Siz mi traducir portugués
6,006 traducción paralela
Herkese açık mı yoksa siz mi kişileri seçiyorsunuz?
Qualquer um pode entrar ou foi o Jesse que escolheu os alunos?
- Buna siz mi karar veriyorsunuz?
Cabe-te dizer o que está certo?
Cesetleri siz mi buldunuz teğmen Dunn?
Foi você que descobriu, Tenente Dunn?
Bunların hepsini siz mi birleştirdiniz?
- Montou isto tudo?
- Bu pisliği siz mi çıkardınız?
- Vocês fizeram este caos?
Serada siz mi çalıştırdınız kaslarınızı?
Fazes exercícios na estufa?
Televizyon, onu da siz mi yaptınız?
A Televisão... também foram vocês?
Sonuçları da siz mi veriyorsunuz?
Vocês também tratam dos resultados?
Siz mi eğittiniz? Adam uçaktan atlamayı, 82. Hava Birliği'nde öğrendi.
Ele aprendeu a saltar de aviões com a 82ª unidade aérea.
Merak ediyoruz da bunları acaba onun yerine siz mi koydunuz?
E, estávamos a pensar se as teria feito para ele.
- Siz mi üretiyorsunuz?
- Foi você que as fez?
Siz çocukların arasında her zaman bir şey oluyor değil mi?
É sempre alguma coisa convosco, não é, rapazes?
Siz uzaylıların o şeye karşı alerjisi vardı değil mi?
Você extraterrestres são alérgicos a essas coisas, não são?
- Siz onlarsınız değil mi? - Geyler?
São vocês, os tais gays?
Yani şimdi siz karı-koca gibi beraber mi yaşıyorsunuz?
Quer dizer que vocês vivem juntos como marido e mulher?
Siz birlikte mi yatıyorsunuz?
Estão a dormir juntos?
- Ama siz bira içmezsiniz, değil mi?
Mas tu não bebes cerveja, pois não?
Siz Harflerin Adamlarındansınız değil mi?
São Homens de Letras, certo?
Siz ikinizin kafasına bir şey mi düştü?
Deixaram-vos cair de cabeça?
Siz o vampirlerin tepesine binip geleceksiniz ve onlar kayıp biri olduğunu anlamayacaklar bile değil mi?
Vocês vão dar cabo desses vampiros e voltar antes deles sequer repararem na falta dos da sua raça, certo?
Siz ikiniz, birbirinizin cümlelerini tamamladığınızın farkındasınız, değil mi?
Já perceberam que estão a acabar as frases, um do outro, certo?
- Siz şimdi cidden Jacob'un ortadan kaybolmasını önleyebileceğinizi mi söylüyorsunuz?
Está mesmo a dizer que pode impedir o Jacob de desaparecer?
Siz Rachael Braidwood'sunuz, değil mi?
Você é Rachael Braidwood, certo?
Ama siz bu konuda bir şey bilmiyorsunuzdur değil mi?
- Não sabe nada sobre isso?
- Siz de mi arandınız?
- Recebeu a chamada?
Siz de mi bir şey istiyordunuz?
Vocês também queriam?
Yani siz hiç yaşamıyorsunuz, hep yazıyorsunuz öyle mi?
Então, não tem vida, apenas escreve?
Affedersin, siz beraber çalışmıyorsunuz değil mi?
Desculpem, estão de conluio?
Bu şehirdeki her adam Tuhon'dan uzak durmaya çalışır ama siz kapısına dikilmek mi istiyorsunuz?
Todos os homens da cidade passam a vida a evitar o Tuhon, e vocês querem dançar o tango, à sua porta?
Hetty, NCIS'teki o kadar sorgulayıcıyı ve psikiyatrı bıraktı da siz ikinizi mi yolladı yanıma?
A Hetty dispensou todos os interrogadores e psiquiatras do NCIS para vos pôr aqui comigo?
Benim için mi? Yoksa siz ikiniz için mi?
- Para mim ou para vocês dois?
Ama siz Amerikalılar, burada doğdunuz için ne kadar şanslısınız biliyor musunuz? Hayatınızın her günü ölüm korkusuyla yaşamadığınız bir yerde? Bu yüzden mi bunu yaptın?
Vocês, americanos, fazem ideia da vossa sorte por terem nascido aqui e não onde o medo da morte, faz parte do seu dia-a-dia?
Siz, müthiş iyi bir yalancısınız, Bay Caffrey endişelensem mi acaba?
É um bom mentiroso, Sr. Caffrey. Devo ficar preocupada?
Siz FBI korumaları falan değilsiniz değil mi?
Não são do FBI, pois não?
Sen eskiden siz ikinizin ortak olduğunu bana söylemiştin, değil mi?
Ias dizer-me que vocês eram parceiros?
Siz de bu yüzden mi geldiniz?
- É por isso que estão aqui?
- Delirdiniz mi siz?
- Enlouqueceu?
Siz de ortodontist konferansı için mi buradasınız?
Vocês estão na cidade para assistir à conferência de ortodontia?
Siz büyük şirketsiniz. İstediğinizi yaparsınız, değil mi?
Você é um grande do petróleo.
Siz çocukken bir şey mi oldu?
Aconteceu alguma coisa quando eram miúdos, certo?
Ama siz buraya benim sorunlarımı tartışmak için gelmediniz, değil mi?
Mas você não está aqui para falar dos meus problemas, pois não?
Siz Patrick Jane'siniz değil mi?
Patrick Jane, certo? O que trabalha com o Abbott.
Siz şu üçkağıtçı tiplerdensiniz değil mi?
Sou directo.
Siz Ajan Lisbon olmalısınız değil mi? Evet.
Você deve ser a agente Lisbon, certo?
Aileler ile ilgilenmek için görevlendirilmediniz mi siz?
Não foram designados aos pais?
Siz itfaiyeden geliyorsunuz değil mi?
Estão com os bombeiros?
Siz de mi onlardan birisiniz?
É um dos raptores? Não era um sonho?
Ve o madde sizin içinizde yaklasik bir süredir var ve siz de iyisiniz, degil mi?
E tem isso dentro de si desde há algum tempo e está bem, certo?
Siz de mi burada oturuyorsunuz?
Também vivem aqui?
Yoksa yine beni kuleye hapsettiğiniz, sonra benim kaçtığım, daha sonra da siz ikinizin benim kendi başımın çaresine bakabildiğimi anladığınız hikayeye mi döneceğiz?
Então, vocês poderão trancar-me na torre, eu fujo, fazemos um drama, e, depois, ambos percebem que eu sou muito capaz de cuidar de mim mesma.
Neden siz ikiniz birbirlerini tanımak değil mi?
Por que é que vocês os dois não se conhecem um ao outro?
siz misiniz 151
siz miydiniz 36
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
mike 2004
miss 41
mira 52
mimi 88
siz miydiniz 36
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
mike 2004
miss 41
mira 52
mimi 88