English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ S ] / Stadium

Stadium traducir portugués

102 traducción paralela
- Sana bakmayı yeğlerim. - Kulağıma boş, tatlı sözler fısılda. Bronx'un nüfusu ya da Yankee Stadyumunda geçen yıl kaç sosisli satılmış gibi.
Você só sussurra doces bobagens, como a população do Bronx ou quantos cachorros-quentes foram vendidos no'Yankee Stadium'no ano passado.
Onu herkesin görebileceği yerlerde giyer, Yankee Stadyumu'nda.
Ela gostaria de o usar onde todos a vissem, no Yankee Stadium.
Burası ; Memorial Stadium'da...
E esta, Estádio "Memorial".
1963 Beyzbol Liginin ikinci oyunu... Yankee Stadyumundan sizlere ulaştırılıyor.
O 2 ° jogo do campeonato de basebol de 1963 está a ser transmitido do Yankee Stadium.
Aynı Yankee stadyumunda satılanlar gibi.
Como os do Yankee Stadium.
Top atıldı ve bu roket gibi bir vuruş!
Vai ser feito o lançamento e é uma tacada muito, muito alta por cima das barreiras do Shea Stadium Strawberry poderá recorrer às bases com um destes tiros que caracterizaram a sua carreira. Bem jogado, mas talvez seja um pouco tarde
Nickel Bira Gecesi'nden... Dodger Stadyumu.
Cerveja barata no Doger Stadium.
Evet. Küçükler ligi parkındaki Gökyüzü Stadyumu.
O "Stadium in the Sky" é o estádio dos juvenis.
Tüm birimler, Sanchez ve 24'üncü Cadde'deki Gökyüzü Stadyumu'na.
Viaturas, dirijam-se para o Stadium in the Sky.
Yedinci hava birimi. Gökyüzü Stadyumu'na ilerliyoruz.
Aqui é o número 1, dirigindo-se para o Stadium in the Sky.
Herhalde gökyüzündeki büyük stadyumda.
Talvez esteja no grande "estádio do céu" ( Stadium in the Sky ).
- En son RFK stadında görüştük. Redskins - Giants maçında.
RFK Stadium, jogo Redskins-Giantes.
Yankee Stadyumu'ndan.
No Yankee Stadium.
Doğru. Onu kaymaya götür! Ya da sosisli sandviç yemeye Yankee Stadına.
Ou levá-lo ao Yankee Stadium para comer um cachorro.
Beni, ben sekiz yaşındayken, götürdüğü ilk maç Yankee Stadyumu'ndaydı.
"O primeiro jogo a que me levou foi no Yankee Stadium, quando tinha oito anos."
Çocukken sana iyi davranmadım mı? Seni yanki stadyumuna götürmedim mi?
Não te tratei bem em miúdo, não te levava ao Yankee Stadium?
bir maça daha hoşgeldiniz Yankiler ve Orioler Yanki stadyumunda karşı karşıyalar.
Olá a todos e bem-vindos a mais um grande desafio entre os Yankees e os Orioles, aqui no Yankee Stadium.
Beni yakalamak istiyorlarsa, yok başka çarem... Career Opporunities'i, Shea Stadı'nda çalmak garipti çünkü dört yıl önce Camden Town'da onu yazarken...
Foi divertido tocar'Career 0pportunities'no Shea Stadium porque, quem se o houvesse imaginado 4 anos antes, que estaríamos tocando no Shea Stadium?
Shea ve Yankee Stadyumu'ndaki tüm yer göstericilerle tanıştım.
Acabei por conhecer todos os arrumadores do Yankee Stadium.
Ama Bay Hunter "Bu Beatles'ın Shea Stadyumu'ndaki konseri değil" demekle yetindi.
O Sr. Hunter disse : "Isto não é os Beatles em Shea Stadium."
İçeride Beatles konseri var.
É o Shea Stadium com os Beatles.
Bu Shea'da asla olmazdı.
Isto nunca aconteceria no Shea Stadium.
Burası Yankee Stadyum'u durağı değil, değil mi?
Esta não é a paragem para o Yankee Stadium, ou é?
Gabe'in Yankee Stadyumu'na gidip biletini 50 dolara sattığını biliyoruz.
Sam? Nós sabemos que o Gabe esteve no Yankee Stadium e vendeu o bilhete por 50 dólares.
Tupelo, Mississippi Stadyum Kulübünde Louis "Typhoon" Johnson'la yaptığım maçtan beri.
Desde que combati com o Louis "Typhoon" Johnson, no Stadium Club em Tupelo, Mississipi.
Dodger Stadyum'undaki herkesi tepeden tırnağa aradım kimse de bilet kalmamış.
Todos os do Dodger Stadium. Ninguém tem bilhetes.
Ne yapmak istediğimi söyleyecek olursam Dodger Stadyum'una gitmek istiyorum. Maça gitmek istiyorum ve bunun için de sana ödeme yapacağım.
Para ser franco, quero ir ao Dodger Stadium, quero ir ao jogo e pago-lhe para ir comigo.
