Söylemem lazım traducir portugués
789 traducción paralela
Teşekkür ederim. Gidip halkıma söylemem lazım.
Vou contar ao meu povo.
Olmaz, ona söylemem lazım.
Não, tem de ser a ele.
Profesör, sizden biraz korktuğumu söylemem lazım.
Sabe, Professor, você assusta-me um pouco.
Sevgili albay, Gestapo'nun havasını yeniden solumanın ne kadar iyi olduğunu söylemem lazım.
Meu caro Coronel, é bom respirar o ar da Gestapo novamente.
Sana kaç defa söylemem lazım?
Quantas vezes tenho que te avisar?
Başkalarının eşyalarına dokunmamanı kaç defa söylemem lazım?
Quantas vezes tenho que dizer-te para deixar as coisas de outras pessoas em paz?
Bunu biraz komik bulduğumu da söylemem lazım. Öyle.
Mas não posso deixar de achar engraçado.
"Sana söylemem lazım, Dünya yine savaşta."
"Tenho que contar que o mundo está em guerra outra vez."
İç! - Ama mutlaka söylemem lazım.
- Mas tenho que lhe dizer... os nazis...
Bu evde dişilerden oluşan koca bir koleksiyonumuz olduğunu söylemem lazım.
Temos uma bela colecção de mulheres cá em casa.
Bay Wallace, daha ileri gitmeden şunu söylemem lazım.
Sr. Wallace, antes de dizer mais, tenho de lhe contar.
Sana bir şey söylemem lazım.
Preciso de te dizer uma coisa.
Anne, sana bir şey söylemem lazım.
- Mamãe, quero te dizer algo.
Size bir şey söylemem lazım.
Tenho que vos dizer uma coisa?
Ama sana şunu söylemem lazım ki... henüz kavrayamadığımız müthiş bir gerçek var.
Mas eu lhe digo... há uma grande verdade que ainda não descobrimos.
Bizim için tehdit oluşturmadığını onlara söylemem lazım.
Devo sair daqui e dizer-lhes, que tu não és uma ameaça para nós.
Söylemem lazım...
Te digo...
Bunu söylemem lazım geliyor.
Certamente, tenho de o dizer.
Bay Boldwood, bunu söylemem lazım.
Sr. Boldwood, direi o seguinte.
Sana çok önemli bir şey söylemem lazım ama vaktim yok.
Não tenho tempo para solenidades.
Buradan uzak dur diye daha kaç kere söylemem lazım?
Quantas vezes tenho de vos avisar para se manterem afastados daqui?
- Clyde, sana bir şey söylemem lazım.
- Clyde, tenho de te dizer uma coisa. - Eu já sei.
Şimdi söylemem lazım, o da duysun.
Agora tenho de falar, para ele saber.
Freddie, inşallah bana kızmazsın ama... sana hiç memnun olmayacağın bir şey söylemem lazım.
Espero que não te zangues comigo, Freddie... mas tenho uma coisa a dizer que não te vai agradar.
Spratt ailesi kendi aralarında iyi anlaştılar, söylemem lazım.
Os Sprats tinham um óptimo acordo, devo dizer.
Anne, sana bir şey söylemem lazım. Otursana.
Mamãe, tenho uma coisa para te contar.
Evet tatlım, Lynden'de tekrar şarkı söylemem lazım.
Sim, querida, tenho de cantar em Lynden.
- Sessiz ol. Sana bir şey söylemem lazım.
Só uma coisa.
Sanırım söylemem lazım, sen doktor değilsin.
Leonard, e se eu disser que não é médico?
Teddy, sana söylemem lazım.
Tenho de te dizer.
Mac bunu söylemem lazım gözlerimi yaşarttın.
Mac, digo-te que até me fez chorar.
- Ama size birşey söylemem lazım... Ben... -... hepinizi gerçekten özlüyorum.
Mas, eu queria dizer o seguinte eu sinto muito a vossa falta
- Kaç kere söylemem lazım?
- Quantas vezes tenho que te dizer?
Dinle, bekârların sahasında olduğumu ve bir mağara adamı kadar kuvvetli kollarım olduğunu biliyorum fakat sana söylemem lazım.
Comprei-te isto. Al! É lindo.
Sana bir şey söylemem lazım... Biraz korktum, Hi.
Tenho de te dizer... estou com um bocado de medo, Hi...
Kameradan uzak durun diye kaç kere söylemem lazım?
Quantas vezes tenho de dizer para se afastarem da porcaria da câmara? !
Söylemem lazım, bugün seni kapıda görünce neredeyse polis çağıracaktım.
Tenho de confessar que quase telefonei à polícia quando te vi hoje.
Üç kez mi söylemem lazım?
Será necessário repetir a terceira?
Bilmiyorum. Arayıp nerede olduğumuzu söylemem lazım.
Não sei, tenho de lhe telefonar, dizer-lhe onde estamos.
Ondan sonra dışarıda bekliyorum ve donuyorum, ama ayrılamıyorum çünkü ona arabaya ne olduğunu söylemem lazım.
Fico na rua, enregelada, mas não posso sair dali, porque tenho de lhe contar o que aconteceu ao carro!
Sana söylemem lazım, o, kocanı dövmekle hata yaptı.
Digo-te que ele esteve mal por ter pontapeado o teu marido.
Çocuklar size birşey söylemem lazım.
Crianças, tenho algo para vos dizer.
Gücüme gittiğini söylemem lazım Doktor.
Devo lhe dizer que me ofende, doutora.
- Pekâlâ ama bunu Corky'ye söylemem lazım, ayrıca o da sinirlenecek.
- Está bem mas tenho de dizer isso ao Corky, e ele vai ficar zangado.
Gel buraya. Sana bir şey söylemem lazım.
Escute, tenho algo para te dizer.
Size bir şey söylemem lazım.
Preciso de lhe dizer.
Bir daha söylemem lazım.
Tenho que dizer outra vez.
Sizi temin ederim. - Size bir şey söylemem lazım.
Devo contar-lhe algo.
Ona doğruyu söylemem lazım.
- Na garagem.
Marcie sana bir şey söylemem lazım.
E o que serve para um, serve para o outro. É óptimo trabalhar, não é, Peg? Vai á porta, Al.
Benim... Benim ikinize di bir şey söylemem lazım.
Tenho uma coisa para vos dizer.
lazım 25
söyle 2270
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyleme 186
söyle bana 1105
söyle 2270
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyleme 186
söyle bana 1105
söylemeyeceğim 91
söylemem 123
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemem 123
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyle ona 443
söylediğim gibi 241
söylediler 23
söylemem gerek 33
söyle bakalım 455
söyleyin bana 123
söylemedi 153
söyledin mi 33
söyleyemem 305
söyle ona 443
söylediğim gibi 241
söylediler 23
söylemem gerek 33
söyle bakalım 455
söyleyin bana 123
söylemedi 153
söyledin mi 33
söyleyemem 305