English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ S ] / Siğil

Siğil traducir portugués

79 traducción paralela
- O siğil için.
- Isto é para verrugas.
Geriye kalan her şey, kimi siğil ilaçları dışında kocaman, devasa bir vasiyetti.
E tudo o que restou, para além de algumas verrugas, foi um grande e rechonchudo testamento.
Doğru şekilde karıştırılan, bu tehlikeli malzemeler dünyanın en iyi siğil yok edicisini oluştururlar.
Misturados na medida certa, estes perigosos ingredientes... tornam-se no melhor remédio para verrugas.
- Siğil.
Onde?
- Siğil mi?
Aqui. Uma verruga. Uma verruga?
Her tarafın siğil dolacak.
Vais ganhar verrugas.
- En azından dilini kopart. - Suratına siğil koy!
- Puxa-lhe a língua para fora.
Yüzünde öyle çok siğil var ki sadece hapşırdığında hangisinin burnu olduğunu anlarsınız.
Ele tem tantas verrugas no rosto, que somente quando ele espirra é que se descobre onde fica o nariz.
Siğil olan benim.
Eu é que sou a verruga.
Ben "Siğil Amcayım."
Sou o "Tio Verruga."
Buck "Siğil" Russell derler bana.
Buck "Verruga" Russell, é assim que sou chamado.
- Ağrı, acı, siğil, politikacılar.
- Doença, dor, verrugas, políticos.
- Siğil.
- Com verruga
- Hayır, o siğil içinmiş.
Não, isso é para as verrugas.
"Laserle siğil yok etme." Gelecek burada.
"Remoção de verrugas a laser." O futuro está aqui.
Bayan Brown jenital siğil mi geçirdiniz?
Ms. Brown, já lhe diagnosticaram verrugas genitais?
Onlara Terrance'in Phillip'e pislik dolu bir siğil dediğini anlat!
Ei Stan, fale sobre quando Terrance chamou Philip de cagador de testículos com verruga no anus.
- Yoksa bir yerinde siğil falan mı çıktı?
Nasceu-te um cravo, ou coisa semelhante? Eu mudei-me...
Eğer tarih bizlere bir şey öğretseydi, sadece yüzünde siğil olduğu için cadılık suçlamasıyla ölesiye işkence yapılıp yakılan insanların hikayesi olurdu bu.
Se a História nos ensinou algo, é que a história do Homem é uma longa sessão de morte e tortura, e queimar pessoas por serem bruxas, só por terem uma verruga.
Bunların siğil yaptığını bilmiyor musun?
Sabes que sapos fazem verrugas?
Meg elinde siğil çıkmış!
Meg, tu tens uma verruga!
Çünkü siğil olmak için çok çirkinsin.
És feio para ser uma verruga. É para isto que serve o dinheiro da Segurança Social.
Titremeyi bırakmazsan vucudunda daha fazla siğil çıkacak.
Deixa de tremer, ou aparecem-te mais verrugas.
Siğil, değil mi?
Verrugas, vês?
Siğil'ler terli elleri sever.
As verrugas aparecem nas mãos que suam.
Bu siğil sahte! Allah belanı versin!
A verruga é falsa.
Hey, siğil adam!
Ei, homem verruga!
- İğrenç. Üstü siğil dolu.
Coberto de verrugas.
Siğil gibi lezyonlar. Artık yok. Geri çekildiler.
Neutropenia induzida.
Önce bir baş belası olduğunu sandım, elimde büyüdü, hep kurtulmak istediğin, ama sonradan anladığın bir siğil gibi.
Primeiro achei-o um chato, mas ele foi-me conquistando, como uma verruga que se quer remover até percebermos que nos define de algum modo.
Sol baldırımda bir siğil var.
Eu tive uma verruga na barriga da perna esquerda.
Ona ben değil, siğil derler!
A palavra é "verruga".
Artık yüzünde hiç siğil kalmadı.
Ela já não tem verrugas nenhumas.
Sanırım, şuraya başka bir siğil daha koymalıyım.
Estou a pensar pôr aqui outra verruga.
Ufaklıklar gene birbirlerini yalıyor ve Harry'nin ağzının kenarında akıntılı bir siğil var.
E o Harry tem uma verruga no sexto dedo do pé.
İnsanda siğil çıkarma lanetini biliyor.
E conhece um feitiço para criar verrugas
Sana şaşırtıcı gelebilir ama siğil kremlerini raflara yerleştirmekten ve 80 yaşındakilere hangi bezin en az akıttığını söylemekten pek de hoşlanmıyorum.
Como chocando como isto pode soar a você, Eu não gosto de prover verruga de fato nata e contando 80-ano-olds quais fraldas escoam o menos.
O hâlde gel ve bizi yakala, seni siğil torbası.
Então vem a por nós falador cheio de verrugas!
Aletimde koca bir siğil çıktığını ve onu aldıracağını söylesen daha iyiydi.
Que tenho uma verruga enorme na pila a precisar de ser cauterizada, seria melhor.
Tabi ya, penisinde çıkan siğil kadar harika.
Sim, bestial, como uma pequena verruga.
Aletini şu an tekmelerdim ama ayağımda siğil çıkabilir.
Eu daria um chuto na tua piroca, mas tenho receio de apanhar herpes!
Aletinde siğil var.
Ele tem verrugas nos genitais.
Bilirsin, biraz endişelendim, sen Rus ahbapın annesinden siğil kapınca.
Mas fiquei um bocado aflito, quando apanhei verrugas anais ali da mãe do mano russo.
K... ında siğil olan kızın detaylarını anlattığından beri.
Desde que partilhaste os detalhes da gaja das verrugas anais.
İlk siğil hemen ardından belirmiş ve kontrol edilemez şekilde yayılmaya başlamış.
A primeira verruga apareceu pouco depois e começou a espalhar-se sem parar.
Bu bir siğil değil, bu galaksinin şansölyesi.
"Isto não é uma verruga, é o chanceler da galáxia."
- Mesela sana "siğil surat" dediğimde.
- Como quando te chamei "verruga". - Sim.
- Her yerinde siğil çıkıyor.
- Está coberta de verrugas.
Küçücük bir siğil olarak başlar ama yosun tedavisi olmadan o siğil kafanız kadar büyüyebilir!
Mas sem uma pitada de musgo pode crescer tanto como a sua cabeça!
Cilt, siğil, hayvan?
Vá dar uma curva!
Bir siğil, bayan.
Uma verruga, minha senhora, começa pequena, não é assim?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]