Sıra dışı traducir portugués
1,966 traducción paralela
Bugün, Leon Bronstein adında sıra dışı bir genç adamla konuşacağız.
Hoje, falamos de um jovem extraordinário, chamado Leon Bronstein.
Tamam. bunu biraz sıra dışı buluyorum, hepsi bu.
Está bem. Só pensei que era estranho, só isso.
Sıra dışı ya da farklı bir şey var mıydı?
Nada estranho ou fora do normal?
- Biraz sıra dışı olduğunuzu söylemişlerdi.
- Disseram-me que era um bocado estranho.
Geçekten sıra dışı birisin değil mi?
Estás meia estranha, não estás?
Buna cevap veremem, çok ufaktım.Tek bildiğim sıra dışı tekniklerle acıyı deniyordu
Eu não posso mesmo dizer. Eu era muito jovem na época. Tudo o que sei é que envolvia uma técnica controversa, onde o paciente era submetido, a métodos extremamente dolorosos de tortura durante a hipnose, para que, efectivamente, eles não sentissem nada depois.
Clay'le benim de sıra dışı anlarımız oldu.
Eu e o Clay tivemos alguns excessos.
Bence harika, hatta sıra dışı.
É bastante giro, na verdade. É muito pagão.
Bilmiyorum, belki ben de biraz sıra dışıyımdır.
Não sei, talvez... Talvez eu seja um pouco pagão.
Sizin gerçekten sıra dışı olabileceğinizi düşünmüştüm.
Tinha um palpite que o Professor podia ser um verdadeiro romântico.
Aptallaşmakla ilgili blöf yaptığınızı düşünmüştüm ve kendi kendime, "Tamamen sıra dışı bir şey yapmayı önereceğim" dedim.
Pensei que estava a fazer bluff sobre ser tolo, por isso... Disse a mim mesmo, vou sugerir fazer uma coisa totalmente absurda.
Çok ışıltılı ve sıra dışı.
Brilhante, extraordinária.
Sıra dışı bir aileyiz.
Somos uma família fora do vulgar.
Gece sıra dışı olayların zamanıdır.
A meia-noite é a hora do sobrenatural.
Sıra dışı saatler, cadılar tarafından kontrol edilir.
As horas do sobrenatural são das feiticeiras.
Jim'in babası on yıl sonra "Oğlum sıra dışı zekâsını hiçbir şekilde ödün vermeden ifade etti" dedi.
O pai levou outros dez anos até dizer : "O meu filho tinha um génio único que exprimia sem meio termo."
Bunun sıra dışı geleceğini biliyorum fakat benimleyken rahat hissetmenizi istiyorum.
Sei que é pouco ortodoxo, mas quero que se sinta à vontade comigo.
Sıra dışı bir şey yoktu.
Talvez um bocado nervoso.
Tüm kiracıları tek tek kontrol ettirdim fakat sıra dışı bir şey yok.
Verifiquei todos os inquilinos mas ninguém se destaca.
O zamanlar inatçı biriydin 12 yıl süren sıra dışı bir tedavi gördün.
Naquela época... você era um teimosa... e uma garota de 12 anos excepcionalmente difícil de tratar.
Ve o tüm güneş sistemindeki en sıra dışı kadındır.
E talvez uma das mais extraordinárias mulheres do sistema solar.
Benim hesabıma göre, bağımsız göstergelerin 15 - 16 çeşidi var. Hepside 2012'nin sıra dışı bir dönem olacağı yönünde.
Pelas minhas contas, há uns 15 ou 16 indicadores independentes, que sugerem que 2012, será um ano de mudanças extraordinárias.
2012'de üç tutulma gerçekleşecek ve bu durum bir hayli sıra dışı.
Haverá três eclipses em 2012, o que é muito incomum.
Konuşmalarınızda herhangi sıra dışı bir şey fark ettin mi?
Notou algo diferente nas vossas conversas?
Sıra dışı.
Isso é extraordinário.
Sıra dışı düşünelim. Ya da... belki... bilemiyorum.
Tudo por aqui é molhado e imundo.
Belki de çok fazla sıra dışı oldu. Pekâlâ, şöyle yapalım. Gelin- -
Preciso de muito tempo pra conseguir uma chama que seque tudo isso.
Hizmetli'nin düğün töreninde sıra dışı bir şey yoktu.
O dia do casamento do Auxiliar parecia um dia normal.
Gerçekten de sıra dışı bir koku alma hisleri vardır.