- Merhaba sevgili izleyiciler, ben Steve Levy... size San Marcos, Teksas'daki Bobcat Stadyumu'ndan sesleniyorum.
Este é o Steve Levy, do Bobcat Stadium em San Marcos, Texas.
Steve Levy, Özel Olimpiyatlar'ın düzenlendiği Bobcat stadyumundan bildirdi.
O Steve Levy do Bobcat Stadium, anfitrião das Olimpíadas Especiais.
Altın eyaleti istediğiniz zaman ziyarete gelin.
Venham visitar o "Golden Stadium" quando quiserem.
Hollywood Lejyon Stadındaki alışageldiğimiz yoğun ilgi.
Era a atracção habitual no Hollywood Legion Stadium.
Gelecek hafta sonu beni Anaheim stadyumundaki konsere götürür müsün?
Levas-me a um concerto, no próximo fim-de-semana, no Anaheim Stadium?
Pekala, eğer annen sorarsa, bugün neredeydik?
Bom, se a tua mãe perguntar onde estivemos hoje... - Shea Stadium...
Temiz bir St Louis Cardinals hareketi, ve Red Sox, Busch Stadyumu'nun ortasında, saha içinde kutlama yapıyor.
Uma vitória limpa sobre os St Louis Cardinals e os Red Sox celebram no meio do diamante, aqui no Busch Stadium.
Geceyi şişme bir bebekle dogger stadyumunda geçireceksin demek.
Então esta é a noite de sexo com a boneca insuflável no Dodger Stadium.
Jimmi Hoffa ve işçi sendikaları... Çevreciler ve insan hakları savunucuları ile birlikte... Memorial Stadyum'un da yaklaşık... 30-40 bin kişinin katılması beklenen bir miting düzenliyorlar.
Jimmy Hoffa e os sindicatos, juntamente com ambientalistas e defensores dos direitos humanos, organizaram um comício no Memorial Stadium, com a presença estimada de trinta a quarenta mil pessoas.
İşçiler Memorial stadyumuna dönecekti.
Os sindicatos prometeram marchar de volta ao Memorial Stadium!
Arkadaşlarımla Shea Stadyumu denen küçük bir bara gidip dünyayı sonsuza dek sallamama izin verir misiniz? " Hayır!
Autorizam-me a ir com os meus amigos a um pequeno pub chamado Shea Stadium e dar música ao mundo por toda a eternidade? " Não!
Ve Jayhawks bir anda 7-0 öne geçiyor. Archbold Stadium'una tam bir sessizlik hâkim.
Os Jayhawks saltam para um liderança de 7-0 aqui no muito silencioso Estádio Archbold.
Heysel faciasından sonra, anketlerde sıradan bir futbol taraftarının popülaritesi,... IRA'dan bile daha yüksek çıktı.
E depois do desastre do Heysel Stadium, até mesmo o IRA estava melhor cotado nas sondagens que o adepto de futebol comum.
Texas Stadyumundan herkese hoşça kalın- -
Até à vista, do Texas Stadium, a todos...
Giants sadece izliyor- - Ben Jim Trainor, Giants Stadyum'undan esenlikler dilerim.
Jim Trainor, despedindo-se do Giants Stadium.
Drancy'de 6.000, Stadium'da 7,000.
6.000 em Drancy, 7.000 no estádio.
Yankee Stadyumu.
A do Yankee Stadium.
SJ, benim sana önerim, ikimiz için de çok anlamlı olacak bir şey. İlk maçta Union Stadyumu'na kol kola girip para atışını birlikte yapacağız.
SJ, estive a pensar muito sobre isto, e uma das coisas que acho que será especial para nós é que vamos andar de braço dado para o centro do Union Stadium, no primeiro jogo, e lançaremos a moeda juntos.
O parayı toplamak için bir ay boyunca stadyum doldurmamız gerek.
Teríamos de encher o Dodger Stadium um mês para reunir o dinheiro que precisamos.
Sence arkadaşların, pazar günü Shea stadyumunda Beatles'ı izleyeceğini duyunca... kıskançlıktan çatlar mı? - Ne?
Achas que as tuas amigas terão inveja quando descobrirem que vais ver os Beatles no domingo, no Shea Stadium?
Stadyum yolunda yardıma ihtiyacı olan bir adam bulduk.
Encontrámos um homem com problemas no Stadium Way.
Dün akşam Jarrow Işıklı Stadyumunda büyük bir futbol geleneğinin canlanmasına tanık olduk.
Ontem à noite, no Stadium of Light, em Jarrow, assistimos à ressuscitação de uma grande tradição futebolística, quando o Jarrow United amadureceu de uma forma europeia, com quase uma exibição proustiana do futebol existencialista moderno,
Fox'un Marilyn'i kontrolüne aldığını düşünmesini istemiyordu ama onu makul her şeyi yapmaya ikna edebilecekti. Onları ikna etti, Marilyn'i sürekli orada olacağına ikna etti.
Marilyn culminou o dia com angariação de fundos no Dodger Stadium... para a Fundação de Distrofia Muscular.
İşte halk bu.
COMÍCIO SINDICAL MEMORIAL STADIUM Vocês são o povo!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]