Sesi traducir portugués
10,672 traducción paralela
Dur biraz, çınlama sesi televizyona baktığım anda başladı.
Espere um minuto. Aquele zumbido... começou quando olhei para a televisão.
- Evet, hele o sesi yok mu... İğrenç.
Pois é, aquela voz.
Peter, ben vicdanının sesi ; Jiminy Cricket'im. "Cırcır böceği"
Peter, sou a tua consciência, o Grilo Falante.
Tek bir uyumlu cümle yazmayı bırak, düşünmemi engelleyen ve havalandırmadan gelen yüksek tiz sesi duymuyor musun?
Não ouviste aquele zumbido alto e estridente, vindo das condutas de ventilação, que me impede de pensar e muito menos construir uma frase coerente?
- Sesi sarhoş gibi geliyordu.
Parecia bêbedo.
Bu sesi bir yerlerden tanıyorum! Merhaba!
Eu reconheço essa voz!
Silah sesi duyulduğu söylenmiş.
Foi uma denúncia de tiros disparados.
- Garip, sesi titreyen sesin.
Tem piada. És tu que pareces assustada.
Aç hükümlülerin sesi bu, Jacky.
É o som dos reclusos famintos, Jackie.
Bu sabah piyasaların açılışını belirten zil çaldığında bu ses Evil Corp'un nihai ölüm çanının sesi olacaktır.
O sino de abertura do mercado, esta manhã, será o último para a Evil Corp.
Beckett, bu sesi o günkü Hollanders Ormanı'ndan biliyorum.
Beckett, eu conheço esta voz... Desde aquele dia na floresta de Hollander.
Yaşadığım sürece o sesi asla unutmayacağım.
Eu nunca vou esquecer aquela voz por mais que eu viva.
- Sesi mi?
- A voz dele?
Hayatım şu sesi yanlış hatırlıyor olma ihtimalin var mı?
Querido, a voz... não é possível que estejas a lembrar-te mal?
Bildiğimiz silah sesi sabah 9 : 07 civarında duyulmuş. Ve 1 veya 2 dakika boyunca devam etmiş.
O que sabemos é que o tiroteio foi ouvido por volta das 9 : 07 e continuou durante um ou dois minutos.
Sabah olunca ding sesi geliyor.
De manhã, recebo um ding.
O sesi çıkarma.
Não faças esse ruído.
Başladığında ve o sesi duyduğunda çok heyecan yapmıştı.
Quando começou, ele ouviu o som...
Savaştan hasar görmemiş, orda insanlar, Bir ses duyuyolar, ve tanrının sesi olduğunu düşünüyolar ama o Babamız değil.
Intocada pela guerra, e as pessoas de lá ouvem uma voz, e acham que é Deus. Mas não é o Pai.
- Richie, sesi duydun mu?
Richie, ouviste aquilo?
Peki polisken bir suç mahalline gittiğinizde şu sesi çıkarıyor musunuz?
E quando eras polícia, quando ias a uma cena de crime, fazias
Bu berbat sesi çıkarmaya başladılar.
Eles, apenas, começaram a fazer este barulho horrível.
Ya kuşları püskürtmek için sesi kullansak? - Ne?
E se utilizarmos o som para repelir os pássaros?
Farklı kuş türleri tam olarak aynı sesi çıkarıyor.
Diferentes espécies de aves, a fazerem exactamente o mesmo barulho.
- Silah sesi miydi onlar? - Evet.
- Isso são tiros?
Ne sesi?
Qual som?
- Ne sesi diyorum Doktor?
Doutor, qual som?
Su sesi geliyor.
Estou a ouvir água.
Zombi sesi bile çıkarmadı.
Nem uma dentada de zombie.
Sesi duydular.
Eles ouviram isso.
Sadece ateşin sesi vardı, hepsini yakıp kül ediyordu.
Era só fogo a destruir tudo.
Şunu getirin. Sesi verin.
Mete no ecrã... dá-me áudio.
- Sesi duymamız gerekiyor.
Precisamos de áudio.
Bıçaklarını senin için bileyen senato alt komisyonunun sesi bu baba.
É o som de uma subcomissão do Senado a afiar as facas para ti, pai.
Arkadaşlar, sesi kız kardeşiymiş gibi gelmedi.
Malta, não pareceu uma irmã.
Ne güzel sesi var.
Ela parece adorável.
52 saatten fazladır Krista'nın sesi bu odanın içinde yankılanıyor.
- Mais de 52 horas da voz da Krista a pairar pela sala.
Her bip sesi harcadığım her bir dakikayı belirtir.
Cada bip indica um minuto do meu tempo que passou.
Ben umudun sen ise ölümün sesi olursun.
Eu serei a voz da esperança. Você será a voz da desolação.
Yoğun bir nabız sesi vardı. Sanki kalbim, kafamın içindeymiş gibi.
Um pulsar intenso, como se tivesse o coração na cabeça.
Bu bir buz makinesi sesi.
É o som de uma bela máquina do gelo.
Sesi iyi geliyordu.
Ele parece bem.
Benim tarafımdan onaylanmadığı sürece Beyaz Saray'dan hiç bir tweet, fısıtlı yada cik cik sesi çıkmayacak...
Nem um som, tweet, ou sussurro, sai desta Casa Branca... A não ser que seja aprovado por mim...
Daha sonra sesi kesiyoruz.
E depois ela cortou o som da mordida...
Birden çok silah sesi duyuldu.
Vários tiros disparados!
- Sesi nasıldı?
- Como ele te parecia?
- Üzgünüm, Guinevere ama kalbimin sesi, bana bu macerayı tamamlamam gerektiğini söylüyor.
- Desculpa, Guinevere, mas o coração diz-me que tenho de terminar a minha demanda.
Ne bir saldırı sesi var, ne de Everett'ten bir ses.
Nenhum som de ataque ou sons de socorro do Everett.
Gerçek, ama Baba'nın sesi değil.
É real, mas não é a do Pai.
- O sesler ayak sesi değil.
Isto não são passos.
Sesi duyuyor musunuz?
Ouviram isto?
sesini 16
sesini kes 30
sesini aç 27
sesini duydum 25
sesin 22
sesini yükseltme 39
sesini alçalt 59
sesini keser misin 21
sesini çıkarma 17
sesini kes 30
sesini aç 27
sesini duydum 25
sesin 22
sesini yükseltme 39
sesini alçalt 59
sesini keser misin 21
sesini çıkarma 17