Sonuç olarak traducir portugués
1,616 traducción paralela
Sonuç olarak çocuk güvende ve katil gaz patlaması sonucu hayatını kaybetti.
O que interessa é que o miúdo está a salvo e o assassíno - morreu numa explosão de gás.
Sonuç olarak kızın çok derinlere indi.
Eventualmente a sua filha foi longe demais.
Sonuç olarak gittim ve bir kızla tanıştım. Güzel, normal bir kız ve sizinle tanıştırmak istiyorum.
Eu fui a esse centro comercial e conheci uma miúda, uma miúda simpática e normal e quero que a conheçam.
Sonuç olarak, yüzeye doğru sadece orta parmağını kullanarak... çıkmaya çalışıyordu.
Concluímos que ele estava a tentar nadar até à superfície usando o dedo médio.
Sonuç olarak Dante'yi kurtarmak Raychelle'in beni tutma nedeniydi.
Ao fim ao cabo, salvar o Dante foi o que a Raychelle me contratou para fazer.
Sonuç olarak... Benimle kalmak istiyorsan, kalabilirmişsin.
E parece que se quiseres ficar comigo, podes.
Sonuç olarak eğer onu bulamazsak seçeneklerimiz neler?
Quais são as nossas opções se não o encontrarmos?
Sonuç olarak ekstra paraya ihtiyacı olduğunda mezar soyguncumuz, hoş, sessiz bir kilisenin yanında bulunan, bu hoş, sessiz mezarlığa gelir.
Então, o assaltante vai a um cemitério sossegado junto de uma igreja sossegada sempre que precisa de dinheiro.
Sonuç olarak kaldığı o özel kliniğin parasını ödeyemeyecek ve devlet bakımevine yerleştirilecek.
A consequência é que não pode continuar a pagar para viver no Wycoff Psychiatric, e vão transferi-lo para um asilo do Estado.
Ben.. şey... Ben ilk yıl vergi sınırını sunup ve bu da sonuç olarak...
Eu iria, ahn... oferecer isenção de impostos no primeiro ano, para iniciantes.
Öyle olduğunu varsayıp görmezden gelsem de, sonuç olarak beni aldattı.
Mesmo que aceitasse essa justificação, é a parte do trair.
Sonuç olarak acı çektim.
e como resultado, sofri.
Sonuç olarak, Redlands Havaalanı'ndaki nakliye Rusick'in kontrolünde gerçekleşti.
Portanto, Rusick desviou o envio, para o Aeroporto Redlands.
Sonuç olarak... Bana birini ayarlayabilir misin?
Por isso... consegues-me juntar com alguém?
Sonuç olarak... İşte beklediğimiz bekar bayan.
Por isso... vejam a nossa candidata.
Sonuç olarak, bayanlar baylar bu çocukların yollarda bugüne kadar hiç yaşamadıkları bir deneyim yaşayacağına size söz veriyorum!
E concluindo, senhoras e senhores, prometo que, na estrada, estes miúdos viverão uma experiência que nunca tiveram nas suas vidas!
Sonuç olarak Müşterileriniz kandırılmış.
Resumindo, os vossos clientes foram intrujados.
Şimdi sen her sabah beni 5 : 15'te kaldıracaksın. Sonuç olarak bir daire içinde 40 kilometre koşabilirsin.
Agora vais acordar-me todos os dias às 5 : 15 da manhã para que tu eventualmente possas correr 41km em circulo.
Sonuç olarak, hakkında o kadar kitap yazıp paraları cebe indirdim ama anormalikle ilgili hiçbir şey anlamadım.
Para concluir, não percebo nada da anomalia, mesmo depois de descontar o enorme cheque que recebi por escrever um livro sobre ela.
Sonuç olarak... Önceki bölümlerde...
O que importa é que, até descobrirmos quem nos "queimou", não vamos a nenhum lado.
Sonuç olarak... sizi yakanın kim olduğunu bulana dek, hiçbir yere gitmiyorsunuzdur.....,
Conclusão... até se descobrir quem nos tramou... não se vai a lado nenhum.
Sonuç olarak, bir itirafım var.
Consequentemente, tenho uma confissão a fazer.
Sonuç olarak düğün günüm olduğunu söyleyerek 20 dolarlık koydurabildim.
Acabei a pedir $ 20 a um gajo qualquer na bomba dizendo que era o dia do meu casamento.
Denizci çocuguydum dolayisiyla dünyadaki birçok askeri üste yasadim. Sonuç olarak, sürekli dislanan hiçbir seye adapte olamayan birisiyim ve bu da muhtemelen madde bagimliligi problemimin sebebi.
Por causa disso, sempre me senti deslocado, nunca consegui integrar-me, e deve ser essa a causa do meu problema com as drogas.
Yani sonuç olarak veriler gösteriyor ki eylemsizlik degistiginde sicaklik sifira yaklasiyor ve kati kristale dönüsüyor ki bu da daha önce bilinmeyen noktalari açikliyor.
