Sook traducir portugués
340 traducción paralela
Jung-Sook burada olan ilk kişiymiş.
Jung-Sook foi a primeira a estar aqui.
Kim Jung-Sook.
Kim Jung-Sook.
Bir hayalet onu ele geçirdi mi demek istiyorsun?
Você acha que um espírito o pegou? Kim Yung-Sook, Kim Yung-Sook.
Kim Jung-Sook... Kendi işine bak.
Kim Jung-Sook,... não se intrometa.
Yeni milenyuma girdik.
" Jung Sook...
Jung Sook, neler olduğunu bilmiyorum ; fakat mektupların posta kutuma gelmeye devam ediyor.
Não sei o que se passa mas as suas cartas continuam a vir ter à minha caixa do correio. "
Jung Sook, hastaneden yeni geldim.
Jung Sook, cheguei agora do hospital.
Jung Sook, Amerika'ya onunla gitmemek ve dublaj sanatçısı olmak doğru bir karar mıydı?
Jung Sook... Terá sido a decisão certa não ter ido com o Ji Hoon para os EUA e ter-me tornado uma locutora de rádio?
Sook. Marcus Schenkenberg.
Obrigada por terem vindo, Sook, Marcus Schenkenberg.
Kwang-ho sürekli Hyang-sook'u takip edermiş.
Kwang-ho costumava seguir Hyang-sook por aí a toda a hora.
Hyang-sook mu?
Hyang-sook?
İlk başta, hiç Hyang-sook'u öldürme niyetinde değildin, değil mi?
Tu nunca quiseste matar no primeiro momento, certo?
Bu ayak izi Hyang-sook'un öldürüldüğü yerde bulundu.
Esta pegada foi encontrada no local da morte de Hyang-sook.
Yani sadece Hyang-sook'u öldürdün, doğru mu?
Tu não mataste apenas a Hyang-sook, correcto?
- Hyang-sook da mı?
- Hyang-sook também?
- Hyang-sook mu?
- Hyang-sook?
Hyang-sook.
Hyang-sook.
- Hyang-sook çok hoş.
- Hyang-sook é bonita.
Ama Hyang-sook da yüzünü buruşturdu değil mi?
Mas Hyang-sook fez cara feia também, não foi?
Hyang-sook'un boğazını onunla sıktı.
Estrangulando a garganta de Hyang-sook com força.
Sonra, Hyang-sook'un bedeni birden titreyiverdi.
Então, o corpo de Hyang-sook tremeu um bocado.
Külotu. Hyang-sook'un külotu.
As suas calcinhas.
"Lee Hyang-sook"
"Lee Hyang-sook"
Hyang-sook'daki gibi... kurbanın külotu yüzünde.
As calcinhas da vítima no rosto, como com Hyang-sook.
19 Eylül, Lee Hyang-sook'un öldürüldüğü gündü.
19 de dezembro foi Lee Hyang-sook.
Onu dağa götürdüğümüzde... Hyang-sook'un cinayetini bütün ayrıntılarıyla anlatmıştı.
Quando o levaste para a montanha, ele falou da morte de Hyang-sook com tantos detalhes.
Sonra, Hyang-sook'un bedeni birden titreyiverdi.
Então, o corpo de Hyang-sook tremeu um pouco.
Kafasına bir şey geçirildiydi.
Cobriu a cabeça de Hyang-sook.
Hyang-sook'u hatırlıyorsun değil mi?
Lembras-te de Hyang-sook?
Hyang-sook çok hoş.
Hyang-sook é bonita.
Hyang-sook öldürüldüğünde her şeyi gördün değil mi? Burada mıydı?
Tu viste quando Hyang-sook foi morta, não foi?
Young-sook'a fişi sokmak için eve sağ salim döneceğim.
Volta para casa seguro e duro para enroscares à Young-sook.
Young-sook değil, Sook-ja!
Não é Young-sook, é Sook-ja!
Fişi hem Young-sook hem de Sook-ja sokamaz mısın?
Meu amigo, não dás conta de ambas, da Young-sook e Sook-ja?
Young-sook, Sook-ja ya da Hee-ja... yeter ki kadın olsun!
Young-sook, Sook-ja ou Hee-ja... trá-la.
- Burada 29 numara Kim In Sook?
- Aqui Numero 29, Kim In Sook?
- Kim In Sook?
- Kim In Sook?
In Sook yavaş konuşursan seni duyamam.
In Sook, Não consigo ouvir Se voçê falar tão baixinho
Bu sınıfta 29 numaralı Kim In Sook yok.
Não existe o número 29 Kim In Sook nesta turma
Kim In Sook adını nereden duydunuz?
Onde escutou o nome de Kim In Sook?
Kim In Sook'un ismini okumuş olamazsınız.
Você não pode ter lido o nome de Kim In Sook
Onun 30 yıl önce Kim In Sook'un sırası olduğunu duydum.
Ouvi dizer que era o lugar de Kim In Sook Há trinta anos
Bu Kim In Sook hakkında birşey biliyor musun?
sabes algo sobre o assunto de Kim In Sook?
Kim In Sook buraya taşındığında kötü şeyler olmaya başladı.
Coisas más começaram a acontecer quando In Sook e o seu pai vieram morar para cá
Şu Kim In Sook konusunda çok endişelelenmeyin.
Não se preocupe tanto acerca do assunto da Kim In Sook
Ve hepsi de In Sook'un sınıfından.
E são todos da turma de In Sook
Bunları Kim In Sook ile ilişkilendirmeyelim.
É melhor não comparar este caso ao de Kim In Sook
Anne, Kim In Sook'u biliyor musun?
Mãe, conheces Kim In Sook?
Bak, bu Jung-Sook değil mi?
Veja, não é Jung-Sook?
Hyang-sook'un boğazını... iyice sıktı. Tren rayları mı?
Os trilhos?
Kadehler ne âlemde, Sook?
- Então esses copos?