English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ S ] / Sessizce

Sessizce traducir portugués

2,496 traducción paralela
Kendine bir korunak bul ve sessizce hareket et.
Esconde-te e fica quieto.
Eğlen tabii ama sessizce eğlen.
Ouve, diverte-te, mas em silêncio.
Çok sessizce.
Em silêncio!
Sessizce gelirsen söz veriyorum bu insanlara zarar vermeyeceğim, tamam mı?
Vens comigo sem criar problemas e prometo-te que não faço mal a estas pessoas, está bem?
Peki Bay Worth sessizce gelmezse?
E se o senhor Worth não se entregar sem se opor?
Sessizce.
Em silêncio.
Pekala, sessizce benimle birlikte gel.
Muito bem, venha pacificamente.
Ben dönene kadar sessizce kitaplarınızı okuyun.
Leiam em silêncio até eu voltar.
- Sabret, sessizce otur.
- Não se aflija. Fique quietinha.
Ağzını elimle kapatıp üzerine kapaklandım ve sessizce durup hiçbir şey söylememen için dua ediyordum.
Pus-te uma mão na boca para não gritares e com a outra abracei-te com toda a minha força e pedi a Deus que ficasses sossegada e não dissesses nada.
Size aksini söyleyene kadar burada sessizce durun.
Fiquem quietos até eu dizer para saírem.
İçeriye sessizce girme konusunda mı?
Sobre avançarmos silenciosamente?
Şirket onun üzerine, onlar da işini sessizce bitirsinler diye Percy'i tutmuşlar.
A Companhia está de olho nele e contrataram o Percy para o matar, sem ondas.
Sessizce.
E agora irmãos, oremos em silêncio.
Saklanın ve sessizce bekleyin.
Podes ficar aqui escondido, se ficares calado.
Buraya sessizce sızarak ne yapıyorsun?
O que estás fazendo espiolhando?
İyi bir Kenyalı kadın gibi, söyleneni yapıp sessizce gideyim mi?
Que fique quieta e calada, como uma boa mulher queniana?
Siz bunu sessizce yaparken, biraz da günün tarihine bakalım.
E enquanto o vão fazendo, vou falar-vos do Dia de São Valentim.
Kimseyi incitmek istemedim. Sessizce kapıdan çıkıp Grönland'a ulaşana kadar durmadan koşmak istedim.
Não queria magoar ninguém, queria sair de fininho... e não parar de correr até chegar à Groenlândia.
Ben büyük yemeğimi alıp, sessizce yiyebileceğim bir yere gideceğim.
Foi um dia difícil, e se ninguém se importa, vou levar a minha refeição grande e comer noutro lugar.
Nazik, sonsuz bir gülümsemeyle sessizce etrafta süzülen kız, kimdi o?
A miúda quieta que passeia com um sorriso estéreo e gentil. Quem é essa pessoa?
Sessizce ve gülümseyerek otur.
Sente em silêncio e sorri.
Böyle sessizce yaklaşmak istemezdim. Bir sorun olduğunu sandım.
Eu não queria espreitar-te, pensei que havia algum problema.
Tek istediğim sessizce konuşmak.
Quero falar calmamente convosco.
Elmer, bana sorununu çözmem için geldi, ve ben de sana geldim. Sen de bana bunu sessizce halledebilmek için ne yapılabileceğini sordun, ve ben de sana ne yapılabileceğini söyledim.
O Elmer veio falar comigo sobre o seu problema e eu vim falar consigo, pediu-me para eu ver o que conseguia fazer quanto a isto, pela calada, e fiz tudo o que acho que possa fazer.
Ama orman canlıları gibi sessizce dolaştıkları kesin.
Mas eles movem-se silenciosamente como criaturas da floresta.
Sessizce tüydük.
Limpa e eficaz.
Wilson bu olayın sessizce halledilmesini istiyor.
Bem, Wilson quer isto feito silenciosamente, então...
Alacakaranlıkta sessizce dolaşmak hünerlerinden biri gibi.
É um dos seus truques, aparecer sozinha assim ao pôr-do-sol?
Dışarıda hava karanlık bir adamın sessizce kaçabileceği kadar.
A noite está escura lá fora, para um homem fugir, se assim quiser.
Olduğunuz yerde sessizce kalmanızı istiyorum.
Preciso que fiquem onde estão e em silêncio.
Ortalıkta sessizce dolanıyorsun dilenciler gibi konuşuyorsun.
Não era como agora. Andando às voltas em bicos de pés como um pedinte a estender o copo.
Komşuları Nietzsche'yi evine bırakır. İki gün boyunca bir divanda hareketsiz ve sessizce dinlenir Nietzsche.
O vizinho leva-o a casa, onde ele jaz em silêncio, durante dois dias num divã
Sadece yardım et de sessizce buradan sıvışayım.
Por isso, ajude-me a sair daqui, discretamente.
Kimse seni hayatımıza sessizce girip mahvetmen için zorlamadı!
Ninguém te obrigou a invadir as nossas vidas e a estragar tudo!
Sessizce, hemen al ki, kimse görmesin.
Cala-te e pega neles depressa antes que alguém nos tire.
Sonra yıllar boyu sessizce endişe duyacağız.
Então, a preocupação ficará em silêncio... por anos.
Ya sessizce gelirsin ya da bunu bir daha kullanırım, tamam mı?
Ou vens sem causar problemas ou volto a usar isto, está bem?
Bunu sessizce yapabiliriz veya çirkin bir şekilde yaparız.
Pode ser algo tranquilo, ou pode ser violento.
Sessizce kutlasak?
Que tal celebrarmos com silêncio?
Onunla gidersem, Daggerhorn'u sessizce terk etmeye söz verdi.
Prometeu deixar Daggerhorn se concordasse ir com ele.
Bu durum tıpkı kan lekesi gibi yayılıp sessizce üstümüzü örtüyor.
A situação está-nos invadindo em silêncio como se fosse uma mancha de sangue.
Şimdi bunu sessizce halledeceğiz...
Vamos ter muita calma...
Aktör olarak en zor şey hiç bir şey yapmamaktır. Kıpırdamadan, sessizce durmak.
A parte mais difícil de ser actor é não fazer nada, ficar apenas parado, em silêncio.
Belki de bu adam sessizce çekip gitmemiştir.
Se calhar o outro homem não desapareceu silenciosamente.
Eşcinselliğini gizlemek nasıldır bilirim ama sen sessizce o günlere dönüyorsun.
Eu sei como é que é estar no armário, e aqui estás tu, a entrar para lá outra vez.
Aylardır mal varlığımı sessizce geri alıyorum.
Há meses que ando discretamente a reclamar os meus bens.
En iyisi ben şurada sessizce oturayım.
Vou ficar aqui sentado quietinho.
Sessizce yürüyelim, rehberi bulalım. Sonra başımıza birşey gelmeden hemen çıkalım.
Entramos de uma forma sossegada, encontramos um guia e saímos antes que dêem por nós.
Bize yapmamızı istediğiniz hikayeleri önceden kararlaştırdınız bizler propagandanızı ücretsiz olarak gazeteden dağıtacağız ve yabancı devlet düşmanları da sessizce Amerikan ordusunun gücünü dikkate alacaklar.
Cria as histórias que quer que a gente escreva. Espalha a sua propaganda gratuitamente e um Governo hostil leva em silêncio os militares dos EUA ao poder.
İcabına bak, ama sessizce hallet.
Acaba com ele, mas faz pouco barulho.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]