Concluindo, os dados revelam que a temperaturas próximas do zero absoluto, o momento de inércia muda e o sólido torna-se um supersólido, o que parece ser claramente um estado da matéria anteriormente desconhecido.
Sonuç olarak itiraz etmedi.
O que interessa é que ela não disse que não
Pekala, sonuç olarak öyle ya da böyle bulmamız gereken başka bir ceset daha var.
Muito bem, seja como for temos outro cadáver para encontrar.
bütün standart sapmaları koydum ve dünyanın tektonik hareketlerini yapay zekaya programladım ve ayrıca son hava durumlarını da indirdim ve burada da her bir global zaman çizelgesindeki basınç değerlerini görebilirsiniz ve sonuç olarak, algoritma yine dünyanın duracağını gösteriyor
Introduzi as áreas de falha maior e programei a inteligência artificial para mover as placas tectónicas da Terra com exactidão. Também descarreguei as últimas condições meteorológicas e como podem ver administrei áreas de pressão realistas a cada uma das zonas globais. Novamente, presumindo que o alinhamento irá travar a rotação do planeta
Müzikle ilgili hayallerim... sonuç olarak imkansız görünüyor.
O meu sonho da musica afinal é impossivel para mim.
Sonuç olarak?
E então?
Sonuç olarak, telomer zamanla azalır.
Como resultado, os telômeros ficam menores com o passar do tempo.
Ve sonuç olarak terörizme karşı uluslararası işbirlikte bize destek azalabilir. "
"que temos levado a cabo. E iria resultar" "numa degradação bastante séria na cooperação internacional,"
Her birimize enjekte edildikten sonra, sonuç olarak hepimiz eşsiz yetenekler kazandık.
Depois de cada um de nós sermos injectados, recebemos dons únicos como resultado.
Sonuç olarak, Henry'nin alerjisi benim paranormal yeteneklerimden daha iyi bir detektördü.
Afinal, as alergias do Henry foram um melhor detector do que qualquer uma das minhas habilidades paranormais.
Her birimize enjekte edildikten sonra, sonuç olarak hepimiz eşsiz yetenekler kazandık.
Depois de cada um de nós sermos injectados, recebemos dons... únicos como resultado.
Bak, bunu yapmayı ben de çok istemiyorum, Ash, ama ne yaparsam yapayım, sonuç olarak değişeceğim.
- Também não estou muito contente, mas não importa o que faça, vou acabar por ficar diferente.
Sonuç olarak...
A linha limite...
Tabii ki sonuç olarak birçoğu eziliyor.
Como resultado, claro, muitas são atropeladas.
Sonuç olarak, sen sinemaya benim haricimde... herkesle gidiyorsun
Basicamente, o que estás a dizer é que vais ao cinema com qualquer um menos comigo.
-... ki o da sonuç olarak... - 6 saat içinde Roid Rage mi?
Raiva ao fim de 6 horas?
Gecikme, plastiğin kaynama noktasına erişmesini sağladı. Ve sonuç olarak patlama, hesaplamamdan üç kat daha güçlüydü.
O atraso fez ferver o termoplástico e a explosão foi três vezes mais poderosa do que previra.
Sonuç olarak her kimse benim kurtulmamı istiyordu.
Porque quem quer que tenha sido, querem-me fora...
Hangisi olursa olsun sonuç olarak evlendim.
Seja como for, agora sou um homem casado.
Sonuç olarak, psikozlu bir ayrılıktan acı çekiyordu ve kendi öz çocuğunu öldürdü.
Como resultado, ela sofreu um ataque psicótico e matou o seu próprio filho.
Onlar kopyaydılar nesillerdir kopyanın kopyası, onun da kopyası şeklinde ve sonuç olarak da geri döndürülemeyen genetik bir çöküş yaşadılar.
Eles eram clones... Cópias de cópias de cópias, que atravessaram gerações. E sofreram uma degradação genética irreversível como resultado disso.
Sonuç olarak benim "dondurucu yıldırım" dediğim olay oluyor.
O resultado é o que estou a chamar de "raio congelante".
Sonuç olarak, etrafta yeteri kadar yiyecek yok.
A conclusão é que não há muita comida por aí.
Bu tür şeyler bir araya geldiğinde, sonuç tam olarak böyle olur.
Coisas combinadas como estas. E os resultados podem ser incendiários.
Cinsel kıskançlık, dürtü olarak sonuç vermedi, profesyonel kıskançlık gayet mantıklıydı...
O motivo não foi o ciúme sexual. Podia ser ciúme profissional.
Sonuç olarak? Ne yapacağız?
Progresso.
Sonuç olarak ; ki bu bölüm çok ilginç :
Pois acontece que, e isto é interessante, que antes foi pedir à Virgem Maria, a qual ela adora.