Ucuşum traducir portugués
90 traducción paralela
İlk tekli uçuşum gibi.
Como... quando voei sozinho pela primeira vez.
600 saat uçuşum olduğunu öğrenince beni istediklerini söylediler.
Quando souberam que eu tinha 600 horas de voo e disseram : "Cara, queremos você."
Uçuşum saat kaçta?
A que horas é o meu voo?
7.40 uçuşum iptal edildi.
O meu voo para Vancouver foi cancelado.
Oh, uçuşum.
O voo?
- 9.00'da uçuşum var.
- Tenho um voo ás 21 horas.
Sakin ol, bu benim son uçuşum dostum, sakin ol biraz.
Descontrai. Descontrai. É o meu último voo, descontrai.
İki saat sonra Scott'la F.L.I.R uçuşum var.
Eu tenho voo de F.L.I.R. com Scott daqui a 2 horas.
Yarın önemli bir uçuşum var.
Amanhã há um voo importante.
Uçuşum iptal edildi.
Tiraram-me o brevê.
Uçuşum iptal oldu.
Cancelaram o meu voo.
Bu kesinlikle benim en son uçuşum.
Este é certamente e absolutamente a última vez que eu vôo!
Dinle, bir uçuşum var.
Escuta, eu, uh, tenho um viagem.
Bir uçuşum var.
Tenho um viagem.
- Bir uçuşum var.
Tenho um viagem.
Bir uçuşum var.
Tenho... um viagem.
Neredeydin? Uçuşum vardı.
Onde tens estado?
Tanrım, Benim uçuşum.
É meu voo.
- 1.000 saatlik uçuşum var.
Tenho 1.000 horas de voo.
- Bağlantılı bir uçuşum var.
Siga por aquelas portas.
İlk uçuşum da.
É o meu primeiro vôo.
Fırtına yüzünden uçuşum ertelendi,... ben de yemeğe çıkar mıyız acaba diye aradım.
O meu voo foi cancelado por causa da tempestade, e eu estava a pensar convidar-te para jantar.
Bak, Hong Kong'dan dönüş uçuşum berbattı.
Escuta, tive um voo de regresso de Hong Kong horrível.
Gece burada kalmanı çok isterdim ama yarın erken bir uçuşum var.
Adorava que cá passasses a noite, mas tenho um voo cedo para DC.
Tabanca olsa da olmasada o uçağa bineceğim. Son uçuşum olacak.
Se apanho o avião, tenha a pistola ou não, será o meu último voo.
Yarın uçuşum erken saatte.
O meu avião parte amanhã cedo.
Uçuşum iptal edildi.
O meu voo foi cancelado.
Seni havalimanına bırakmak zorundayım, merkezde dur Memur Murpy'nin cenazesine git, sonra uçuşum için havalimanına geri dön. Biliyorsun, Jacobs'u tamamen kaçırabilirdim.
- Tenho de te deixar no aeroporto... passar pela sede, ir ao funeral do guarda Murphy... ir para o aeroporto apanhar o avião.
Haftaya Brezilya'ya ucuz bir uçuşum var.
Há o voo mais barato para o Brasil para a semana.
İster inanın, ister inanmayın, bu benim ilk uçuşum.
Acredite ou não, é a primeira vez que voo.
Fakat, Pazar sabahı erkenden bir uçuşum var.
Mas eu tenho um voo para apanhar domingo de manhã.
Saat beşte uçuşum var buna vaktim olduğunu...
Tenho o meu voo às 5 : 00. - Não sei se...
- 2000 saaatten fazla uçuşum var!
Tenho cerca de 2 mil horas!
- Uçuşum iptal edildi.
- O meu voo foi cancelado!
Uçuşum ertelendi.
O meu voo está atrasado.
Nasıl olsa yalan söyleyecektir. Uçuşum biraz gecikti.
O meu voo esta um pouco atrasado.
- Uçuşum ne zaman demiştin?
- A que horas é o voo?
Şimdi bunu belirttiğine göre, ben de uçuşum iptal edildiği için derin üzüntülerimi belirteyim.
Agora que já disseste isso, deixa-me expressar a minha frustração pelo meu voo ter sido cancelado.
Son uçuşum olduğu için gayet memnunum.
Estou contente por ser o meu último voo.
Saat 1 : 30'da JFK havaalanına uçuşum var.
Tenho um voo às 13h30 para o JFK.
Şekerim, benim uçuşum var...
Amor, tenho um voo...
Aktarmalı bir uçuşum var.
Fiz um voo de ligação.
- Evet, Yarınki uçuşum.
O meu voo é amanhã.
Sevsem iyi de olur, ne de olsa bu son uçuşum olacak.
É bom que goste, visto que vai ser o meu último voo.
Uçuşum kar fırtınası yüzünden iptal edildi ve perşembeye kadar bilet ayarlayamadılar.
O meu voo foi cancelado por causa de um nevão.
Peki, Albay. Körfez savaşında düşman hava sahasında 100 saatten fazla uçuşum oldu.
Tenho mais de 100 horas em espaço aéreo inimigo na Guerra do Golfo.
Yetişmem gereken bir uçuşum var.
Tenho um avião para apanhar.
Uçuşum ertelendi de.
O meu voo atrasou-se.
Sabah 7 : 00'de Tampa ve Louisville arası uçuşum vardı ve hava muhalefeti yüzünden 2 saatlik rötar oldu, yani doğal olarak tüm yolcular sarhoş oldu.
Eu ia voar às 7 : 00 de Tampa para Louisville e tivemos um atraso de duas horas por causa do tempo, por isso, todos os passageiros se embebedaram.
Teşekkürler, uçuşum iyi geçti.
Obrigada.
Uçuşum iptal oldu, ben de eve geldim.
Cancelaram um voo e achei que devia voltar.