bu benim kızım Park Hiyonseo, tamam mı?
Isto é... Isto é a minha filha Park Hyun-seo... Eu sou a criatura.
Bunu kaydedip Hiyonseo'ya gösterelim. Baban TV'ye çıktı. Tanrım.
Devíamos gravar isto para a Hyun-seo ver o pai na televisão.
Hiyonseo.
Hyun-seo, é o teu pai!
Hiyonseo!
Park Hyun-seo!
Virüsü Hiyonseo'ya geçireceğinden korkuyor. Virüs mü?
Tem medo de passar o vírus à Hyun-seo.
Hiyonseo kanalizasyonla ilgili belirleyici bir şey söyledi mi?
A Hyun-seo disse alguma coisa em especial quanto ao esgoto?
- Hiyonseo! Orda mısın? - Kapat şu feneri.
Hyun-seo!
Tarladan karpuz yürütmek gibi.
Tal como seo-ri de melões numa quinta.
Seori ne demek biliyor musun ki sen? Bilmiyor musun?
Sabes o que quer dizer seo-ri?
Yiyecek maddelerini ödünç alırsın. Yani, seori açın hakkıdır.
É um jogo de crianças ; seo-ri é o direito dos esfomeados.
Etrafta seori oynayarak dolaşırdı. Organik besinler üzerine kendini geliştirdi.
Andando por aí a fazer seo-ri a toda a hora.
Yine de... Hiyonseo'muz...
Mesmo assim, a nossa Hyun-seo...
Hiyon...
Hyun-seo...
- Sensiz kurtaramayız onu. - Haydi ama. Namju.
Pai, e a Hyun-seo?
Hiyonseo gece geç saatte aradı, öyle değil mi?
A Hyun-seo ligou durante a noite, certo?
Min Seo.
MinSeo.
Min Seo.
MinSeo!
Eun-seo'nun yerine bitirme sınavına gir.
Traz o Sat para a Eun-seo.
Bu yaptığımız hırsızlık sayıImaz, tamam mı? Şu an yaptığımız sadece seori.
O que estamos a fazer é seo-ri.
Haydi siz gidin askerler geliyor.
A Hyun-seo...