Tasty traducir portugués
47 traducción paralela
sonra Tastee-Freez'e gittim ve kocaman bi cheeseburger aldım... ve onu çöpe kusarken tahmin et yanımdan kim geçti.
Fui ao "Tasty Freeze" e comprei um enorme cheeseburguer. Estava a enfardá-lo lá atrás, ao pé do contentor, e adivinhe quem passa?
Leziz Daneler mi?
Tasty Drops! ?
Sonra sana tatlı ısmarlarım.
Depois, ofereço-te um Tasty Delight.
Tatlıdan daha iyi bir şey bulmalısın.
Terás de arranjar melhor do que o Tasty Delight.
- Bu... yerel özel bir şey.
Isso é... é uma especialidade local. Portanto é mais ou menos como um Big Tasty?
Çoğunuzun bildiği gibi Olivia "Tasty Juice" reklamlarında oynuyor.
Muitos de vocês conhecem a Olívia como a adorável menina... dos anúncios da Tasty Juice. ( Sumo Saboroso )
Hayır, ama "Tasty Juice" içebilirsin.
Não, mas podes beber Tasty Juice.
Ama küçük Olivia'nın kariyeri bugün açıklanan bir habere göre... başladığı gibi biteceğe benziyor. Olivia'nın reklam kampanyasından çıkarıldığı yerine ise rock'n'roll'un efsane ismi Chuck Berry'nin getirildiği açıklandı.
Mas a carreira da pequena Olívia pode estar acabada... depois de mal ter começado... com o anúncio de hoje que a "Tasty Juice"... vai despedi-la como sua porta-voz... e substituí-la por uma nova campanha... com a lenda do Rock'n'Roll, Chuck Berry.
Kaç kilo basıyorsun peki?
Tasty está escrevendo... Então, quanto consegue levantar?
Bakalım, Tatlıkız ( Ms.Tasty ).
Bem, vejamos, Tatsy.
Tatlıkız?
Srta. Tasty?
Ayrıca Tatlıkız muhtemelen bir erkektir.
Tasty, provavelmente é um homem.
Tatlıkız, dün akşam için planları değiştirdim.
Tasty, tive que fazer um desvio ontem à noite.
Tatlıkız'a mesaj atıp gelmeyeceğimi söyleyeceğim.
Vou ligar para a Tasty e dizer que não vou.
Çok eğlenceli olacak.
Tasty. Vai ser engraçado.
Gidip Tatlıkız'ı bulmamız lazım.
Temos que ir encontrar a Srta. Tasty.
Tatlıkız.
Srta. Tasty.
Ee Tatlıkız, gerçek adın nedir?
Então, Srta. Tasty, qual é o seu nome verdadeiro?
Tatlıkız, lütfen ağlama.
Tasty. Por favor, não chore.
- N'aber Tatlıkız?
- E aí, Srta. Tasty?
- Tatlıkız ve sen...
- Tasty e você...
Kapa çeneni, Abaza.
Cala-te, Tasty.
Bir ara Club Tasty'i de işletmişti.
Em tempos, até geriu o Club Tasty. Houve uma vez que...
Üzerinde Tasty Couture yazan tişörtümü çantaya koymayı unutmuş.
A minha T-shirt estampada da Tasty Couture, não está nos sacos.
Tişörtümü almayı unutmuşsun.
Não puseste a minha Tasty Couture.
Bu Tasty, bu da Doobie.
Este é o Tasty, aquele é o Doobie.
Tasty Time'a hoş geldiniz.
Bem-vindo ao Tasty Time.
Burası Tasty Time, tamam.
Tasty Time, câmbio.
Şuradaki Tasty Time elemanının anlattığına göre, tüm olay spor arabanın teslimat camının yanından süzülmesiyle başlamış.
Então, de acordo ali com o rapaz do Tasty Time, tudo começou quando o descapotável passou pela janela do restaurante.
Tasty Time'ın önünde bir beyin bulduğunuzu duydum.
Soube que acharam um cérebro junto do Tasty Time.
- Öyle bir ihtiyacı olduysa zaten gidilecek en iyi yer Tasty Time olurdu. - Belki beyinleri o zaman değiştirmiştir.
Talvez tenha trocado os cérebros.
O zaman birinin Vegas'ta toplam kaç tane Tasty Times...
Alguém tem de descobrir quantos Tasty Time há
Altos Bulvarı'ndaki Tasty Time.
Tasty Time no Altos Boulevard.
Niye gecenin bir yarısı Tasty Time'ın otoparkında beyin değiştiriyor?
O que fazia a trocar cérebros à meia-noite no estacionamento?
Onu Tasty Time'da Clegg'le beyin takası yaparken de yakalamıştık.
Temos uma gravação, dele no Tasty Time, a trocar cérebros com o Clegg.
Tasty Time'dan iki sokak ötede bir polis merkezi bulunuyor.
Há uma esquadra a dois quarteirões da Tasty Time.
Çünkü geçen hafta Tasty Time'da seninle eşini ilgilendiren bir huzursuzluk ihbarı yapılmış.
- Porque há queixa de uma luta no Tasty Time a semana passada, envolvendo-o a si e à sua mulher?
Bay Kershaw Tatlı Reuben'i sana sattı demek?
Então, o Sr. Kershaw vendeu-te o Tasty Reuben?
Evet. Tatlı Reuben artık benim.
É, o Tasty Reuben agora é todo meu.
"Tasty Time" ve "Choozies Chicken" a ait yemek fişleri.
Recibos do Tasty Time e Choozies Chicken.
Burası Tasty 1-1.
Daqui Tasty 1-1.
Nellis Kule, burası Tasty 1-1, acil durum uçuş kontrol arızası yaşıyoruz.
Torre de Nellis, daqui Tasty 1-1 com uma avaria no controlo de voo.
Anlaşıldı, Tasty 1-1.
Recebido, Tasty 1-1.
2-1, Tasty 1-1.
2-1, Tasty 1-1.
Tasty 1-1, uçuş hızını kontrol et.
Tasty 1-1, verifique a velocidade.
- Onla mı geliyor...
- Sim, excepto que o Big Tasty tem maionese. - Então sabe que mais?
Belki de tavuk külçelerini orada yemiştir.
Se estivesse faminto, o melhor lugar para ir seria o Tasty Time. Talvez seja onde ele foi comer.