English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ S ] / Spear

Spear traducir portugués

28 traducción paralela
- # # It's useful in the underbrush - # # To have a hefty spear
- # # É muito útil na selva - # # Contar com uma lança forte
Ah, Speer.
Spear?
- Kaptan Spear, hazır mıyız?
- Capitão Spear, estamos prontos? - Sir, estamos.
- " Shake - a - spear ( mızrak salla ).
'ShaKe-a-spear.
Spear - chucker ( mızrak atıcı ). "-" Shake - a - spear ( mızrak salla )! "
Lança-flechas.'
- The Spear'de içki ve dans.
Copos e dança no The Spear.
Bu bir Spear Jackson kilidi.
É um cadeado "Spear and Jackson".
Ash, Profesör Spear'le tanışıyorsunuz.
Ash, conheces o professor Spear? - Encantado.
Şapkalı olan Jed Spear'ın oğlu, Josh.
O de boné é amigo do Josh.
Spear Dane'lerinin hikayeleri çok ünlüdür..
Grandes são os contos dos dinamarqueses das lanças. Como esmagaram e sangraram os seus inimigos.
Ama düşmanlarım ve mürettebatım "Salla mızrağını!" gibi bir şey sanıyor.
Os meus inimigos pensam que é : Shake ( = Agita ) Spear ( = Lança )
Spear, uyan çabuk!
Spirly acorda, cara.
Britney Spears'dan çok daha kötü bir ebeveynsin.
És um pai pior que a Britney Spear.
Yaşlı Spear'in bacağını kırmak istemiyorsan şimdi yola çıkma.
Não cavalgue à noite ou vai quebrar as pernas do Sparrow.
Bataklık Bağırsağı iplere asıldı ve Kurt Adam omuzlarıyla ölümcül bir mızrak gibi ona doğru geldi.
O Pança do Pântano está preso nas cordas enquanto o Lobisomem ataca com um "Spear" letal.
Güney Seattle'da SPEAR diye bilinen tesise gitmeni istiyorum.
Preciso que vais a uma instalação no sul de Seattle conhecida por SPEAR
SPEAR'mı?
SPEAR.
Bağlantı kurarak Proje-7'ye yüklememiz gerekiyor. - Kolay görünüyor. - Ofisime gidip ihtiyacımız olan yazılımı aldıktan sonra SPEAR'ın güvenlik bilgisayarına da gerek duyacağız.
Só precisamos fazer o upload para ter o projecto sete integralmente em linha. ai precisamos de um computador seguro da SPEAR.
Ben SPEAR'da çalışırken özel bir bilgisayar yapıldı. Bu bilgisayarla her türlü silaha erişebiliyor.
- Foi projectado quando estava a trabalhar na SPEAR.
SPEAR'ın arabası.
Veículo da SPEAR.
Orada oturan birini tanıyormuş.
Ele conhecia um tipo lá, Sam Spear.
Sam Spear. Kurbanımıza karşı bir dava açmış.
O tipo tem um processo conta a vítima.
Sam Spear, dün geceki programa bilet almış.
O Sam Spear comprou um bilhete para o espectáculo de ontem.
Spear 3-M'de.
O Spear está no 3M.
3-M'den geliyor, Spear'ın yeri.
É o 3M, apartamento do Spear.
Arkama batıp duran mızrak yüzünden zıplaya zıplaya geldim.
Eu estava de marcha até aqui a Spear Point.
General Hancock efendim.
- Major Spear, só tem esse lugar? - Sim, sir. Acomodem os homens.
Yüzbaşı Spear.
Capitão Spear.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]