Ters giden bir şeyler var traducir portugués
222 traducción paralela
Eve geldiğimden beri ters giden bir şeyler var.
Nunca na minha vida me aconteceu tal coisa. Desde que cá cheguei que se passa algo.
Burada kesinlikle ters giden bir şeyler var.
Vamos procurar no comboio. Há qualquer coisa definitivamente estranha aqui.
Orada ters giden bir şeyler var, bu kesin.
Mas algo correu mal por lá, isso é certo.
Ters giden bir şeyler var.
Tem algo errado.
Biliyorum, ters giden bir şeyler var.
Eu sei que tem algo errado.
- Biliyorum ters giden bir şeyler var.
- Eu sei que tem algo errado.
Galiba ters giden bir şeyler var.
Acredito que te acontece algo.
Ters giden bir şeyler var.
Mas algo está errado.
Michael, görünüşe göre ters giden bir şeyler var.
Michael, algo parece estar errado.
Devon, sana söylüyorum bu işte cidden ters giden bir şeyler var.
Devon, estou a dizer-te que há algo aqui que não bate bem.
Burada ters giden bir şeyler var, Michael.
Parece-me que há algo de errado, Michael.
Ters giden bir şeyler var.
Não pode ser...
Ters giden bir şeyler var. Ters giden bir şey yok.
Há algo de errado nisto.
Ters giden bir şeyler var.
Passa-se qualquer coisa.
Ters giden bir şeyler var.
Algo está errado.
- Ağ hakkında ters giden bir şeyler var gibi.
- Há qualquer coisa estranha naquela rede.
Şef, Dery'de ters giden bir şeyler var, bunu sen de biliyorsun.
Chefe, há algo terrivelmente errado aqui em Derry. E você sabe.
Ters giden bir şeyler var ve Blake bunları gizlemeye çalışıyor.
Há algo de errado e o Blake está a tentar ocultá-lo.
Burada ters giden bir şeyler var.
Há algo errado aqui.
Ters giden bir şeyler var.
Anda problema no ar.
Aşağıda değil ama yukarıda bir yerlerde ters giden bir şeyler var.
Agora não ocorre aqui em baixo, mas em cima, algo está a correr mal.
O halde ya Bilinmeyen Bölgelerin Aziz John'uyum, ya da benimle ilgili çok ama çok ters giden bir şeyler var
Ou eu sou o "São John dos Territórios Inexplorados"... ou tem alguma coisa muito, muito errada comigo.
Bende kesinlikle ters giden bir şeyler var... kardeşlerin durumunu bilirken bunu benden sakladın.
É óbvio que tenho um problema qualquer, que te fez não me dizeres nada quando os teus irmãos sabiam há meses.
Bende ters giden bir şeyler var.
Não tenho muito a acontecer.
Burada gerçekten ters giden bir şeyler var.
Falo a sério, algo de mal se passa aqui.
Ters giden bir şeyler var. Banka kapalı olamaz.
Não pode estar fechado.
O zamanlar Benny'nin hayatında ters giden bir şeyler var mıydı?
Havia algo fora do normal na vida do Benny, naquela altura?
- O konuda da ters giden bir şeyler var. - Evet.
Há ali qualquer coisa errada...
Ters giden bir şeyler var. Kalil telefonuna cevap vermiyor.
O Kalil não atende o telefone.
Ters giden bir şeyler var.
Passa-se alguma coisa.
Ters giden bir şeyler var.
Passa-se algo de errado.
Ters giden bir şeyler var.
- Ele não é assim.
Ters giden bir şeyler var...
Alguma coisa não está bem.
Burada ters giden bir şeyler var.
Passa-se qualquer coisa...
Ters giden bir şeyler var.
Algo não está bem.
Ters giden bir şeyler var.
Alguma coisa está errada. Digo-Ihe que algo está errado.
Bu Beagle'de ters giden bir şeyler var.
- O quê? Algo com o Beagle não está bem.
Ters giden bir şeyler mi var?
Passa-se algo?
Ters giden bir şeyler mi var, canım?
Algum problema, meu querido?
- Ters giden bir şeyler var.
- Passa-se alguma coisa?
Muller'larda ters giden bir şeyler var.
Os Muller tiveram os seus altos e baixos.
Ters giden bir şeyler mi var, Homie?
Algo errado, Homie?
Nino söylesene... bilmem gereken ters giden bir şeyler mi var, bizimle Said'in arasında?
Passa-se algo entre nós e o Said que eu deva saber? Não.
Ters giden bir şeyler mi var?
Está tudo bem comigo?
Sen ve Alan arasında ters giden bir şeyler mi var?
Há algum problema entre ti e o Alan?
Neden, ters giden bir şeyler mi var?
Porquê, há alguma coisa que não está bem?
Beni dahil edebilirsin. Bende ters giden bir şeyler var.
Podes-me pôr nas tuas fantasias.
- Ters giden bir şeyler mi var? - Hayır.
- Passa-se alguma coisa?
Onunla ilgili ters giden bir şeyler mi var?
Passa-se algo com ele?
Neden, ters giden bir şeyler mi var?
- Porquê, há algum problema?
- Kırık. Burada ters giden bir şeyler var.
Está avariado.