Terrific traducir portugués

Evet, ve belki de Tom Terrific sana, bu masanın doğuya doğru biraz yatık olduğunu söylemedi.

Ou talvez o Terrível Tom se esqueceu de te dizer que as mesas têm algo de pendente.

Ben Kaptan Mükemmelin durumunu hafife alma derim.

Nunca vou ganhar ao Capitão Terrific a mexer-se no meu campo.

Mister Terrific halleder.

Mr. Terrific pode fazer isso.

Mister Terrific yeterince yeteneklidir ancak ben burada kalmam konusunda ısrarcıyım.

Terrific é mais que capaz mas insisto em ficar onde sou necessário.

Green Arrow'u ve Mister Terrific'i ayırabilirim.

Agora só tenho o Arqueiro Verde e.... Mr. Terrific.

* Şahanedir *

♪ she's terrific!

Overwatch, Mr. Terrific yaralandı.

Observadora, o Sr. Incrível está ferido.

Mr. Terrific.

O Sr. Incrível?

Overwatch, Mr. Terrific yaralandı. Yardıma ihtiyacımız var.

Observadora, o Sr. Incrível está ferido.

Terrific, Artemis, hareket halindeyiz.

Incrível, Artemis, estamos em movimento.

Sahada, eğer aldırmazsan, Bay Terrific'i tercih ediyorum.

Em campo, prefiro Sr. Incrível, se não te importares.

Yani Mr. Terrific olduğunu biliyor. Evet.

Então ele sabe que és o Sr. Incrível.

- Beni terk etti. - Mr. Terrific olduğun için mi?

- Por seres o Sr. Incrível?

Buranın doğru yer olduğuna emin misin Mr. Terrific?

Tens certeza que é o lugar certo, Sr. Incrível?

Muhabere yapıp kostüm giymediğim zaman da Mr. Terrific miyim? Tek kullanımlık telefonundan gelen pinglerle ATM para çekimlerine çapraz sorgu yaptım. Neyse, evet...

Ainda sou ele se estou no comunicador e sem uniforme?

Mr. Terrific, vücut kameralarında bu isimleri görüyor musun?

Sr. Incrível, estás a ver esses nomes na câmara?

Terrific, Overwatch, bombanın yerini saptayabildiniz mi?

Óptimo, Observadora, conseguiste encontrar a bomba?

Church'un eski dostları da yerini biliyor olabilir. Wild Dog ile Mr. Terrific Bertinellileri gözetliyor ve Dinah ile Spartan da Bratva'yı izliyor. Evet.

E achas que os amigos do Church sabem onde está.

- Bu gelişmedir işte. Neyse, Paul'un Mr. Terrific olmamla ilgili en büyük sorunu benim için endişelenmesiydi ama yanımda bu aslanlar oldukça endişelenmesine gerek kalmayacak.

O maior problema do Paul em eu ser o Sr. Incrível, era a preocupação, mas ele já não precisa de preocupar-se.

- Terrific, nerede?

- Incrível, onde é que ele está?

Terrific, cihazı etkisiz hale getir!

Incrível, desarma aquilo.

- Terrific! - Bir dakika.

- Dá-me um minuto.