Têm um extraordinário olfacto.
Bu şekilde avlanmak için sıra dışı bir zekâ ve işbirliği gerekiyor.
Esta pesca exige um extraordinário nível de inteligência e cooperação.
İlki, Fransız sarayı için sıra dışı ama söylentilere göre hâlâ bakire.
Da primeira, o que é notável para a Corte Francesa, diz-se que ainda é virgem.
Hayatında gerçekleşen sıra dışı bir şeyler de olabilir.
Talvez qualquer coisa vinda do nada, na tua vida...
Sıra dışı telefonlar?
Telefonemas estranhos?
Sıra dışı değil.
Não era incomum.
Sıra dışı bir şey fark ettiniz mi?
Notou alguma coisa em particular?
Sıra dışı bir şey var mı?
Algo fora do normal?
Sıra dışı yeteneklerimle Rusya'da Victor'un her hareketini 7 / 24 izledim.
Mas... Com as minhas habilidades... Segui todos os movimentos do Victor na Rússia.
- Sıra dışı bir şey yok.
- Nada fora do comum.
Onlar, yaşama güçleri ve sıra dışı tasarımları sayesinde başardılar
Sobrevivem graças à sua alta resistência e evolução especial.
Sıra dışı bir şey isteme.
Não peças o menú.
Çocukları öldürmenin sıra dışı olayları haklı çıkardığını düşünmüyorsun, değil mi?
Não acha que crianças moribundas justificam acções extremas?
Tamam, adam biraz sıra dışı olabilir. Ama, mantıklı bir amacı var.
Os meios dele são radicais, mas o propósito é racional.
Michael'ın sanat partneri olarak bunun sanat hayatımdaki en sıra dışı tecrübe olduğunu söyleyebilirim.
Como co-criador de Michael para este concerto, só queria dizer que esta foi uma das experiências mais extraordinárias da minha vida de criativo.
Gurur duyuyorum ve çok heyecanlıyım. Herkese sıra dışı çabalarından dolayı teşekkür ederim.
Estou tão orgulhoso, tão entusiasmado e excitado, e quero agradecer-vos pelo extraordinário trabalho.
Onlar, bizim gibiler, kutsanmışlardır sıra dışı güçler bahşedilmiştir ve onlar, bizim gibiler, sıradan bir Dünya'da kendilerine bir yer bulabilmek için çırpınıyorlar.
Eles, tal como nós, são abençoados. Dotados de capacidades extraordinárias. E eles, tal como nós, esforçam-se para encontrarem o seu lugar num mundo normal.
Bunu sıra dışı yeteneklerine takdir gibi algılardım.
Eu levaria isto como um elogio às tuas habilidades únicas.
Daha da önemlisi Caltech sismik aktiviteler hakkında hayli sıra dışı bilgiler verdi, birçok deprem merkezinden de bilgi geliyor, saymak çok zor, giderek de artmaya devam ediyor.
Ainda mais preocupante, a Caltech informou que a actividade sísmica... é muito incomum, vinda de epicentros múltiplos, difíceis de contar, e a aumentar em frequência.
Ve bu üç piramitle ve Sfenkslerin sıra dışı dizilimi, tam olarak, bizim şuan tecrübe ettiğimiz, 26,000 yıllık döngünün ortasına denk gelmekte.
foi exactamente a metade deste ciclo de 26.000 anos agora estamos experimentando.
Kasabanın 80 km dışarısında terk edilmiş bir fabrika var. Sınıra yakın bir yerde.
- Uma fábrica abandonada,... a 25 km da cidade, perto da Fronteira.
Bugünkü ilk konuğumuz bir yazar ve girişimci. Taşıdığı büyük mirasın yanı sıra tüm dünyada konuşmalar yapan biri.
O nosso primeiro convidado é autor e empreendedor, bem como detém uma herança notável.
Benim dışımda herkes yattı onunla,... çünkü sarhoştum o sıra.
Todos comeram dela, menos eu Porque eu estava bêbado.
dişi 48
disiplin 65
dışişleri 20
dışişleri bakanlığı 32
sıra sende 497
sıra senin 27
sıra bende 178
sıra sizde 90
sıra kimde 40
sıra bizde 39
disiplin 65
dışişleri 20
dışişleri bakanlığı 32
sıra sende 497
sıra senin 27
sıra bende 178
sıra sizde 90
sıra kimde 40
sıra bizde 39